İstanbul'da AKP İl Başkanları toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan gündeminde demokratik açılım vardı. Erdoğan konuşması sırasında muhalefete sık sık seçim sonuçlarını hatırlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılım konusunda, ''Bin yıldır süren kardeşliğimizi ebedileştirmek için gereken her adımı cesaretle atacağız'' dedi.
Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen ''AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, AKP'nin iktidara gelmesinden bu yana yürütülen hizmetlerden ve Türkiye'nin değişim sürecinden örnekler verdi.
''Demokratik açılım'' sürecine de değinen Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
- Milli birlik süreci olarak ele aldığımız demokratik açılım süreci kararlı bir şekilde devam ediyor. Buradan geriye dönüş söz konusu değil.
- Güneydoğu'da bir biz bir de asker var
- Demokratik açılım sürecini tereddüte yer bırakmadan sürdürmek istiyoruz
- Buna benzer bir çok adımlar, güneydoğu doğu anadolu’nun köylerinin yollarını bilirler miydi acaba? Biz KÖYDES projesini bunun için uygulamaya koyduk. Bunları anlatacaksınız. Toplu konutlar, gitmediğimiz il kaldı mı? Kentsel dönüşüm projelerini, okullarımızı anlatıyor musunuz? Bunları biz birileri istedi diye yapmadık. Görevimiz olduğu için yaptık.
- Eğer bugün Patnos’ta bilişim teknoloji sınıfları okullarımızda varsa bu iktidar modern eğitim anlayışını benimsemiş bir iktidardır.
- Su mermer taşına aynı noktada damlasın onu deler. Onun için bir kere değil sürekli anlatacağız.
- Çünkü bizim görevimiz anlatmaktır, tekrar tekrar anlatacağız. Bizim omuzlarımızda çok büyük bir yük var. Kutsal bir emanet var. Üzerimizde bu milletin hakkı var. Herkes kulaklarını tıkayabilir ama AKP kulaklarını tıkayamaz.
- Herkes görmedim duymadım diyebilir ama AKP kör sağır dilsiz rolü yapamaz. Annelerin feryadı sağır duvarlara ulaşmayabilir, ama biz annelerin çığlığını yüreğimizde duyuyoruz.
- Polatlı’da şehit evine gittik. Şehidimiz Abdullah Ermen’in evine gittik. Ne mütevekkil anne baba ve kardeşler. Şahadetinden iki gün önce şehidimiz annesine “Anneciğim Başbakan’ımız bu işi çözecek” diyor.
- Biz bu işi hafife alamayız. Bazıları diyor ki neden acele ediyorsunuz? Ne demek niye acele ediyorsunuz?
- 2005 Diyarbakır konuşmamda bunu ortaya koyduk. Biz devamlı bunun hassasiyeti içinde olduk. Babaların kaygısını kimse umursamayabilir ama biz vicdanımızda hissediyoruz.
- Biz kutlu bir yola, zorlu bir yolculuğa çıktık. Onun için yeter artık daha fazla kan akmasın dedik. İşte onun için ülkemin her bir vilayeti, köyü eş zamanlı olarak ilerlesin dedik. Güven huzur ve istikrar içinde büyüsün dedik. Biz bu duygularla yola çıktık. Türkiye’nin anneleri ağlamasın, evlatlar toprağa düşmesin, ay yıldızlı tabut içinde daha fazla şehit gelmesin diyerek yola çıktık.
- Partimizi kurduğumuz günden itibaren bu konu üzerinde çalıştık. İçişleri bakanım bu meseleye ilişkin akıldı yapıcı görüş ve önerisi olan her kesimle konuştu, istişarelerde bulundu, hala da devam ediyor.
- Peki ne zaman diye soruyorlar? Akşam gazetelerin genel yayın yönetmenlerine verdiğim iftarda da söyledim.
- Bu işin kısa orta uzun vadeli bir takvimi var. Bunu böyle ha deyip bizden beklemeyin. Onun için kısa vade, bu yaptıklarımızın içinde. İki genelgelerle hemen ilk etaplarda acil yapabileceklerimiz. Havuzda hepsi toplanıyor. Bunların değerlendirmesini çalışma grubumuz yapacak.
- Orta vade bunlar daha çok kanunlarla yapabileceğimiz düzenlemeler. Önümüzdeki yıl içerisinde de bunların çalışmalarını başlatacağız.
- Uzun vadede kanun ve anayasa gerektiren sorunlar olacak. Onlar üzerinde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
- Kim sizin önünüze çıkarsa çıksın, geri adım atmak yok. Niyet hayır akıbet hayır olaya biz böyle bakıyoruz.
- 1.5 aydır Türkiye bu meseleyi tartışıyor konuşuyor. Bizlere düşen görevler var. Biz onu yapmanın gayreti içerisindeyiz. Bu işin psikolojik siyasi diplomatik ekonomik boyutu var. Sadece bu iş içeride değil, dışarıdaki bağlantıları var. Komşuda var, Avrupa’da var daha ilerisinde var.
- Bu meselenin sağduyu içinde tartışılıp bir meseleye bağlanmasını isteyeceğiz. Tahrikler var ama bunlara aldanmayacağız. Her kesimden sanatçılardan medyadan kimi siyasetçilerden olumlu tepki alıyoruz. Bize gelip sakın bu çıktığınız yoldan geri dönmeyin diyen bir çok sanatçı var. Telefonla arayanlar, gelenler bir şeyi bir sıkıntının nerelere vardığını gösteriyor.
- Üniter yapı noktasında kimse bir tartışmaya fırsat vermesin. Çünkü bizim üniter yapı konusunda sağlam olmamız lazım ki rahatça açılımlarımızı yapar noktaya gelelim. Yere bir defa sağlam basacağız. Bunu yaptıktan sonra bir çok adımı atmak daha da kolay olabilir.
- Pazartesi günü ülkemizdeki tüm misyon şeflerine iftar yemeği verdik. Önceki gün Beşar Esad’ı muhteşem bir iftar sofrasında misafir ettik ve Türkiye’nin özeti ortaydı. Akademisyenlerinden tutun, siyasi temsilcisine sanatçısına, iş çevresine varıncaya kadar oradaydı.
- Gerekirse Erbil’de bir başkonsolosluğu da açacağız.
- AKP ve AKP iktidarı bu fırsatın heba olmasına asla izin vermeyecektir. Süreci hep beraber destekleyeceğiz. Süreci baltalamak isteyenlere prim vermeyeceğiz. Çözümsüzlükten nemalanan şehitlerimizi istismar edenlere meydanı boş bırakmayacağız.
- Ben 81 vilayetimizdeki tüm arkadaşlarımdan, teşkilatımın tüm mensuplarından bu süreci dikkatle izlemelerini rica ediyorum. İşi bitirip adımı attığımız anda, bütün arkadaşlar anadolu’ya yayılacağız. Sempozyumlar paneller yapacağız. Bütün kılcal damarlara kan pompalayacağız.
- Hilelere aldanmayacağız, ama ne olur soğukkanlılığımızı da yitirmeyeceğiz. Çelik gibi sinirlere sahip olmak zorundayız.
- Bayramertesi sayın baykal’a mektup yazacağım. Kabul ederse gidip konuşacağız, kabul etmediği takdirde kendilerinin ne düşündüğü elimizde var.
- Çözümsüzlükten beslenen taraflar bizi polemiğe çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ayaklarının altından istismar zemini kayanlar süreci baltalamak için çalışacaklar.
- Bu aynı zamanda bir kardeşlik projesidir. Demokratik açılım derken, kardeşliğimizin buna katacağı bir güç var.
- Öyleyse demokrasiden hukuktan kardeşlikten taviz vermeden bu süreci tamamlayacağız.