500 bin dozluk ilk parti teslimatının Pazartesi günü yapılacağı ve ilk olarak sağlık personeli ile hacı adaylarının aşılanacağı açıklandı.
NTV'nin haberine göre Sağlık Bakanlığı, domuz gribi aşısının ilk teslimatının pazartesi günü yapılacağını açıkladı. 500 bin dozluk ilk parti aşı sağlık çalışanları ve hacı adaylarına yapılacak.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Sağlık Bakanlığı Pandemi İzleme Bilim Kurulu üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında, Kurul'un bugün yaptığı toplantıda aldığı kararları açıkladı.
Buzgan, aşının 6 ay - 9 yaş grubundaki çocuklara iki doz, yetişkinlere ise tek doz uygulanacağını belirtti.
Aşının sağlık personeli ile öğrencilere yerinde yapılacağını belirten Buzgan, diğer riskli grupların sağlık kuruluşlarına çağrılacağını söyledi.
Aşıyla ilgili spekülatif haberleri de eleştiren Buzgan, "İnsanlar aşılamayı reddedip çocuklarını aşılatmazsa ve ölümler yaşanırsa bu iddiaları ortaya atanlar sorumluluğu yüklenecek mi?" diye sordu.
Sağlık personeli ve hacı adayları
Basın toplantısının son bölümünde gazetecilerin soruları yanıtlanırken, Buzgan’a, 'Aşının öncelikle kimlere yapılacağı' soruldu. Buzgan da cevap olarak, sağlık personelinin öncelikli olacağını, hacı adaylarının da aşılanacağını kaydetti.
Buzgan ayrıca, coğrafi bölgelerin durumları da göz önüne alınarak bir planlama yapılabileceğini ve gelişen duruma göre esnek bir program uygulayacaklarını vurguladı.
Buzgan, Sağlık Bakanlığı Pandemi İzleme Bilim Kurulu üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında, Kurul'un bugün yaptığı toplantıda aldığı kararları açıkladı.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) son açıklamasına göre tüm dünyada laboratuvar teyidi alınmış yaklaşık 350 bin pandemik H1N1 vakası ve 4 bin 500 ölüm bildirimi olduğunu anlatan Buzgan, ölümlerin 899'unun Brezilya, 593'ünün ABD, 580'inin Arjantin, 255'inin Meksika, 185'inin Avustralya, 204'ünün de Avrupa Birliği ülkelerinde olduğunu kaydetti.
Buzgan, ancak, tüm vaka ve ölümlerin bildirimi yapılamadığından bu rakamların çok daha yüksek olduğunun bilindiğini ifade etti.
Domuz gribinin yoğun görüldüğü ülkelere ait verilerin hastalığın gebeler, küçük çocuklar, kalp hastalığı, şeker hastalığı, akciğer ve böbrek hastalığı gibi kronik hastalıkları olan risk grubundaki kişilerde ağır seyrettiğini ortaya koyduğunu kaydeden Buzgan, ''Ölümlerin engellenmesi amacıyla bu risk gruplarının aşılanmasının öncelikli önemi vardır'' dedi.
Aşılamanın, pandemik gribin ağır seyretme ihtimali olan risk gruplarını hastalıktan koruma, hastalığın şiddetini ve ölümleri engelleme, toplumda verilmesi gereken zorunlu hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesini sağlama, okul öğrencilerini aşılayarak hastalığın büyük kitlelere hızlı yayılımını engelleme amaçları olduğunu vurgulayan Buzgan, bu tür aşıların Avrupa Birliği'nin resmi kuruluşu olan EMEA (Avrupa İlaç Ajansı) tarafından ruhsatlandırılma işlemine tabi tutulduğuna dikkati çekti.
Türkiye'ye Glaxo Smith Kline'dan (GSK) 25 milyon doz, Novartis'ten 15 milyon doz, Sanofi Pasteur'den 3 milyon doz aşı alınacağını bildiren Buzgan, ''Bu üreticilerden GSK ve Novartis firmalarının aşıları EMEA tarafından ruhsatlandırılmıştır. Diğer firmanın ruhsatlandırma işlemi devam etmektedir.
Novartis firmasının ürettiği aşının ülkemizde de ruhsatlandırılması yapılmış olup, ilk teslimat önümüzdeki hafta başında yapılacaktır. Bu aşılar da tüm aşılarda olduğu gibi ruhsatlandırma sonrası ulusal referans laboratuvarımız olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı'nca güvenlik ve etkinlik ile ilgili testler yapıldıktan sonra kullanıma sunulacaktır'' şeklinde konuştu.
Aşının ücretsiz olacağını, belirlenen gruplara aşılama zamanı ile ilgili duyurular yapılacağını ve teslim takvimine uygun olarak belirli hedef grupların aşılanmaya davet edileceğini kaydeden Buzgan, ''Bazı grupların aşılanması bulundukları yerde yapılacak, diğer gruplar ise sağlık kuruluşlarına davet edilecektir'' dedi.
Aşının 6 ay-9 yaş grubunda 2, daha büyüklere ise tek doz uygulanacağını belirten Buzgan, ''Pandemi aşısı hastalığa karşı önemli bir sigorta olarak değerlendirilmelidir. Her ne kadar şu anda hastalık dünyada hafif seyirli olsa da riskli gruplarda ağır seyredebilmektedir. Ayrıca zamanla daha ciddi hastalık yapma potansiyeli de vardır'' uyarısını dile getirdi.
Halen Avustralya, ABD, İsveç ve Çin gibi ülkelerde aşı programının başlatıldığına dikkati çeken Buzgan, ''Konu Bilimsel Danışma Kurulumuz tarafından titizlikle takip edilmektedir. Halkımızın Bakanlık tarafından yapılacak açıklamaları takip etmesi, bilimsel verilere dayanmayan beyanlara itibar etmeyerek önerilen tavsiyelere uyması ve gereksiz paniğe kapılmaması önemle duyurulur'' dedi
Aşının güvenliği ile ilgili iddialar
Buzgan ve Bilim Kurulu üyeleri daha sonra soruları yanıtladı.
''Aşının yan etkileri ve denenmeden yapıldığı'' iddialarıyla ilgili bir soru üzerine Buzgan, aşıların ruhsatlandırılmadan önce ciddi üretim süreçlerinden geçtiğini belirterek, ruhsat verildikten sonra ülkede bazı prosedürler uygulandığını söyledi.
Aşının öncelikle Avrupa ve ABD'de ruhsatlandırılmış olmasını şart koştuklarını kaydeden Buzgan, Türkiye'de ruhsatlandırma için de veri sunulması gerektiğini belirtti.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nde biyolojik kontroller yapıldıktan sonra aşının uygulamaya konulduğunu ifade eden Buzgan, uygulamada yan etki takibi de yapıldığını anlattı.
Bu konuda çok daha hassas davranmak zorunda olduklarına dikkati çeken Buzgan, ''Domuz gribi aşısının diğer aşılardan farklı, bilinen yan etkilerin olmadığını şu anki bilgilerle söyleyebiliriz, ama elbette iyi takip etmek durumundayız'' dedi.
Pandemi İzleme Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da ''Pandemik aşılar özelliği nedeniyle çok fazla kişide kullanılıp bilgiler elde edilmeden belli riskler göze alınarak kullanılmak zorundadır'' diye konuştu.
Bunun dünyanın her yerinde böyle olduğunu, çünkü yeni bir hastalıkla karşı karşıya olunduğunu anlatan Ceyhan, ''Eğer aşıyı geciktirirseniz, 'çalışmaları yapıp sonra kullanalım' derseniz geç kalırsınız. Bu pandemiler sırasında kullanılan aşıların genel özelliğidir'' dedi.
Bir başka soru üzerine, H1N1 aşısının da bir grip aşısı olduğunu, ama farklı antijene sahip bulunduğunu kaydeden Ceyhan, ''Mevsimsel grip aşılarında da her yıl antijen değiştiği için çok fazla araştırma yapmaya gerek duyulmaz. Çünkü içindeki bütün maddeler aynıdır.
İddialar gündeme geliyor, ama çok sayıda insan üzerinde yapılmış bir deneme yok. Çok yeni olarak 1-2 gün önce birkaç ülkede başladı. Dolayısıyla şu ana kadar yan etki çıktı diye bir şey söylemek mümkün değil. Bütün bilgilerimiz zaten hep kullandığımız mevsimsel grip aşısıyla ilgili bilgilerden kaynaklanıyor'' diye konuştu.
Ceyhan, ''Şüphelilerin teste tabi tutulması'' ile ilgili bir soruya karşılık da şüpheli vatandaşların kendileri ve çocukları için telaşa kapılarak test yaptırmalarına gerek olmadığını, sadece risk grubundakilerin test yaptırması gerektiğini belirtti. Bir salgın durumu olup olmadığını anlamak için, kümelenme ortaya çıkması halinde test yaptırılmasının uygun olacağını anlatan Ceyhan, ''Vatandaşların domuz gribi olup olmadıklarını anlamalarının bir yararı yok. Çünkü bunun için özel bir ilaç tedavisi de yok. Risk grubundakiler için özel bir tedavi uygulanıyor'' dedi.
Hastalığın risk grubundakiler haricinde hafif seyrettiğini bildiren Ceyhan, ''Korkulacak bir durum yok, ama hastalığın böyle seyredeceğinin bir garantisi de yok. Şu andaki haliyle kimsenin telaşa kapılmasına gerek yok'' ifadesini kullandı.
Buzgan, bir başka soru üzerine de ellerinde H1N1 testi yapacak yeterince kit bulunduğunu, ancak bunların israf edilmemesi gerektiğini, sadece hastalık belirtisi olanlara test yapılmasının yerinde olacağını söyledi.