T24 - Dünyadaki en büyük arma özelliğini taşıyan “Orhaniye” fırkateynine ait 24 ayar altın varaklı ahşap kabartma baş arması, bir asır sonra “Osmanlı Bahriyesinde Ahşap Sanatı” sergisinde gün yüzüne çıktı.
Deniz Müzesi'nden alınan bilgiye göre, 24 ayar altın varakla kaplı gemi armaları, gemi baş figürleri, gemilerde ve karargahlarda kullanılan tuğralar ile gemilerin isim plaketlerinin içinde yer aldığı “Osmanlı Bahriyesinde Ahşap Sanatı” sergisi, ziyaretçileri adeta Osmanlı dönemi ahşap sanatının ihtişamlı yolculuğuna götürüyor.
Sergide, 18 adet arma, 5 adet gemi baş figürü, 22 adet tuğra, 28 adet gemi isim levhası ve 77 adet çeşitli süslemelerden oluşan eser yer alıyor.
Tersane-i Amire, İstanbul'un fethinin ardından kurulmasıyla birlikte Osmanlı bahriyesinin idari merkezi ve gemi inşa faaliyetlerinin sürdürüldüğü başlıca yer oldu. Burada çalışan ve “tersane halkı” diye tabir edilen marangoz, kumbaracı, kalafatçı, burgucu ve oymacı gibi birçok ustanın arasında bugün Deniz Müzesi'nde sergilenen ahşap eserlerin yaratıcısı olan sanatkar ustalar da yer alıyor.
Deniz Müzesi'nde örnekleri görülen gemi armaları, baş figürleri, gemi isim levhaları ve padişah tuğralarının ilk envanter kayıtları incelendiğinde, Tersane-i Amire'deki tavşan mağazası, oymacı mağazası ve burgucu mağazası denilen atölyelerde imal edildikleri ve müzeye buralardan geldikleri görülüyor.
Militarist görünüm
Osmanlı Devletinde uzun bir süre padişah tuğraları arma olarak kullanıldı, ancak tuğranın batılı armalar karşısında anlaşılmaz bir simge olarak kalması, yeni bir arma ihtiyacını ortaya çıkardı.
18. yüzyılın sonundan itibaren yapılan Osmanlı armalarının en karakteristik özelliği, militarist bir görünüme sahip olmaları oldu.
Birçok silah ve simgenin bir arada kullanıldığı bu armalarda, Osmanlı Devletinin güçlü ve geleneksel bir orduya sahip olduğu mesajı veriliyor.
Osmanlı armaları, devletin bir simgesi olarak harp gemilerinde, saltanat kayıklarının köşkünde, daire kapılarının üzerinde ve binaların içindeki süslemelerde dikkati çekiyor.
Dünyadaki en büyük arma özelliğini taşıyan “Orhaniye” firkateynine ait 24 ayar altın varaklı ahşap kabartma baş arması da hizmetten çıkışından bir asır sonra “Osmanlı Bahriyesinde Ahşap Sanatı” sergisinde gün yüzüne çıktı.
Padişah tuğraları
Sergide yer alan bir başka eser de Osmanlı Devletini temsil eden simgelerden biri olan padişahın bir çeşit imzası sayılan tuğralar oldu.
Üzerinde hükümdarın ve babasının ismi bulunan tuğraların biçimi 16. yüzyılda gelişerek, 18 yüzyılda olgunlaşmaya başladı. Tuğraların, sağ taraflarına 17. yüzyıl sonlarından itibaren bayrak veya çiçek gibi bir işaret konulmaya başlandı.
Sergide, saltanat sırasıyla 3. Selim, 2. Mahmut, Abdülmecit, Abdülaziz ve 2. Abdülhamit'e ait ahşap tuğralar yer alıyor.
Gerek savaş gemilerinde, gerekse bahriyeye ait binalarda kullanılan tuğralar, bu yerlerde padişahı ve Osmanlı Devletini temsil ediyor.
Osmanlı donanmasına hizmet etmiş gemilerin isimlerinin yazılı olduğu ahşap isim levhaları da bu sergide yer alıyor.
Gerek kadırga (kürekli) döneminde gerekse kalyon (yelkenli) döneminde gemileri reislerin adıyla anan Osmanlılar, 18. yüzyılın başlarından itibaren kalyonları, üzerindeki figürlerle adlandırmaya ve daha sonra bilinen isimleri vermeye başladılar.
Osmanlı bahriyesine ait gemilerde ve birçok denizci devletin gemilerinde görülen gemi baş figürleri serginin en çok dikkat çeken eserleri arasında bulunuyor.
Osmanlı Devletinin diğer devletlerden farklı olarak İslam dünyasında kullanılması yasak olan insan figürü yerine çeşitli hayvan figürlerini gemi baş figüran olarak kullandığı görülüyor.
Baş figürü olarak kullanılan hayvanların başında kuş, aslan, kaplan, at ve ejder gibi güçlü, yırtıcı ve düşmanda korku uyandırması beklenen hayvanlar geliyor.
150 parça eser sergileniyor
İstanbul Deniz Müzesi Komutanı Kurmay Kıdemli Albay Ali Rıza İşipek, “Osmanlı Bahriyesinde Ahşap Sanatı” sergisinde 4 çeşit eserin yer aldığını, bunlardan birincisinin gemilerde kullanılan armalar, ikincisinin baş figürleri, üçüncüsünün gemilerde ve karargahlarda kullanılan tuğralar, dördüncüsünün de gemilerin isim plaketleri olduğunu söyledi.
Sergideki tüm eserlerin ahşap oyma ve 24 ayar altın varakla kaplı olduğunu belirten İşipek, sergide 18 ve 19. yüzyıla ait süslemelerin bulunduğunu ifade etti.
İşipek, dünyadaki en büyük ahşap oyma kabartma arma olan 14,5 metre boyunda “Orhaniye” fırkateynine ait baş armanın sergide yer aldığını anlatarak, “Sergide yer alan Aziziye fırkateynine ait başarması da 8 metre boyundadır. Bu arma da dünyanın ikinci en büyük ahşap oyma kabartma armasıdır” dedi.
Sergideki 150 parça eserin 2010 yılı süresince gezilebileceğini dile getiren İşipek, müzenin deposunda bulunan bu eserler restore edildikçe serginin güncellendiğini anlattı.Albay İşipek, bu tür bir serginin Türkiye'de nadiren açıldığına dikkati çekti.