Politika

Dışişleri Bakanı Fidan ve Rus mevkidaşı Lavrov'dan ortak basın toplantısı: ABD'nin savaşın sona erdirilmesi girişimine önem atfediyoruz

24 Şubat 2025 11:30

T24 Haber Merkezi

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin "ABD'nin yeni girişimine sonuç odaklı bir yaklaşım olarak büyük önem atfettiğini" söyleyerek "Çözüme iki tarafın da katılacağı müzakerelerle ulaşılabileceğine inanıyoruz. Bu çerçevede her türlü desteği sağlamaya hazırız. Daha önce olduğu gibi görüşmelere ev sahipliği yapmaya da hazırız." dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da Ukrayna savaşının çözümünde Nisan 2022'de İstanbul'da varılan anlaşmanın temel olabileceğini ifade ederek "Rusya-Amerika görüşmeleri hakkında Türk tarafını bilgilendirdik. Riyad'daki toplantının neticesini Sayın Bakan'la paylaştım. Nihayet ortaya çıkan bazı fırsatlarlarla birçok anlaşmazlık konusuna bakmayarak en azından normal bir diyalog kurulmuş oldu. Bu anlaşmazlıkları ortadan kaldırabilecek miyiz yoksa başaramayacak mıyız, biz Amerikan partnerlerimizle bu görüşmelere devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. 

Dışişleri Bakanı Fidan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

"İkili gündemimizde yer alan meseleleri ayrıntılı şekilde ele aldık. İş birliğimizi nasıl ilerletebileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Çok boyutlu iş birliğimizi ilgili kurumlarımızın da katkılarıyla her alanda daha ileriye taşımaya gayret gösteriyoruz. 

Bugün Rusya-Ukrayna savaşının 3. yıl dönümü. Biz her iki komşumuzun da huzur içinde yaşamasını diliyoruz. Bu savaş, küresel güney başta olmak üzere coğrafyayı olumsuz yönde etkilemekte.

"ABD'nin yeni girişimine önem atfetmekteyiz"

Bugün savaşın dördüncü yılına girerken ABD tarafından başlatılan ve savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesini hedefleyen bir girişim mevcut. Bu durum, bizim savaşın başından beri izlediğimiz politikayla örtüşmekte. ABD'nin yeni girişimine sonuç odaklı bir yaklaşım olarak büyük önem atfetmekteyiz. Çözüme iki tarafın da katılacağı müzakerelerle ulaşılabileceğine inanıyoruz. Bu çerçevede her türlü desteği sağlamaya hazırız. Daha önce olduğu gibi görüşmelere ev sahipliği yapmaya da hazırız. Ayrıca Karadeniz'de seyrüsefer güvenliği sağlanması konusundaki çabalarımızı da sürdüreceğiz. Hayata geçirilmesi halinde bu adım önemli bir güven artırıcı tedbir olacaktır. Nihai hedefimiz kalıcı barışın sağlanmasıdır. 

"Suriye'de ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi gerektiği konusunda benzer görüşlere sahibiz"

Bölgemizde kalıcı bir barışın tesis edilebileceğine inanıyoruz. Suriye'de son 3 ayda yaşananlar bu bakımdan umut vericidir. Suriye halkı 60 yıllık zulüm rejimine son verdi, şimdi de komşularıyla barış içinde yaşayan istikrarlı bir ülke olmak istiyorlar. Biz Türkiye olarak bu süreçte Suriye halkının yanında olacağız. Sayın Lavrov'la Suriye'deki gelişmeleri de ele aldık. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafaza edilmesi gerektiğine inancımız tamdır. Ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi gerektiği konusunda benzer görüşlere sahibiz. Terör örgütlerinin Suriye'de yuvalanmasına müsamaha gösterilmesi söz konusu dahi olamaz. Uluslararası toplumun DEAŞ ve PKK ile mücadele konusunda ortak bir tutum sergilemesini bekliyoruz. Bölgemizdeki çatışmaların çözümü yönünde olumlu adımlarına tıldığı dönemde Türkiye'nin güvenlik kaygılarına herkesin saygı göstermesini bekliyoruz. 

Bugün Gazze'deki son durumu da ele aldık. Gazze'de ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve müteakip aşamaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Netanyahu'nun savaşı tekrar başlatma ihtimali karşısında derin endişe duyuyoruz. Yeni bir soykırıma asla izin verilmemelidir. İsrail'İn Batı Şeria'daki eylemlerine de son vermesi gerekmektedir. Filistinlilerin toprakların zorla göç ettirilmesine yönelik adımlar kabul edilemez. Bu girişimler başarısızlığa mahkumdur. Bölge ülkeleri de bu konuda ortak bir görüş sergilemektedir. Rusya'nın bu konuda bizimle aynı görüşte olduğunu görmek memnuniyet vericidir. İsrail saldırganlığının sonlandırılması için uluslararası toplumun kararlı bir duruş sergilemesi şarttır. Orta Doğu'da kalıcı barış ve güvenliğin tesis edilmesinin yegane yolu budur. 

Bugün ele aldığımız konular Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin derinliğini ve stratejik önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Karşılıklı anlayış ve yapıcı diyalog temelinde iş birliğimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Yakın diyaloğumuzu sürdüreceğiz."

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

"Rusya büyük bir memnuniyetle uluslararası alanda gerilimlere rağmen Türkiye ile Rusya her alanda temas halindedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin sürekli temas halinde. Tabii telefon diplomasisi dışında geçen sene iki görüşmeyi yüz yüze gerçekleştirdiler. 

Sayın Fidan'la saatlerce hem ikili hem uluslararası konuları müzakere ettik. Son görüşmemiz birkaç gün önce Johannesburg'da G20 toplantıları çerçevesindeydi. Biz gerçekten de parlamentolar arası görüşmeleri de selamlıyoruz. Geçen sene TBMM Başkanı Sayın Kurtulmuş, Rusya'yı ziyaret etti. 

İkili ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi bakımından önem arz eden konuları konuştuk. Enerji ve karşılıklı çıkarlarımız doğrultusunda finans sektöründe, sanayi iş birliğimiz, lojistik ve aynı zamanda turizm sektöründe bu konulara değindik. 

Akkuyu'daki nükleer santral konusunda da görüşmeler gerçekleştirdik. Yan yana bütün arkadaşlarımız görüşmelerini ve çalışmalarını sürdürmektedir ki en hızlı şekilde reaktörler devreye girsin.

"Rusya-Amerika görüşmeleri hakkında Türk tarafını bilgilendirdik"

Türk Akımı ve Mavi Akım'ın güvenliğini konuştuk. Çünkü Kiev rejimi tarafından zaman zaman terörist saldırılar gerçekleştirilmeye çalışılarak bu boru hatları devre dışı bırakılmaya çalışılıuyor. Bunların güvenliği Türkiye için çok önemlidir. Boru hatlarının çalışması şarttır. Bizim mavi yakıtımızın Türkiye üzerinden akımı da önem arz etmektedir. Yani Türk gaz alanının sadece güçlenmesi değil aynı zamanda son tüketicileri de ilgilendirmektedir. Biz Türk taraflarımızı bu konuda bilgilendirdik.

Rusya-Amerika görüşmeleri hakkında Türk tarafını bilgilendirdik. Riyad'daki toplantının neticesini Sayın Bakan'la paylaştım. Nihayet ortaya çıkan bazı fırsatlarlarla birçok anlaşmazlık konusuna bakmayarak en azından normal bir diyalog kurulmuş oldu. Bu anlaşmazlıkları ortadan kaldırabilecek miyiz yoksa başaramayacak mıyız, biz Amerikan partnerlerimizle bu görüşmelere devam edeceğiz. 

Kafkasya'da yeni platform

Sayın Bakan'la çok etraflı bir şekilde uluslararası meseleleri ele aldık. Biz Ukrayna'daki pozisyonumuzu koruyoruz, değiştirmedik. Aynı zamanda daha gerçekçi yaklaşımların ortaya çıkması bizi sevindiriyor. Birçok ülke anlayışla karşılıyor. Uzun süreli, kalıcı bir barış olmadan; bu savaşın ortaya çıkmasında ilk sebepler ortadan kaldırılmadan bitmesi mümkün değil.

İki ülke arasındaki Suriye problemi, konusu karşılıklı olarak iki tarafın da ortak çalışmaya önem verdiğimizi; Suriye'deki durumun istikrara kavuşması için yaptığımız çalışmaları değerlendirdik. Diğer taraftan Kafkasya'daki duruma dikkat çektik.

Oradaki taraflar arasında karşılıklı güvenin tesis edilmesi, karşılıklı uluslararası bir platform dediğimiz 3+3 formatını (3 Kafkas ülkesi ve Türkiye-Rusya-İran) konuştuk."

İki Dışişleri Bakanı'nın ortak açıklamasının ardından soru-cevap kısmına geçildi.

Türkiye arabuluculuk rolü üstlenir mi?

Bakan Fidan, "Türkiye, Karadeniz Tahıl Girişimi üzerinden Rusya ile Ukrayna arasında ciddi bir arabuluculuk gerçekleştirmişti. Türkiye nasıl bir arabuluculuk rolü üstlenebilir? Zelenski Ankara'daydı ve uluslararası güvenlik garantileri talep etti. Bu garantiler neler olabilir ve sağlanması ne kadar gerçekçi?" sorusuna şöyle yanıt verdi: 

"Cumhurbaşkanımız Ukrayna'daki savaşın sona ermesi için büyük bir hassasiyet göstermekte. Son günlerde Amerika ile Rusya arasındaki görüşmelerde gündeme gelen güvenlik garantileri konusu bizim de yakından takip ettiğimiz konular. Prensip itibarıyla Türkiye barışa katkıda bulunacak her türlü adımı atmaya hazır. Burada nasıl bir kompozisyon ortaya çıkacak, kompozisyonunu yaptıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız gerekli görüşleri aktaracaktır. Türkiye her zaman için her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazırdır. Kamuoyuyla paylaşılmayanlar da var. Amacımız bir an önce bu yıkıcı savaşın durmasıdır."

Lavrov, "Amerika'yla yürüttüğünüz görüşmelerde Türkiye'nin katkısı ne olabilir?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Biliyor musunuz, sadece şunu söyleyebilirim. Bizim pozisyonumuzu teyit edebilirim. Bahsettiğiniz kişinin adını zikrettiniz, sık sık pozisyonunu değiştirmektedir. Avrupa ülkelerini de anlamak çok zor. Çünkü onlar da bir öyle bir böyle. Ki onların fikirleri değişebilmektedir. ABD konumu ortaya çıkıyor, onların görüşü tutarlıdır. Onlar hem temas hattı yapalım, ondan sonra konuşalım demiyorlar. Nisan 2022 yılında biz bunları İstanbul'da konuştuk ve aslında anlaşmaya da varmıştık. O ilkeleri, prensipleri Ukrayna bize kendisi teklif etti. Bizden rica ettiler, orduları geri çekin, dediler, biz de geri çektik. Ama sonuçta Batı o zaman Britanya Başbakanı Boris Johnson'ın talimatıyla o anlaşmayı imzalamasını engelledi. Rusya'yı zayıflatma çabalarına devam ettiler. Diğer tarafın bazı tavsiyelerini dikkate almıyoruz. Biz hem Ukrayna ile hem Avrupa ile, iyi niyetle yaklaşan herkesle müzakereye hazırız. Biz bu çatışmaları ancak ve ancak kesin sonuca ulaştığımız zaman, Rusya tarafını tatmin edecek bir sonuçla bitecektir. Tabii ki sahadaki gerçeklik de dikkate alınacak. Ukrayna'nın NATO'ya girmemesi çok önemli. Riyad'da da konuştuk. Ukrayna'yı NATO'ya alınma çabası, bu savaşın ilk sebeplerinden biridir. İstanbul'daki güvenlik garantilerinden bahsederken bunun nasıl olacağı detaylı şekilde yazılmıştı. Ukrayna tarafı bunları kendisi de kabul etmişti. Herhangi bir bloğa dahil olmayacaklarını söylemişti."

Bakan Fidan'dan BRICS açıklaması

Fidan, BRICS'le ilgili soruya "Türkiye egemen bir ülke olarak ekonomik siyasi iş birliğine oldukça önem vermektedir. Günümüz dünyasında ekonomik iş birliğini oturtmamış ülkelerin hem ekonomik krizlerle hem de kalkınma hedeflerine ulaşması pek olası görünmüyor. Hemen yanı başımızda bulunan AB ile uzun yıllara dayanan bir üyelik maceramız var. Son yıllarda bir Müslüman ülkeyi kendi içine alma konusundaki isteksizliğinden kaynaklı üyelik müzakereleri donmuş durumda. Bunu kimse açıkça söylemiyor ama vaziyet bu. Biz Avrupa ülkeleriyle olan dengeli ilişkilerimizi devam ettiriyoruz. Fakat diğer küresel iş birliği mekanizmalarını da yakından takip ediyoruz. Bunlardan biri de BRICS. Ama BRICS kendi kurumsallaşmasını bir noktaya taşıma adına yeni üye alımını an itibarıyla dondurdu. Başka bir klasman ortaya konmuş durumda, yani bize bir üyelik teklifi gelmedi." şeklinde yanıt verdi.

"Suriye'deki Amerikan üslerini bana değil, Suriye yönetimine sorun"

Şam'la ilişkiler ve Rusya'nın Suriye'deki askerî üsleriyle ilgili soruya yanıt veren Lavrov, şunları kaydetti: 

"Suriye'deki Amerikan üsleriyle ilgili soruyu bana değil Suriye yönetimine soracaksınız. Doğrusu aslında bunu Suriye halkına sormanız gerekir. Orada yönetim değişmeden önce Amerikan askerleri aktif rol oynuyorlardı. Meşru bir davet olmadan Suriye topraklarında bulunuyorlardı. En verimli topraklarda oturmaya devam ediyorlardı, yasal olmayan yollardan satarak Suriye halkının parasına el koyuyordu. Kuzeydoğu'da oluşturulan yapıyla oradaki Kürt ayrılıkçıları desteklemekti amaç. Buna Suriye yönetimi nasıl yaklaşıyor ve aynı zamanda buradaki hazırlık çalışmaları tüm Suriye halkının temsil olunacağı Meclis'te bir süreç başlatacaktır. Biz bu anlamda bir yönelim görürsek kesinlikle Rusya tarafından olumlu bir yönelim gerçekleşecektir."