Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) antibiyotik direncinin dünya çapında ürkütücü boyutlara ulaştığını bildirdi. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus konuyla ilgili açıklamasında, "Antibiyotik direnci, 100 yıllık tıbbi gelişimi yok etme tehlikesi taşıyor" dedi. Sağlık alanındaki çalışmalar içinde en acil çözüm bulunması gereken konunun bu olduğunu kaydeden Ghebreyesus, DSÖ’nun mevcut antibiyotikleri üç gruba ayırdığını ifade etti. Buna göre birinci kategoride olanlar ciddi enfeksiyon hastalıklarında kullanılacak. İkinci kategoridekiler tercihen elde bulundurulacak ancak sık görülen enfeksiyonlarda her zaman kullanılmayacak. Üçüncü kategoriye dahil edilenler ise son çare olarak düşünülmesi gereken antibiyotikler olacak.
Yanlış antibiyotik kullanımı
Ghebreyesus bu kategorilendirmeye gitmedeki amacın, ikinci ve üçüncü gruplardaki antibiyotiklere karşı direnç gelişememesi için daha tasarruflu kullanılmasını sağlamak olduğunu belirtti. Bazı ülkelerde antibiyotiklerin yanlış kullanıldığını dile getiren DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, buna örnek olarak sadece bakteriyel hastalıklara karşı etkili olan antibiyotiklerin virüs hastalıkları için kullanılmasını ya da doğrudan hedefe yönelik ilaçların verilebileceği hastalara geniş etkili antibiyotikler verilmesini gösterdi.
Antibiyotik direnci ne demek?
Antibiyotik direnci, hastaların verilen antibiyotiğe tepki vermemeleri ya da başka bir deyimle hastaya verilen antibiyotiğin vücuttaki bakteriye karşı etkili olmaması anlamına geliyor. Bu direnç örneğin, antibiyotik tedavisinden sonra varlığını sürdürmeye devam eden bakterilerin yeniden çoğalmasıyla oluşabiliyor. Hastalığa sebebiyet veren bakteriler birden fazla antibiyotik türüne karşı da direnç gösterebiliyor. Günümüzde bazı bakteri türlerinin eski dönemlerde kendilerine karşı çok etkili olan tüm antibiyotiklere karşı dirençli olabildiği vakalar mevcut. Bu tarz bakteriler yüzünden hastalanan kişilerin de iyileşme şansları çok düşük oluyor.