Yaşam

Dünya için zaman daralıyor

Paris'te düzenlenecek Dünya İklim Zirvesi'nin hazırlık toplantıları Almanya'nın Bonn kentinde başlıyor. BM'nin iklim değişikliği ile mücadele komitesinin başkanı Janos Pastztor, son durumu DW'ye değerlendirdi.

31 Mayıs 2015 19:27


Dünya İklim Zirvesi'nin hazırlık toplantıları 1-11 Haziran tarihlerinde Almanya'nın Bonn kentinde yapılacak. Görüşmelerde, yeni iklim anlaşmasının ayrıntıları son haliyle bir kez daha masaya yatırılması planlanıyor. Önümüzdeki hafta düzenlenecek G7 Zirvesi'nde dünya liderlerinin gündeminde de iklim müzakareleri yer alıyor.

Zirveye ev sahipliği yapacak olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, iklimin korunmasıyla ilgili görüşmelerin zorlu geçeceğini açıkça dile getirdi. Merkel, Almanya ve Fransa'nın ilerleme sağlanması için elinden geleni yapacağını da sözlerine ekledi.

Paris'teki Dünya İklim Zirvesi'ne yaklaşık 200 gün zaman var. Zirvenin başarılı olabilmesi için bu süre içinde ülkelerin anlaşmanın temel ilkeleri konusunda uzlaşmaya varması ve iklim hedeflerini de belirlemesi gerekiyor. BM'nin iklim değişikliğiyle mücadele komitesinin başkanı Janos Pastztor, anlaşma ile ilgili kritik tartışma noktalarının yılın ikinci yarısında müzakere edileceğini dile getirdi ve bunun zorlu bir süreç olacağına dikkat çekti:

Pastztor, "Bağlayıcı bir anlaşma ortaya çıkması bekleniyor. Ancak tek tek ülkelerin yükümlülükleri ve ne derecede bir bağlayıcılığa ulaşılacağı bugün hala belirsiz. Yine de iklim hedeflerinin ilk kez, ülkelerin bizzat kendisi tarafından belirlenmesi önemli. Bir ülke tek başına ne yapabilir ve buna ne kadar hazır? Bu yoldan gidilmesi olumlu. Bir ülke dışardan birileri tarafından zorlanmayacak, söz konusu olan o ülkenin kendine duyduğu güven" diye konuştu.

BM talepte bulundu

Şimdiye kadar çoğu Avrupa'dan 40 kadar ülke bağlayıcı sözlerini Birleşmiş Milletler'e iletti. Ancak atmosferin kirlenmesinde büyük payı olan Çin ve Hindistan'ın ne yapacağı henüz bilinmiyor.

BM Genel Sekreteri'nin devlet ve hükümet başkanlarından ülkelerin vereceği güvenceleri yazılı olarak talep ettiğini belirten Pastztor, G7 Zirvesi'nde henüz hedeflerini belirlemeyen ülkelerin bunu telafi etmesini umduklarını kaydetti. Anlaşmanın başarısında birçok faktörün rol oynadığını ifade eden Pastztor, gelişmekte olan ülkelere mali destek sağlanmadan iklimin korunamayacağını vurguladı.

Daha önceki iklim zirvesinde gelişmekte olan ülkelere 100 milyar dolar yardım sözü verilmişti. Ancak bu mali desteğin sadece küçük bir kısmı hayata geçirildi. BM yetkilisi Pastztor, Paris'teki zirveye kadar daha fazla yardım sözü verilip verilmeyeceğini şöyle değerlendirdi:

"İlerleme bekliyoruz. Yol katedilemezse, bunun müzakerelere çok olumsuz bir etkisi olur. Gelişmekte olan ülkeler Paris'te hemen 100 milyar dolar istememeli. Onların da 2020 yılında gerçekten neler yapabileceği konusunda inandırıcı bir strateji sunması gerekiyor..."

Beklentiler yüksek değil

Uluslararası toplum alınacak önlemlerle küresel ısınmayı 2 derece ile sınırlandırmayı amaçlıyor. Bunun da 2050 yılına kadar dünya genelinde karbon salınımının yüzde 80 azaltılması ile mümkün olacağı hesaplanıyor. Ancak Paris'teki konferanstan beklentiler pek yüksek değil. AB'nin iklimden sorumlu komiseri Miguel Arias Canete, Paris'te yeterli adımların atılamayacağı kanısında. Canete, "Eğer kasım ve aralık aylarında birbirinden farklı ülkelerin verdiği sözleri birlikte hesapladığımızda, bunun 2 dereceye ulaşmak için yeterli olmayacağını düşünebiliriz" diye konuştu.