Domuz gribinin ölümcül olmasında en önemli nedeninin, hastayı birkaç saat içinde bile solunum yetmezliğine götürmesi olduğunu söyleyen Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Dr. Füsun Soysal, domuz gribine karşı güçlü akciğerlere sahip olmanın yollarını anlattı.
Dr. Soysal, sağlıklı ve güçlü akciğerler için kesinlikle sigara içilmemesi gerektiğini belirterek, haftada en az bir kez kırmızı, 3-4 kez beyaz et tüketilmesini tavsiye etti.
Meyve sebze ağırlıklı beslenmenin önemine değinen Dr. Soysal, C vitamini içerikli portakal, mandalina, kivi, greyfurt, elma, nar, grip açısından çok önemli meyveler olduğunu dile getirerek Ntv'ye şu açıklamaları yaptı:
Bol sıvı tüketin ama soğuk su içmeyin
''Bronşların kurumasına izin vermeyin. Bunun için günde 2.5 litre su için. Bitki çayları, ıhlamur, papatya çayı, bronşların kuru kalmasını engelleyen grip karşıtı içeceklerdir. Sabahları ılık süte bal karıştırarak için. Günde en az iki kez zencefil çayı için. Alkolü sınırlandırın, çok fazla tüketilen alkol genel vücut direncini ve akciğerlerin mikroplara karşı direncini düşürür. Alkolü haftada bir iki kadeh ile sınırlandırın. Kesinlikle soğuk su içmeyin. Dondurmayı bilinçli ve dikkatli tüketin.
Düzenli spor yapmak, akciğer sağlığı için çok önemlidir. Soğuk havalarda oynanan mücadele sporlarından kaçının. Yürüyüş, yüzme ve tenis, akciğer dostu sporlardır. Kışın spor için kapalı ortamları tercih edin. Spor yapan kişilerin domuz gribini atlatma şansı çok yüksektir. Bu nedenle mutlaka spora zaman ayırın. Düzenli spor ile birlikte akciğer sağlığı için düzenli uyku da çok önemli. Bu nedenle günde en az 7 saat uyumaya özen gösterilmelidir.''
Virüs önce solunum hücrelerini etkiliyor
Dr. Soysal, güçlü akciğerlerin bu hastalık ile daha kolay savaştığını ve kolay kolay da yenilmediğini dile getirdi.
Domuz gribi, mevsimsel griple aynı belirtileri gösterse de vücuda girip güçsüz bir bağışıklık sistemi ile karşılaştığında önce solunum hücrelerinde hasar oluşturduğunu, sonra da hastayı solunum yetmezliğine götürerek ölümüne sebep olduğunu anlatan Dr. Soysal, virüsün aynı zamanda vücudun bağışıklık sistemini de uyardığını ve iltihaplanma yapan birçok kimyasal madde üretilmesine neden olduğunu belirtti.
Dr. Fusun Soysal, bu kimyasal maddeler zaten hasarlı solunum sistemine ulaşınca, solunum yollarının tıkandığını, vücudun oksijen alamaz hale geldiğini ve solunum yetmezliği geliştiğini söyledi.
Mikroplar akciğeri tutuyor
Grip ve domuz gribinin, solunum yolu ile bulaşan hastalıklar olduğundan mikroplar hava yolu ile alındığında direkt olarak akciğerleri tuttuğunu dile getiren Dr. Soysal şunları kaydetti:
''Burun ve geniz akıntısı da olduğu zaman akciğerler çok çabuk etkilenir ve bronşlar iltihaplanır. Akciğer hastalıklarının hepsi genelde düşük dirençli olan kişileri yakalar. Böbrek hastaları, karaciğer hastaları, iki yaşın altındaki çocuklar, 65 yaş üstü kişiler, şeker ve kalp hastaları ile astım, bronşit, KOAH gibi kronik akciğer hastalar ile daha önce tüberküloz olup akciğerleri zarar görmüş kişiler domuz gribine yakalanma riski açısından yüksek risklidir. Bu hastalıklara stres faktörü de eklendiğinde hastalık böyle kişileri çok kısa sürede ölüme götürür.
Şikayetler üç günden fazla sürerse...
Domuz gribi virüsü, ilaca dayanıklı ve antibiyotiklere yanıt vermeyen özelliğe sahiptir. Burun akıntısı, geniz akıntısı, ateş ve öksürük ortaya çıktığında, bu belirtiler 3 günden fazla sürdüğünde ilerisi için çok tehlikesi olabileceğinden, hastaların çok gecikmeden bir hastaneye başvurmaları çok önemlidir.''