Aralarında milletvekili ve belediye başkanlarının da bulunduğu DTP'li grup, Abdullah Öcalan’a cezaevinde kötü muamele yapıldığı gerekçesiyle 1-2 Kasım tarihlerinde Diyarbakır'da gerçekleştireceklerini açıkladığı oturma eylemine başladı.
Batıkent Meydanı'nda kurulan çadırlardaki oturma eylemi öncesinde DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, hazırlanan basın açıklamasını okudu. Basın açıklaması sırasında, terör örgütü ve elebaşı lehine sloganlar atıldı.
Açıklama sonrasında DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna ve DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in aralarında bulunduğu topluluk, 2 gün sürecek olan oturma eylemine başladı.
Yurt dışında olduğu bildirilen DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün ise oturma eylemine daha sonra katılacağı belirtildi.
Oturma eyleminin başladığı meydanda ise çoğunluğu çocuklardan oluşan bir grup araç lastiği yakarak, terör örgütü lehine sloganlar attı.
Oturma eylemini basına Demirtaş duyurmuştu:
DTP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş milletvekilleri ile birlikte parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenlemiş Demirtaş, Öcalan'a yönelik hukuk dışı uygulamalar yapıldığını iddia ederek, söz konusu girişimlere karşılık hükümetin tutumunun halkın üzerinde büyük bir infale yol açtığını söylemişti.
Öcalan'a karşı kötü muamele yapıldığı yönündeki haberi aldıktan sonra Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile görüştüklerini anlatan Demirtaş, uygulamalarda herhangi bir değişiklik olmadığını belirtti. Hükümetin tutumu karşısında halkın demokratik tepkisini kullandığını kaydeden Demirtaş, "Yapılan yürüyüş ve mitinglerin hiçbirinde kitlemizin doğrudan doğruya güvenlik güçlerine karşı saldırısı olmamıştır. Yürüyüşlere yönelik polisin sert müdahalesi ile birlikte çatışmalar başlamış ve mahallelere yayılmıştır. Yapılan bu demokratik eylemlere dönük herhangi bir engelleme ve aşırı şiddetle birlikte gerçekleşen müdahaleler olmasa, hiçbir çatışma görüntüsü de olmayacaktı" dedi.
Kürtlerin Öcalan'a sahip çıkmasının hükümeti çılgına çevirdiğini ifade eden Demirtaş, yaşlılara, kadınlara ve çocuklara sokak ortasında işkence uygulandığını söyledi. DTP'nin organize ettiği bütün yürüyüşlerde en önde milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve parti yöneticilerinin bulunduğunu belirten Demirtaş, "Çocukları ön safhalara sürdüğümüz ve kullandığımız yalanını atanlar sokaklarda çocuklara uygulanan feci işkenceleri görmezden gelmişlerdir. Eğer Sayın Başbakan gerçekten çocuklara değer veriyorsa, Doğubeyazıt'ta, Van'da Diyarbakır'da Cizre'de ve özellikle de İdil'de işkence gören tutuklanan çocuklardan özür dilemelidir. Ayrıca Sayın Deniz Başkal da akan kanı ve işkenceleri yeterli görmediğini haykırarak, polis şiddetinin dozunun artmasını sağlamıştır. Çocuklara yapılan işkencelerin sorumlusu Sayın Erdoğan ve Sayın Baykal'dır. Başbakan'ın Diyarbakır ziyareti sırasında halkın protestosunu hazmedemeyen Sayın Erdoğan ve Sayın Baykal, kürtlere yönelik baskının artırılmasında hem fikir olmuşlardır. Ancak tuzu kuru Sayın Deniz Baykal'a Ankara'da oturduğu yerden atıp tutmayı bırakarak, her tatilini geçirdiği Akdeniz sahillerinden değil Diyarbakır'a gelip durumu yerinde görmesini tavsiye ederiz. Hiç şüpnesi olmasın ki Sayın Baykal Diyarbakır'a gelirse 'Başbakan' gibi karşılanacaktır" diye konuştu. Demirtaş, askeri operasyonların durması halinde savaşın bir günde duracağını ilan eden pkk'ya karşı sınır içi ve sınır ötesi operasyonlarda ısrar etmenin savaşı büyüttüğünü belirterek, "Barışın her zaman mümkün olduğunu, askeri operasyonlar yerine diyaloğun tek çözüm olduğunu, İmralı'da yaşanan uygulamaların sayın Öcalan'ı bir siyasi irade olarak beyan eden kürt halkının iradesine saygısızlık olduğunu bütün dünyaya bir kez daha haykırmak için 1-2 Kasım tarihlerinde Diyarbakır'da bir oturma eylemi gerçekleştireceğiz" dedi.