Bilim / Teknoloji

Diyarbakır'da uzaktan eğitimde sorunlar neler, Milli Eğitim Bakanlığı ne diyor?

19 Ocak 2021 15:05

Hatice Kamer*

Koronavirüs salgını nedeniyle uzaktan eğitimle gerçekleştirilen 2020-2021 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi Cuma günü sona eriyor. Ancak uzaktan eğitim için devreye sokulan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sistemine erişimi olmayan öğrenciler, bu dönemin zaten kendileri için hiç başlamamış olduğunu söylüyor.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 18 milyon öğrenci için devreye soktuğu EBA sisteminde, televizyon ve internet üzerinden verilen canlı dersler, özellikle teknik alt yapıdan yoksun dar gelirli aileler için önemi bir sorun haline geldi.

Diyarbakır'daki eğitimciler, merkez ve ilçelerde yaklaşık 200 bin çocuğun EBA'ya ulaşamadığını belirtiyor.

Uzaktan eğitimin fırsat eşitsizliğine yol açtığını söyleyen Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Sadrettin Kaya, ''Anayasal bir hak olan eğitim hakkının kullanılamaz hale geldi" diyor.

Diyarbakır'da uzaktan eğitim ne durumda?

Diyarbakır'da 1677 okulda kayıtlı 492 bin 975 öğrenci var. Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi, bu öğrencilerin yaklaşık 200 bininin EBA sistemine giriş yapamadığını ve derslerden tamamen uzak kaldığını belirtiyor.

Uzaktan eğitim ya da canlı ders gibi teknik imkanlara sahip olmayan ailelerin yaşadığı semtlerde, bir zanaata yönelen ya da aile ekonomisine katkıda bulunmak için çalışmaya başlayan birçok çocuk bulunuyor.

Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesi, Şehitlik semtinde yaşayan Baran Ercankan da pandemiyle beraber çalışmaya başlayan çocuklardan biri.

Yüz yüze eğitime ara verildikten sonra, uzaktan eğitim için gerekli bilgisayar, tablet ve internete erişimi olmayan Ercan, ailesinin ekonomisine katkıda bulunmak adına yaz başından itibaren bir berberde çırak olarak çalışmaya başladığını söylüyor.

Baran'ın inşaat işçisi olan babası yaklaşık bir yıldır işsiz. Annesi Remziye ise evde kaldığı zamanlarda iki küçük kızına ödevlerinde yardımcı oluyor, akşam boş saatlerini de, satmak üzere dantel ve oya örerek geçiriyor:

''Oğlum derslerinde başarılı bir çocuk ama evde ne bilgisayarımız var, ne tabletimiz. Dört çocuğum da hiçbiri de canlı derse giremedi. Evde bir benim akıllı telefonum var o da kontörlü. Çocuklarıma öğretmenlerin verdiği ödevleri de, internet yükleyebildiğim zaman görebiliyorum.''

Okuma yazmayı kendi çabalarıyla öğrenen Remziye, birinci sınıfa başlayan kızı Mina Medine'ye, bildikleri ölçüsünde ders çalıştırıyor ama bunun yeterli olmadığının farkında;

''Çocuklarım benim gibi olsun istemiyorum, tüm çabam, onların okuması ve bir meslek sahibi olması için''.

Kaynartepe Mahallesi'nde yaşayan dört çocuk annesi Suriyeli Rojin Meiş de, çocukları için benzer kaygıları yaşıyor. Yedi yıl önce eşi ve çocuklarıyla, Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı şehrinden Diyarbakır'a yerleşmiş olan Rojin, pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilince çok zorlanmaya başladıklarını aktarıyor:

''Kızım ve oğlum benim telefonumla canlı derse girmeye çalışıyorlar ama benim internetim tek bir saatlik derse bile yetmiyor. Çocukların dersleri çakışıyor bu yüzden kavga ediyorlar.''

Fabrikada çalışan eşinin iki bin liralık maaşı ile temel ihtiyaçları bile gidermekte zorlanınca, bu yıl liseye başlaması gereken 15 yaşındaki oğulları ise okulu bırakıp sanayide işe başlamış.

Rojin, ''Oğlum derslerinde çok başarılıydı ama geçinemiyorduk. Haftada en fazla 150 lira kazanıyor. Oğlumun emeğiyle hiç değilse diğer çocuklarımın eğitime devam edebilecek ama pandemi ile bu umudumuz da ortadan kalkıyor'' diyor.

'En iyi oran yüzde 34'

Diyarbakır Eğitim Sen Şube Başkanı Sadrettin Kaya, ''Tüm girişimlere rağmen Diyarbakır'da uzaktan eğitime erişimde Mayıs 2020'de yakalanan en iyi oran yüzde 34,58 ile Kayapınar'da. Bu oran Yenişehir'de yüzde 23,14; Lice'de yüzde 4,19; Eğil'de yüzde 4,48" diyor.

Diyarbakırlıların "Fiskaya" olarak adlandırdığı ve yoksul kesimin yaşadığı Feritköşkü Mahallesi'nde yaşayan öğrencilerin ortak sorunu da, canlı derse girememek ve eğitimin uzağına düşmek.

Mahallede son bir yıldır para kazanmak için çalışmaya başlayan öğrencilerin sayısı da artmış. Fiskaya'da görüştüğümüz 15 öğrencinin dokuzu, yüz yüze eğitime ara verildikten sonra, berber, fırın, tamirci, tesisat, pazar ve büfe gibi işlerde çıraklık yapmaya başladıklarını söylüyor.

Mahallenin yabancısı olduğumuzu anlayan ve etrafımızı saran çocuklar, okula gitmeyi çok özlediklerini söyleyerek bakanlığın öğrencilere ne zaman tablet dağıtmaya başlayacağını soruyorlar.

Muazzez Sümer Kız Meslek Lisesi'nde aşçılık bölümü birinci sınıf öğrencisi olan Nupelda Körpe, evde bilgisayarları olduğu halde internetleri olmadığını söylüyor:

'Evimizde üç öğrenci var ve bilgisayardan bağlanamayınca evdeki ekranı kırık tek akıllı telefondan canlı derse girmeye çalışıyoruz ama olmuyor. Okul başladığından beri canlı derse hiç giremedik, hocalarımız da kızıyor. Bazı kitapları öğretmen anlatmadan, anlayamıyoruz."

11 yaşındaki Elif ise pandemi ile birlikte mahallede tost satılan bir büfede sabah yediden akşam dokuza kadar günde 15 liraya çalıştığını anlatıyor. ''Evde sadece annemin telefonu var ve ablamla kullanıyoruz ama internete bazen girebiliyoruz. İşim bittiğinde bir iki saat vaktim kalıyor o zaman ders çalışabiliyorum'' diyor.

Görüştüğümüz çocukların en büyük isteği yüz yüze eğitimin bir an önce başlaması.

Kaç tablet dağıtıldı?

Milli Eğitim Bakanlığı, uzaktan eğitim sürecini desteklemek için Türkiye genelinde 500 bin öğrenciye tablet dağıtılacağını açıklamıştı.

Bakan Ziya Selçuk, tabletlerden yaklaşık 360 bininin 15 Ocak itibarıyla öğrencilere ulaştırıldığını duyurdu.

https://twitter.com/ziyaselcuk/status/1350033555771039745?s=20

Diyarbakır'a ayrılan tablet sayısı ise 16 bin.

Eğitim Sen 2 No'lu Şube Eş Sözcüsü Zuhal Sezer, belirlenmiş kriterlere göre 4 bin 500 adet tabletin Ocak ayının ilk haftasından itibaren Diyarbakır'ın merkez ve çevre ilçelere ve köylerine dağıtıldığını söyledi.

Ancak Sezer'e göre bu hem yetersiz, hem de geç kalmış bir çaba:

''Tabletler ihtiyaç olduğu süreçte dağıtılmadı. Tabletler için belirlenen kriterler ailelerin ekonomik durumu, kardeş sayısı ve öğrencilerin EBA'yı etkin kullanıp kullanmaması. Öğrenci EBA'yı etkin kullanıyor olabilse zaten neden tablet talep etsin?''

Kaynartepe, Şehitlik ve Feritköşk Mahallesinde görüştüğümüz öğrencilerin, haberin yayımlanacağı gün itibarıyla tablet dağıtımından faydalanamadı.

EBA Destek Merkezleri'ne rağbet neden az?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, Ocak 2021 itibarıyla 14 bin 270 EBA Destek Noktası ve 164 Mobil EBA Destek Noktası öğrencilere hizmet veriyor.

Destek noktaları http://ebadesteknoktasi.meb.gov.tr web sayfasından görülebiliyor.

Diyarbakır ve ilçelerinde ise 83 EBA Destek Merkezi var.

Görüştüğümüz öğrencilerin büyük bir bölümü bu merkezlerden habersiz. Veliler ise EBA merkezlerinin evlerine uzak olduğunu ve derslerin gün boyu farklı saatlere yayıldığını belirterek çocuklarını bu merkezlere göndermek istemediklerini söylüyor.

Diyarbakır Eğitim Sen 2 No'lu şubenin eş sözcüsü Zuhal Sezer de ulaşım sıkıntısı ve derslerin geç saatlere kadar sürmesi nedeniyle öğrencilerin EBA destek noktalarından faydalanamadığını, bu noktalardaki denetim ve hijyenin de yetersiz olduğunu savunuyor.

4 binden fazla öğrenci liseye kayıt yaptırmadı

Uzmanlar derslerden uzak kalmanın, öğrencilerin okulla bağının da tamamen kopmasına neden olduğuna ve eğitime devam etmeyen öğrenciler olduğuna da dikkat çekiyor.

Aralarında sendika, dernek, siyasi parti gibi 40'a yakın kuruluşun temsilcisinin bünyesinde bulunduğu Diyarbakır Eğitim İzleme Kurulu'nun yaptığı açıklamaya göre, geçen 8. sınıfı bitiren 47 bin 228 öğrenciden 4 bin 300'ü de örgün eğitime kayıt yaptırmadı.

Egitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Sadrettin Kaya, ''Bunlar ya işyerlerinde çok düşük ücretle çalışmakta ya da açık öğretime devam ediyor'' dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı sorunlar hakkında ne diyor?

Sahadaki izlenimlerimizi ve Eğitim Sen ve Diyarbakır Eğitim İzleme Kurulu Raporu'nda öne sürülen bilgilere dair Milli Eğitim Bakanlığı'na sorduğumuz sorulara Bakanlık yazılı bir açıklama ile cevap verdi.

EBA'ya internetten erişim: "Öğrencilerin EBA dijital platformu kullanımında ülkemizdeki tüm GSM operatörleri ile ücretsiz kota belirlenmişti. Uzaktan eğitim sürecinde GSM operatörleri ile yapılan anlaşmalar güncellenerek EBA içeriklerine ücretsiz erişim imkânı artırıldı. Cep telefonu kullanan her kişinin; öğretmen, öğrenci ve veli olup olmamasına bakılmaksızın her abonenin hattına aylık olarak EBA içeriklerine 8 GB'ye kadar ücretsiz erişim hakkı tanımlanıyor.''

EBA Destek noktaları: ''Kırsal bölgelerde yaşayan çocukların il ve ilçe merkezlerinde oluşturulan EBA Destek Noktalarına ulaşımının mümkün olamayabileceği değerlendirilerek Mobil EBA Destek Araçlarını da devreye aldık.

Tablet dağıtımı: ''Uzaktan eğitim sürecinde internet ve cihaz gereksinimi olan öğrenciler için yerel yönetimler, özel sektör kuruluşları ve sivil inisiyatiflerin de desteğiyle yapılan 150 bin cihazlık desteğe ilave olarak Millî Eğitim Bakanlığı tarafından tedarik edilen 500 bin tablet bilgisayarın sevkiyat ve dağıtım sürecinde 4. faz 8 Ocak 2021'de başladı. Haftalık olarak gerçekleştirilecek gönderimlerle ay sonunda 500 bin tabletin dağıtımı tamamlanacak.''

"Eğitimde Fırsat Adaleti"ni sağlamanın öncelikli hedef olduğunu belirten Bakanlık, ''Erişim problemi yaşayan çocuğumuz kalmayana kadar bu konuda hep birlikte kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz. Ailelerin ya da öğrencilerimizin tablet bilgisayar talebi için herhangi başvuru yapması gerekmiyor. Ailenin gelir durumu, okul çağındaki kardeş sayısı, özel eğitim gereksinimi, öğrencinin akademik başarısı gibi kriterler doğrultusunda hazırlanan dağıtım stratejisi çerçevesinde "fırsat adaleti" hassasiyetiyle tablet bilgisayarlar öğrencilere ulaştırılıyor" diyor.

'Karne notları haksızlığa neden olacak'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, dönem sonu notlarının serse katılım oranına göre verileceğini açıkladı. Derslere hiç katılamamış olan öğrenciler ve velileri ise bu durumun haksızlık olduğunu söylüyor.

Diyarbakır Eğitim İzleme Kurulu ise performansa göre ders notu vermenin, canlı derslere erişim imkanı bulunmayan öğrencileri cezalandırmakla eş değer olduğunu savundu:

''Pandemi döneminde ekonomik ve sosyal koşulları nedeniyle internete, bilgisayara ya da EBA'ya erişemeyen 6 milyon öğrenci bulunmasına rağmen, bu gerçeğin yok sayılarak öğrencilere not verilmek istenmesi, var olan eşitsizlikleri ve mağduriyetleri yok saymakla kalmayacak, aksine derinleştirecektir''

Kurul'a göre notlandırma işlemi, salgınla mücadelede ilerleme kaydedildiğinde ve okullarda yüz yüze telafi eğitimlerin ardından yapılmalı.