Kültür-Sanat

Duayen oyuncu Suna Keskin, sanatla geçen 60 yılını Tiyatrokare'nin düzenlediği organizasyonda sahnede kutladı

60 yıldır sahnedeysen bunun nedeni Haldun Dormen'dir. İlk alkıştır, beni bu günlere getiren. O nedenle Haldun'a minnetarım"

11 Ekim 2024 09:47

T24 Kültür Sanat

Duayen oyuncu Suna Keskin dün akşam Atatürk Kültür Merkezi'nde, dokuz senedir kapalı gişe oynadığı "Ahududu" oyunundan sonra, oyunculuğa adadığı 60. yılını sahnede sevdikleriyle kutladı. Tiyatrokare'nin Suna Keskin için organize ettiği bu özel geceye dostları Haldun Dormen, Dilek Türker, Nevra Serezli, Hakan Altıner, Sermet Erkin, Çiçek Dilligil, Bora Öztoprak, Ecmel İs, ve birçok ünlü katıldı.

Sanat yaşamının on beş yılını Tiyatrokare çatısı altında geçiren Suna Keskin heyecanını tüm dostlarıyla paylaştı. "Ahududu" oyuncularından başrolü paylaştığı Melek Baykal, Bülent Seyran, Nedim Saban, Cem Güler, Birol Engeler, Özgür Yetkinoğlu, Müge Kement, Murat Ergür, 60.sanat yılını kutlarken Suna Keskin'in yanındaydılar.

Sahneye adanmış bir ömrün imzasi: 60 yıl

Sunuculuğunu Ceyda Düvenci'nin yaptığı gecede 60 yılın bir özetini, Tiyatrokare bünyesinden Bedrihan Dökmeoğlu tarafından özel olarak hazırlanan videoda anlatan Suna Keskin, ilk alkışı aldığı o ilk oyunundan bahsederken "İlk alkış Haldun Dormen'den geldi. Bu ilk alkış ömre bedel. Duygulandım. Burnumun direği sızladı. Ağlamak istedim tuttum, denetledim kendimi. Şimdi düşünüyorum da, iyi ki ben o gece nazlanmamışım iyi ki bu işi yapabilir miyim dememişim. Onun için 60 yıldır sahnedeysen bunun nedeni Haldun Dormen'dir. İşte bu alkıştır, beni bu günlere getiren. O nedenle Haldun'a minnetarım." dedi.

Geceye katılan tiyatroya adım atmasında önemli rolü olan duayen oyuncu Haldun Dormen de Suna Keskin'i tebrik ederek, "ne mutlu bana senin 60. yılın kutlanıyor. İnşallah daha çok yıllar göreceğiz seni" dedi.

60. sanat yılı adına Nedim Saban'ın takdim ettiği plaketin ardından Suna Keskin "Kalp atışlarımı duyuluyor mu bilmiyorum. Çok teşekkür ediyorum. İnanın çok heyecanlıyım. 10 değil 30 değil 40 değil 50 de değil 60 da değil 61 yıldır sahneye çıkıyorum. Sahneye çıkıyorum diyorum. Dikkat ettiyseniz sahne alıyorum demiyorum. Çünkü sahne bir mertebedir, buraya çıkılır. Buraya bu alkışlar için çıkılır," dedi.

Bu yıl 33. yılını kutlayan Tiyatrokare ve onun kurucusu, yönetmeni ve usta oyuncusu, özel olarak organize ettiği bu gece için Nedim Saban, "50 yıllık Suna Keskin seyircisiyim. Suna Ablanın 60 yılının 15'ini, yani meslek hayatının dörtte birini Tiyatrokare'de geçirmesi büyük onur. Onunla ilk anlaştığımızda, herkesten: Suna Hanım, görev aldığı Tiyatrolarda sadece oyuncu olarak kalmaz, kurumu her anlamda sahiplenir diye duymuştum, hakikaten de öyle oldu. Minnetarlığmı ve hayranlığımı bu özel geceyle kısmen ifade etmeye çalıştım, ayrıca ne mutlu bana ki bugün kendisi adına ödül verilen Erol Keskin usta da üç yıl Tiyatrokare'de oynadı" dedi.

1. Erol Keskin Genç Kuşak Başarı Ödülleri

Suna Keskin üç yıl önce kaybettiği eşinin anısını yaşatmak ve genç oyuncuları tiyatro alanında desteklemek için, Nedim Saban önderliğinde başlattığı "1. Erol Keskin Genç Kuşak Başarı Ödülleri" aynı anda üç farklı oyunu "Aşık Shakespeare", "Sevgili arsız ölüm", "Tırnak İçinde Hizmetçiler" ile bilinen oyuncu Nezaket Erden'e verildi.

Nezaket Erden ödülü alırken göz yaşlarını tutamadı. Erden şöyle konuştu:

"Bu ödül benim için gurur verici, ilham verici bir şey. Buradaki değerli oyuncular gibi ben de sahnede kalabilirim. Sahnede kalmak için nasıl mücadele verdiniz. Mücadeleniz için çok teşekkür ederim. Emin olun biz gençlerin, tüm bunları daha rahat göğüslemesini sağlıyorsunuz. Devam etme gücü veriyorsunuz bize, Anadolu'yu gezdiğiniz her şehire Tiyatro sevgisini o insanlara aşılamanız, bizim de yol almamızı sağlıyor. Yaydığınız ışık için teşekkür ederim."

Ödülün plaketi ise, tiyatroya çocukken Suna Keskin'in oynadığı bir oyunla başlayan Hayrettin Arslanoğlu tarafından tasarlandı.

Gece, ödül töreninin ardından, davetlilerin katıldığı özel bir kutlama ile sona erdi.


"Yunanistan’da Müslüman, Türkiye’de gavur tohumu"; Kayıp bir kuşağın hikâyesi 'Mübadele'