Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2018 yılı bütçe görüşmelerinde 18 ada tartışmalarında faturayı CHP’ye kesti. Kardak krizinden sonra bu adaların fiilî ya da hukuki statüsünde hiçbir değişim olmadığına dikkat çeken Bakan, “Bu adaların fiilî durumları 1996’dan önce oluşmuştur” diye konuştu.
Antalya’nın karşısındaki Meis adası tartışmalarına dikkat çeken Çavuşoğlu, konuya ilişkin olarak, “O ada da bizimdir. Öyle bir şey yoktur. Bakın, gazetelerde öyle yanlış bilgiler çıkıyor ki milletvekili arkadaşlarımız incelemeden bunu sürekli kamuoyunda iç politika malzemesi yapıyor. Bu konuyu açtığımız zaman buradan en çok zararlı çıkacak partiyi söyleyeyim: O da CHP’dir çünkü burada gelişmelerin sorumlusu tamamen daha önceki CHP iktidarlarıdır, çok açık, net söylüyorum” dedi. Bu sözler komisyonda uzun bir tartışma başlatınca Çavuşoğlu, dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem olduğunu açıkladı.
Çavuşoğlu’nun sözlerinin ardından CHP’nin Bütçe Komisyonu Sözcüsü İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, “Rahmetli İsmail Cem, Demokratik Sol Partilidir, Cumhuriyet Halk Partilidir ama Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanıdır, aynen sizin olduğunuz gibi. Dolayısıyla da 'İsmail Cem yaptı' diye bir şey denmez bu konuda. İsmail Cem niye şahıs olarak böyle bir şey yapsın veya nasıl yapabilsin? Eğer devlet refleksini göstererek ulusal sorununa sahip çıkmıyor ise orada devlettir suçlu olan. Bu, uygulanan bir ulusal politikadır” şeklinde konuştu.
Komisyonda 18 ada tartışmaları şöyle:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Ankara’da en son geldiğimizde görüşülmedi. Ben şeye gittiğim zaman da görüşülmedi. Şimdi, değerli arkadaşlar, önemli bir konuyu burada açmak istiyorum. Daha önce Mecliste, Sayın İhsanoğlu siz de sormuştunuz, yine CHP’nin de gündemindeydi bu 18 adalar meselesi. Şimdi, 18 adalarla ilgili bize yazılı sorular da geldi milletvekillerinden. Biz sade bir cevap verdik, dedik ki –yani bizim Hükûmetimize yönelik bir suçlama olduğu için - bizim dönemimizde…
Ben hatta bunu daha da geriye çekmek istiyorum, 1996’ydı sanırım, Kardak krizinden sonra bu adaların fiilî statüsünde ya da hukuki statüsünde hiçbir değişim olmamıştır. Buradan ne çıkar? Buradan şu çıkar: Bu adaların fiilî durumları 1996’dan önce oluşmuştur.
Öztürk Bey Genel Başkan Yardımcınız. Kendisi biliyordur ama gelsin Bakanlığımıza, ta 1930’lardan bu yana bu konularla ilgili tüm belgeleri, bilgileri, yazışmaları incelesin. Sonra da size bilgi versin. Ben Öztürk Yılmaz’a Mecliste bu konuda, aynı şekilde MHP’li arkadaşlarımıza da söyledim, “Genel başkanlarınız çağırsın beni, bu konuda bilgilendireyim.” dedim.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – O sizin söylediğiniz ada da bizim Antalya karşısında bir ada, Meis Adası. Bizim Antalya karşısında bir adadır. “O ada da bizimdir.” Öyle bir şey yoktur. Bakın, gazetelerde öyle yanlış bilgiler çıkıyor ki milletvekili arkadaşlarımız incelemeden bunu sürekli kamuoyunda iç politika malzemesi yapıyor. Bu konuyu açtığımız zaman buradan en çok zararlı çıkacak partiyi söyleyeyim: O da CHP’dir çünkü burada gelişmelerin sorumlusu tamamen daha önceki CHP iktidarlarıdır, çok açık, net söylüyorum. Öztürk Bey gelsin, Bakanlığımızda -işte arkadaşlarımız burada- belgeleri incelesin ve ne demek istediğimi görsün.
Kazım Arslan (Denizli) – Sayın Bakan, neden bu kadar çok tartışmaya…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Başka bir şey daha soracağım size…
Kazım Arslan (Denizli) – Kardak’ı temizlemek…
Başkan - Arkadaşlar… Sayın Arslan…Lütfen Sayın Arslan. Bir rahat olun ya! Siz konuştunuz. Siz konuşurken Sayın Bakan ağzını açmadı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Bu konuda ihtilaf olduğu zaman adımlar atabilirsiniz. Ne yaparsınız? O ülkeyle diplomasi, müzakere yaparsınız. Ne yaparsınız ihtilaf olduğu zaman? Uluslararası mahkemelere götürürsünüz, değil mi? Kendi mahkemelerinizi tanımayacağınıza göre. Ne yaparsınız? Savaş ilan edersiniz, yaparsınız.
Peki, size bir soru daha sormak istiyorum -CHP’li arkadaşlara- istikşafi görüşmeler Yunanistan’la ne zaman başlatılmıştır? Ne zaman başlatılmıştır Ümit Bey? Ahmet Bey, ne zaman başlatılmıştır? 2002. İktidarda kim vardı?
Dışişleri Bakanı kimdi o zaman? Neden başlatıldı i stikşafi görüşmeler? Bu sorunları diplomasi yoluyla Yunanistan’la görüşmek için başlatıldı. Ben başlatmadım. Biz iktidara gelmeden önce 7 tur görüşmeler oldu. Neden oldu bu görüşmeler?
Hayati Tekin (Samsun) – CHP mi başlattı Sayın Bakan?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Evet.
Hayati Tekin (Samsun) – CHP mi vardı 2002’de iktidarda?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – İşte, aynı, devamı. Aynı parti. Biz başlatmadık.
Kazım Arslan (Denizli) – Siz de Refahın devamısınız.
Hayati Tekin (Samsun) – Anavatan, Doğru Yol, Refah hepsi CHP.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Olur mu öyle şey ya!
Hayati Tekin (Samsun) – Gün gelince de “Altmış altı yıldır iktidara gelmediniz.” diyorsunuz.
Bihluh Tamaylıgil (İstanbul) – MHP var, o da cevap versin.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Şimdi, bakın…
Başkan - Sayın Bakanım, reddimiras yapıyorlar, siz bunu şey yapmayın.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Tamam, reddimiras yapıyorsanız eyvallah.
Bihluh Tamaylıgil (İstanbul) –Reddimirasla ne alakası var! Koalisyon ortağı MHP orada.
Musa Çam (İzmir) – O dönem koalisyon ortağı olan partiler belli.
Emin Haluk Ayhan (Denizli) – Aranızda halledin.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Arkadaşlar, bakın, son derece net söylüyorum: 1996 yılından bu yana bu adaların statüsüyle ilgili…
Kazım Arslan (Denizli) – Niye CHP’yi suçluyorsunuz da MHP’yi suçlamıyorsunuz?
Bihluh Tamaylıgil (İstanbul) –Bizimle ne alakası var? Fiiliyatı olan var.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Bir dakika arkadaşlar. …fiziki ve hukuki statüsüyle ilgili herhangi bir değişiklik olmamıştır. Ne olduysa ondan önce olmuştur.
Musa Çam (İzmir) – Hayır, CHP barajın altında, 1999’da barajın altında 2002’ye kadar.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – O zamanki Dışişleri Bakanı MHP’den değildi, ben biliyorum. İsmail Cem’di.
Öztürk Yılmaz (Ardahan) – İşgal olduğunu da söyleyelim. Yani o söylediğinize ilaveten yani statüde bir değişiklik olmaması demek işgalin olduğu anlamına geliyor bir şekilde, onu da bilmemiz lazım.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Evet, bu istikşafi görüşmelerin fikrini ortaya koyan da o zamanki Müsteşarımız Faruk Loğoğlu’dur. O da sizde milletvekilliği yaptı. Ben çok sever sayarım, ayrı bir y ama ben size bir şeyi anlatmaya çalışıyorum: Biz bu konularda çok popülizm yapmak isteseydik şimdiye kadar çok belge de açıklardık ve çok zor durumda da kalırdınız ama bu millî bir konudur. Bunu sizlerden de rica ettim genel başkan yardımcısı olarak.
Öztürk Yılmaz (Ardahan) – Doğru.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – “Bunu politika malzemesi yapmayalım. Bu hassas bir konudur ve bunu yaparsak siz altında kalırsınız.” dedim. Tehdit değil, gerçeği söyledim. Şimdi, diğer bir konu…
Kazım Arslan (Denizli) – Niye altında kalacağız? Siz kalmıyorsunuz da biz niye kalacağız?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Çünkü bizim dönemimizde hiçbir gelişme olmadı.
Kazım Arslan (Denizli) – İstikşafi…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Bunun sorumlusu da ben değilim, bunun sorumlusu CHP iktidarlarıdır. Gelsin, belgeleri incelesin. Ondan sonra gerekenleri de inkâr etsin. Ondan sonra belgeleri paylaşalım kamuoyuyla istiyorsanız. (Gürültüler)
Mehmet Bekaroğlu (İstanbul) – Hiçbir hata yapmadınız siz, hiçbir hata yapmadınız!
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Paylaşmaya hazırsanız ben paylaşmaya hazırım. Açık konuşuyorum. Yeter artık! “Belgeleri paylaşalım.” diyorsanız paylaşalım.
Hayati Tekin (Samsun) – Paylaşalım.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Paylaşalım.
Zekeriya Temizyel (İzmir) – “Devletin sürekliliği” ve “devletin ciddiyeti” denilen bir olay vardır.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya) – Tamam ama…
Zekeriya Temizyel (İzmir) – Bununsürekliliği var ise o kavramların hepsi dosyasının içerisindedir zaten.