Yaşam

Doğanın katil ana-babaları

Yeni dogan yavruyu öldürmek türün devamlılığının garantiye alınmasında önemli bir yöntem

22 Mayıs 2012 16:47

 

Anna-Louise Taylor
BBC Doğa Muhabiri
 
Gün geçtikçe daha çok araştırmacı bulgularının bu yönde olduğuna işaret ediyor.
 
Anne babaların yeni doğan bebeklerini acımasızca öldürmelerinden daha korkunç bir hareket düşünülemez gibi geliyor kulağa.
 
Ancak pek çok yavru hayvanın karşılaştığı en büyük hayati tehlike kendi türlerinden gelir.
 
"Bebeğin öldürülmesi, bir yırtıcının sessizce avlanmasına benzemiyor," diyor aslan uzmanı Profesör Craig Packer.
 
Packer durumu "Yetişkin aslanlar kendi yavrularını öldürürken vahşileşiyor, hırıldıyor ve gerçekten oldukça rahatsız edici bir hal alıyor," diye tarif ediyor. "Yavruları kafa ve boyunlarının arkasından ısırıyor, karın bölgelerini eziyor."
 
Yeni doğan yavrunun öldürülmesi, güçlü olanın hayatta kalması ilkesinin sıklıkla gözden kaçırılan bir yöntemi.
 
Kemirgenler ve primatlar gibi memeliler; balıklar, böcekler ve çiftyaşamlılar gibi pek çok türün yeni doğan yavrusunu öldürdüğü kaydedilmiş.
 
Bilimsel araştırmalar, öldürme eylemini gerçekleştiren yetişkin için, yavrunun ölmesinin daha fazla üreme şansı, kısıtlı kaynaklara erişim, doğrudan beslenme ya da yanlış yönlendirilmiş ebeveyn bakımının önlenmesi gibi faydaları olabileceğini gösteriyor.
 
Yeni doğan yavru genellikle yetişkin erkekler tarafından öldürülüyor.
 
 

Erkekler arasında rekabet

 
 
Erkek koruması bebeğin hayatta kalmasında önemli bir rol oynadığından, yavrular esasen babaları tarafından korunurlar.
 
Ancak sahneye yeni erkekler dahil olduğunda, her şey değişebilir.
 
Araya giren başka erkek aslanlar bu babaları alt etmeye çalışır.
 
Baba aslanı yaralayarak, kovarak ve hatta daha önce baskın olan erkeği öldürerek gruplarının liderliğini ele geçirmekte başarılı olurlarsa, yeni doğmuş yavrular için daha da büyük bir risk ortaya çıkar.
 
Zira sahneye yeni katılan erkeğin genellikle tek bir talebi vardır - anneyle çiftleşerek kendi çocuklarına sahip olmak.
 
Aslan topluluklarında, yeni doğmuş yavruların öldürülmesi, annenin hızla yeniden üreyebilir duruma gelmesini sağlayarak, yeni katılan erkeklerin kendi yavrularına sahip olma şansını artırır.
 
Kendilerinden olmayan erkek yavruları öldürmemek, yavruların büyüdüklerinde kendi darbelerini yapma riskini göze almak anlamına gelecektir.
 
 

Dişiler de yavruları öldürüyor

 
 
Ama genç hayvanları öldüren sadece erkekler değil.
 
Cambridge Üniversitesinden Profesör Tim Clutton-Brock dişilerin de aynı şeyi yaptığını söylüyor.
 
"Dişiler de birbirlerinin bebeklerini aynı şekilde öldürüyor" diyor.
 
Dişi sıçanlar beslenmek için diğer dişilerin yavrularını yiyerek, yavrulamak için yuvalarını ele geçirir.
 
Anne sıçanlar da yavrularından sakat ya da yaralı olanları, sağlıklı yavrulara daha fazla kaynak ayırabilmek için öldürür.
 
Yeni doğan yavrunun öldürülmesi, rekabetin azaltılmasıyla bir hayvanın üreme başarısını da artırabilir.
 
Dişi mezarcı böcekler, yaşamlarının devamlılığını garantilemek için kendi larvalarından önce rakiplerininkini öldürür.
 
Kırktan fazla primat türünün yeni doğan yavruları öldürdükleri biliniyor
 
Ancak Journal of Theoretical Biology'de yayınlanan bir araştırma, pek çok türde dişilerin riski azaltmak için bazı stratejiler geliştirdiklerini ortaya koyuyor.
 
Dişi primatlar, birden fazla erkekle çiftleşerek, erkeklerin babanın kim olduğunu gizli tutan babalık karmaşası yöntemini kullanıyor.
 
Böylece erkekler bir gruba dâhil olmaya çabalarken, genç primatların yaşama şansı yükseliyor.
 
"Babunlar gibi primatlar arasında, çok erkekli gruplarda eğer iki erkek bir dişiyle çiftleşir ve yavrunun hangisinden olduğu bilinmezse, yavrunun öldürülmesi riski azalıyor," diyor Prof Clutton-Brock.
 
Çalışmaya göre, yeni doğan yavru, katilinin bir sonraki yavrunun babası olma şansının yüksek olduğu durumlarda baskınlık hiyerarşisinde değişiklik olabilmesi için öldürülüyor
 
 

Mirketlerde rekabet dişiler arasında

 
 
Örneğin, en az 15 kişilik koloniler halinde yaşayan mirketler, üremelerini de koloni içerisinde işbirliği ile yürütürler.
 
Alfa erkek ile alfa kadın çiftleşirler ve koloninin diğer üyeleri yavrunun bakımını yardımlaşarak yapar.
 
Baskın dişilerin, diğerlerinin yavrularını ve de aynı şekilde itaatkar dişilerin de baskın dişinin yavrularını, kendi nesillerini korumak için öldürdükleri bilinir.
 
Ancak erkek mirketler patilerini kana bulamazlar.
 
Prof Clutton-Brock, "Erkek mirketlerin yeni doğan yavruları öldürdükleri görülmemiştir, çünkü dişileri doğum yaptıktan hemen sonra yeniden çiftleşmeye hazırdır. Dolayısıyla, yavruyu öldürmek erkeğe bir şey kazandırmaz."
 
Dişilerin doğum yaptıktan sonra 18 ay boyunca yavrularını emzirdikleri aslanlarda ise durum tam tersi.
 
Göçebe erkekler ya da liderlik için mücadele eden erkek koalisyonlarının, anneyi yeniden üreme mevsimine katarak kendi nesillerini edinmek için, annenin yavrularını öldürmeleri yaygın bir davranış.
 
İnsan algısıyla bakıldığında bu yamyamlığı anlamak zor olsa da, etin çok sınırlı olduğu vahşi hayatta, ailenin diğer üyelerinin hayatta kalabilmeleri için başka yol olmayabilir.