Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara'nın ABD ile görüşerek iki ülke arasındaki temel sorunları ele almayı öngördüğünü belirterek, "Bu dönemde aramızdaki ikili ilişkilerimizi zehirleyen unsurların giderilmesi için adım atılmasını bekliyoruz" dedi.
Çavuşoğlu Büyükelçiler Konferansı'nın kapanış konuşmasında ABD ile ilişkilere değinerek, "Bu dönemde aramızdaki ilişkileri zehirleyen unsurların giderilmesi için adım atılmasını bekliyoruz. S-400 füze sistemi alındı, bitti. Alternatiflerini ABD'den ve NATO müttefiklerimizden satın alamadık, ihtiyaçlarımız var. Yaptırımların ve tehdit dilinin ittifakın gücüne katkısı ne, ABD'nin bundan çıkarı ne, ABD'nin bunun muhasebesini çok iyi yapması lazım. İkili ilişkilerde yeni fırsatlar da oluyor, Suriye ve Libya'ya kalıcı çözümler bulunmasında Türkiye'nin çıkarı var" diye konuştu.
Çavuşoğlu konuşmasında ayrıca hoş görmek veya birlikte yaşamayı öğrenmek yerine başkalarının dinlerini tanzim etmeye yeltenmenin 'apaçık densizlik' olduğunu belirtti.
"Bazı üyeler özellikle gerginlik yaratıyor"
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye gibi AB'nin de dengesini bulamayan bir coğrafya ile komşu olduğunu vurgulayarak, "Kırılganlık ve çatışmaların son bulmasında Türkiye ile AB'nin ortak çıkarı mevcut. AB ile ilişkilerimizde bazı üye ülkeler özellikle gerginlik yaratıyor. Adres vereyim Yunanistan, Rum Kesimi ve Fransa ülkemizle olan ikili sorunları AB platformuna taşımakta. Üyelik dayanışmasını aleyhimizde suistimal etmekte. Diğerleri de şaşkın, yılgın durumu izliyor. AB üyeleri arasında sessiz çoğunluk Türkiye ile diyaloğun Avrupa’nın kendi geleceği için öneminin bilincinde. Olumlu bir gündem üzerinden faydalı bir ilişki düzenini üyelik sürecimizi koruyarak, yeniden canlandırmak mümkündür. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi olsun, vize serbestisi olsun, somut fırsatlar var. Göç konusu da hepimizin ortak meselesi. 18 Mart Mutabakatı’nın bu anlayışta güncellenmesi gerekiyor" dedi.
Pençe harekatları neticesinde Türkiye'ye terörist sızmaların azaldığını kaydeden Çavuşoğlu, "PKK’nın kökü tamamen kazılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. PKK şimdi de Irak’taki Kürtlere saldırıyor. PKK’nın asıl Kürt kardeşlerimize tehdit olduğunu hep söylemedik mi? Irak Türkmenlerine desteğimiz devam edecek" diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, bir süredir Avrupa'da sorun haline gelen yabancı ve İslam düşmanlığının giderek Avrupa'yı dünyanın hasta adamına dönüştürebileceği savunarak, "Fransa'da çocuklara yapılanları biliyorsunuz, bunun takipçisi olacağız, peşini bırakmayacağız. İnsan hakları, çocuk hakları, kadın hakları gibi konularda bize ders vermeye çalışanların nasıl aciz bir duruma düştüğünü görüyoruz. Hoş görmek veya birlikte yaşamayı öğrenmek yerine başkalarının dinlerini tanzim etmeye yeltenmek ise apaçık densizliktir. Biz hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün savunucusu olmaya devam edeceğiz. Dışişleri Bakanlığı olarak yabancı düşmanlığı, İslam ve göçmen karşıtlığı gibi konularda bilhassa Batı'da yaşanan gelişmelere ilişkin yıllık raporlar hazırlayacağız. Bu raporlar yolu ile işlenen suçları teşhir edeceğiz ve yasal süreçlerin takipçisi olacağız" ifadesini kullandı.
"NATO dayanışması nerede?"
Bakan Çavuşoğlu, "Avrupa Birliği dayanışması' diyorlar, peki NATO dayanışması nerede, halbuki hiçbirinin NATO dışında güvenli olması da mümkün değil, bu çelişkinin açıklaması nedir? FETÖ, PKK/PYD, Doğu Akdeniz konusunda müttefiklerimizin düştüğü durum üzüntü verici. Biz de biliyoruz ki geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye'ye karşı diş gösteren, dil uzatan çevreler er ya da geç Türkiye'den yardım isterler. NATO operasyonlarına en fazla katkı yapan 5 ülke arasındayız. İkili ilişkilerimizi zehirleyen unsurların giderilmesi için adım atılmasını bekliyoruz. S-400 füze sistemi alındı, bitti. Alternatiflerini ABD'den ve NATO müttefiklerimizden satın alamadık, ihtiyaçlarımız var. Yaptırımların ve tehdit dilinin ittifakın gücüne katkısı ne, ABD'nin bundan çıkarı ne, ABD'nin bunun muhasebesini çok iyi yapması lazım. Bize düşman bir terör örgütüne silah vermeleri aramızda güven bunalımı yaratmıştır. Darbeci FETÖ elebaşına ilişkin beklentimiz de gayet açıktır" diye konuştu.
"Yerli ve milli gücümüzü saha ve masada ortaya koyuyoruz, koyacağız"
Bakan Çavuşoğlu, salgının başından itibaren Türk diplomasisinin her alanda hizmetlerini aksatmadan sunduğunu belirterek, "Bakanlığımız Koordinasyon ve Destek Merkezi vasıtasıyla Cumhuriyet tarihimizin en büyük tahliye operasyonunu koordine ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız rakamları dün sizlerle tekrar paylaştı. Pek çok ülkenin içine kapandığı dönemde tüm dünyaya yardım elimizi uzattık. Salgın döneminde de insani konularda dünya lideri olmaktan gurur duyuyoruz. Kamu hizmetinin insana hizmet olduğunu anlatan çok sayıda örnek hikayeyi de hep beraber yaşadık. Latin Amerika'dan Asya'ya, Kuzey Amerika'dan Afrika'ya hemen her coğrafyada vatandaşlarımıza doğrudan hizmet götürdük, insana dokunduk. Türkiye bir 'Şefkatli Güç' olarak, tüm insanlık adına mükemmel bir sınav veriyor. Salgın bizi durduramadı ama tüm dünyayı derinden etkiledi. Salgın küresel güç dengelerini de etkiledi. Her güçteki devletler birbirleri ile rekabete girişmiş durumda. Uluslararası dayanışma ciddi bir darbe aldı. Uluslararası sistemde değişim sancıları yaşanıyor. İçinde bulunduğumuz coğrafya sorunlarla örülü. Bazen oyun kurmak, bazen de meşru çıkarlarımızı korumak için oyun bozmak gerekiyor. Biz her iki durumda da girişimci olmaktan çekinmiyoruz. Yerli ve milli gücümüzü saha ve masada ortaya koyuyoruz, koyacağız" diye konuştu.
"Kıbrıs milli davamızdır"
Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs'ın Türkiye'nin milli davası olduğunu belirterek, "Kıbrıs konusunda da çözüm yollarını tıkayan kim bellidir. Adada Türk toplumunu eşit görmeyen sorunlu bir zihniyet var. Avrupa Birliği, bu zihniyeti üye yaptı ve çözüm umutlarını tıkadı. Üstüne bir de ortak zenginliklere el konulması teşebbüsüne en azından sözle destek veriyor. Bugüne kadar siyasi eşitliği kabul etmediler. Siyasi eşitliğin olmadığı yerde egemen eşitlik olmalıdır ve olacaktır. Kıbrıs Türkü artık sırf müzakere etmek için masaya oturmayacaktır. Son seçimde de bu mesajı verdiler" ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin ise, şunları kaydetti:
"Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye'nin, kendi kıyılarına hapsedilmesini ve hakkı olan kaynaklardan vazgeçmesini kimse beklemesin. Bizi dışlayan hatta karşısına alan girişimlerin de başarı şansı yoktur. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Yunanistan ile sorunları konuşarak halletmek istiyoruz. Diyalog ve diplomasiye kapımızı kapatmıyoruz. Yunanistan Başbakanı; Fransa, Almanya, İngiltere'deki gazetelere yazı yazıp başka ülkelerin kamuoylarına yaranmaya çalışırken, biz bir Yunan gazetesine makale yazarak doğrudan Yunan halkına seslendik. Dedik ki, 'isterseniz gerginlik ve tırmanma ile yaşayalım veya iş birliği, diplomasi yapalım seçim Yunanistan'ındır'. Türkiye her yoldan gitmeye muktedirdir. Her türlü makul diplomatik açılımı da onlara sunuyoruz."
"Kimsenin bölgemizde terörü meşrulaştırmasına izin vermeyeceğiz"
"10 yıldır istikrarsızlık içindeki Suriye'nin artık terörden arındırılması, halkının beklentilerini karşılayacak siyasi bir çözüme kavuşması, mültecilerin dönüşünün sağlanması en başta bizim hedefimiz" diyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Sınırımızda terör koridoru oluşturmak isteyenlere izin vermedik. Adı sanı ne olursa olsun kimsenin bölgemizde terörü meşrulaştırmasına izin vermeyeceğiz. İdlib'de ateşkesin muhafazası için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bölgedeki masum insanları korumakta da kararlıyız. Suriye'de savaştan kaçanlara kapılarımız açtık, şimdi de güvenli şekilde evlerine dönmelerini sağlıyoruz. Libya'daki durum bu yıl gündemimizi meşgul eden öncelikli konular arasında yer aldı. Başından beri krizin sadece siyasi diyalog yolu ile çözülebileceğini savunduk. Ancak destek ifadeleri ile yetinerek köklü bağlarımız bulunan bu ülkedeki gelişmeleri seyrine bırakma seçeneğimiz yoktu. İnisiyatif alarak kaosun önlenmesi için harekete geçtik." (DHA)