Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Slovenya Başbakanı Robert Golob tarafından kabul edildi. Bakanlığın X hesabından yapılan paylaşımda, "Bakanımız Hakan Fidan, Lübliyana'da Slovenya Başbakanı Robert Golob tarafından kabul edildi" ifadesine yer verildi. Dün Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılan Bakan Fidan, bugün Slovenya'ya ziyaret gerçekleştiriyor.
Fajon, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Fidan ile görüşmede Gazze’de yaşananlar dahil olmak üzere bölge ve dünyadaki mevcut meseleleri ele aldıklarını belirten Fajon, “İsrail ordusunun insani yardım konvoyuna yaptığı saldırıdan haberimiz var. Bölgenin yüzde 86’sı tahliye halinde. Bu, gerçekten hayal edemeyeceğimiz derecede zor ve kötü bir durum. Uluslararası toplumun çok güçlü bir yanıtını, müdahalesini gerektiriyor. Tarafları ateşkese davet ediyoruz. Acil bir ateşkes ilan edilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Fajon, Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması yönünde çalışmalar sürdürdüklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Türkiye ile bu anlamda temaslarımız devam edecek. Sivilleri korumamız gerekiyor. Esirlerin serbest bırakılması ve iki devletli bir çözüme ulaşılması gerekiyor. Bu çerçevede Slovenya diğer ülkelerin desteğini toplamaya çalışıyor. Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması yönünde çabalar için destek toplamaya çalışıyor ve İsrail’in güvenliğini de tesis ederek Filistin devletinin, bağımsız bir devlet olarak tanınması yönünde çalışmalarımız devam ediyor.”
Fajon, Slovenya’nın aktif bir şekilde Gazze’de kalıcı bir barışa ulaşılabilmesi için çalışmalar yürüttüğünü aktararak, her türlü askeri operasyonu ve şiddet eylemlerini kınadıklarını dile getirdi. Sivillere yardım edebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını dile getiren Fajon, “Uluslararası hukuku ihlal eden bütün İsrail liderlerine karşı yaptırım uygulanmalı. Uluslararası ihlal durumunda Hamas’a da yaptırım uygulanmalı ve insani yardım bir an önce orada ihtiyacı olan insanlara ulaştırılmalı.” dedi.
“Türkiye, AB açısından kilit bir ortak"
Fajon, Türkiye ile Slovenya arasındaki iyi ilişkilerin geliştirilmesini sağlayacak 3 yıllık bir eylem planına imza attıklarını söyledi.
Türk firmalarının Slovenya pazarında git gide daha fazla varlık gösterdiklerini aktaran Fajon, kültür, bilim, eğitim, dijital ve kültürel mirasın korunması alanlarında artan işbirliklerinin olduğunu vurguladı.
Slovenya'nın, AB’nin genişlenmesinin güçlü destekçilerinden biri olduğunu ve bu çerçevede yürütülen çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiği konusunda Fidan ile hemfikir olduklarına dikkat çeken Fajon, “Türkiye, AB açısından kilit bir ortak. Karşılıklı olarak fayda sağlayabileceğimiz bir gümrük birliğiyle ilgili müzakerelerimiz devam ediyor. Vize serbestisi çalışmalarına devam ediyoruz. Vize serbestisinin tamamen sağlanmasıyla ilgili ilk adımları attık. İnsanlar arası temasların artmasını umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye ile düzenli diyaloğa devam edeceklerine işaret eden Fajon, özellikle göç alanında diyaloğun süreceğine ve gelecekte Türkiye ile olan ilişkilerinin bu kapsamda da ilerleyeceğine dikkat çekti. Rusya’nın Ukrayna’daki faaliyetleri ve saldırısıyla ilgili olarak, uluslararası hukuk çerçevesinde bir çözüme ulaşılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Bakan Fidan da Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon'un ardından konuştu. Türkiye-Slovenya ilişkilerini daha ileriye taşımak için çalıştıklarını ve kararlı olduklarını ifade eden Bakan Fidan, "Bu kararlılığın bir göstergesi olarak az önce 2024-2026 dönemi için bir eylem planı hazırladık ve imzaladık, eylem planı ikili ilişkilerimize belirgin bir ivme kazandıracak. Bu sayede somut ve planlı adımlarla ilişkilerimizi her alanda geliştirme imkanı bulacağız." dedi.
İki ülke arasındaki ticari ilişkilerde bir diğer önemli başlığın ulaştırma konusu olduğuna dikkati çeken Fidan, "Slovenya nakliyecilerimize yıllık 21 bin transit geçiş belgesi sağlıyor. Ancak Avrupa'ya yönelik ihracatımızdaki artış karşısında bu rakamın yetersiz olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak biz kara taşımacılığı transit geçiş belgelerinde tam liberalleşme sağlanmasından yanayız. Bunun tüm tarafların çıkarına olacağına da inancımız tamdır." diye konuştu.
Fidan, tam liberalleşmenin Avrupa ile Asya arasındaki ticari bağlantının güçlendirilmesine katkı sağlayacağını, bu çerçevede Kara Ulaştırması Karma Komisyonu Toplantısını ilk fırsatta Türkiye'de düzenlemek istediklerini kaydetti.
Slovenya'daki büyük projelerde Türk firmalarının yer almasından duydukları memnuniyeti ifade eden Bakan Fidan, Koper Limanı'nın yük kapasitesini ve Orta Avrupa'ya bağlantısını artıracak olan Koper-Divaca ikinci demir yolu projesi ile Karavanke Tüneli'nin bu önemli projeler arasında yer aldığını belirtti.
Filistin'de adil ve kalıcı çözüm
Fidan, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konuları da ele aldıklarını ve Türkiye-Slovenya işbirliğinin Balkanlar'da barış ve istikrarın korunması ve sürdürülmesine ciddi katkı sağladığını belirterek, Slovenya'ya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) dönem başkanlığında başarılar diledi.
Slovenya'nın haziran ayında Filistin'i devlet olarak tanıma kararıyla ilkeli duruşunu gösterdiğini ifade eden Fidan, "Filistin'de adil ve kalıcı bir çözümü hayata geçirmek için uluslararası hukuka sahip çıkan ülkelerle ortak çabalarımızı artırabileceğimize inanıyorum." dedi.
Fidan, "Masada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla kayıt altına alınmış bir mutabakat imkanı var. İsrail'in kalıcı ateşkese onay vermesi için uluslararası toplum gerekli baskıyı kurmak zorundadır. Kalıcı barışın tek yolu ise her zaman söylediğimiz gibi 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin tesisidir. Bunu sağlamaya yönelik çabalarımız, vicdan sahibi tüm ülkelerle birlikte hız kesmeden devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon ile görüştü
Avrupa Birliği Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fidan, dün Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısına katıldığını hatırlatarak değerlendirmelerde bulundu.
Fidan, toplantının "verimli" geçtiğini ve tartışmaların iki başlık altında toplandığını belirterek, "Bunlardan birincisi Türkiye, Avrupa Birliği kurumları arasındaki ilişkide nerede, neler yapılabilir, neler yapılmalı... Biz kendi görüşlerimizi söyledik. Üye devletlerin dışişleri bakanları da kendi pozisyonlarını aktardılar." dedi.
Toplantıda ele alınan ikinci ana başlığın da "AB-Türkiye dış politika perspektifleri" olduğunu söyleyen Fidan, söz konusu iki ana konu için yapılacak çok iş bulunduğunu dile getirdi.
Fidan, "Türkiye'nin AB üyeliği, stratejik perspektifi tam bir kararlılıkla devam etmektedir." diyerek, üyelikle ilgili AB'de oluşması gereken bir siyasi irade sorunu bulunduğunu kaydetti. Fidan, bu sorunun aşılmasının kendi iç meseleleri olduğunu söyledi.
"Gazze'de savaşın durması konusunda genel bir konsensüs sağlandığını görmekten memnunuz"
Gümrük Birliğinin güncellenmesi, vize ile ilgili konular, Avrupa Yatırım Bankasının Türkiye'ye yönelik faaliyetleri başta olmak üzere idari, siyasi ve teknik konuların görüşüldüğünü belirten Fidan, özellikle Filistin, Rusya-Ukrayna savaşı, Kafkasya, Afrika ve Orta Doğu olmak üzere hem Avrupa'yı hem Türkiye'yi yakından ilgilendiren dış politika konularında da yoğun fikir alışverişinde bulunulduğunu aktardı.
Bakan Fidan, şunları kaydetti:
"Özellikle Filistin konusunda, savaşın bir an önce durması, insani yardımların başlaması ve İsrail'e baskı yapılması ve iki devletli çözümün hayata geçilmesi konusunda genel bir konsensüs sağlandığını görmekten gerçekten memnunuz.
Üye devletlerin çoğunluğunun Türkiye'yle daha düzenli, daha yapısal istişare mekanizmalarının hayata geçirilmesi konusunda destek verdiğini görmekten de memnuniyet duyuyoruz. Ama bildiğiniz gibi Avrupa Birliği’nde kararlar tam bir konsensüsle alınıyor ama birçok konuda azami çoğunluğun olduğu Türkiye ile ilişkilerin daha da ilerletilmesi yönünde bir iradeye ve görüşe sahip olduğunu da gördüm."
Rusya-Ukrayna Savaşı
Rusya-Ukrayna savaşına değinen Fidan, "Rusya Ukrayna Savaşı maalesef Avrupa'nın göbeğinde 21. yüzyılda üç yıldır devam eden bir konvansiyonel savaş var. Bu savaşın da tabii ki nükleere dönüşme riski her an için mevcut." dedi.
Fidan, Avrupa'nın ortasında cereyan eden bir savaşta 500 binden fazla insanın hayatını kaybetmiş olması veya yaralanmış olması, milyonlarca insanın yerinden edilmiş olmasının büyük bir trajedi olduğunu vurguladı.
"Türkiye olarak biz bütün coğrafi bölgelerde yaptığımız gibi temel tercihimizi dış politika stratejimizi bir an önce çatışmanın savaşın durmasından ve yerini diyaloğa, görüşmelere bırakmasından yanayız." diyen Fidan, bunun kolay bir şey olmadığının da altını çizdi.
"Uluslararası baskının artması"
Gazze'de devam eden katliamın durması için uluslararası baskının artırılması gerektiğinin öncelikli bir yöntem olarak düşünüldüğünü söyleyen Fidan, İsrail'in şu ana kadar hiçbir maliyet ödemediği için yaptıklarının sadece Gazze ile sınırlı kalmayacağına işaret etti.
Fidan, "Sadece Gazze'de bir soykırım yapma ile değil, aynı zamanda şimdi Batı Şeria, daha sonra Lübnan, daha sonra adını bilemeyeceğimiz, tahmin edemeyeceğimiz, kendine düşman ilan ettiği başka ülkelere de bu savaşı taşıma lüksünü götürüyor." diye konuştu.
İsrail'in siyasi, ekonomik ve askeri maliyet ödemediğini söyleyen Fidan, "Çünkü bu maliyeti ödetecek bir uluslararası mekanizma harekete geçirilebilmiş durumda değil." dedi.
Fidan, Türkiye gibi birkaç tane ülke kendi ekonomik, ticari, siyasi tavırlarını ortaya koyduğunu ancak daha büyük bir baskı mekanizmasının üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Biz nasıl ki Ukrayna'nın topraklarının işgal edilmesine karşıysak, Filistin devletinin de topraklarının İsrail tarafından işgal edilmesine karşıyız." ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, diplomatik baskı mekanizmalarının tamamıyla kullanılması için uluslararası topluma çağrı yapıldığını söyledi.