(Claudia Hammond / BBC Future)
Çoğumuz altı ayda bir dişçiye gitmek gerektiğini düşünürüz, her ne kadar pratiğe geçirmesek de. Fakat bu tartışmalı bir konu. Hatta bu fikrin ilk nasıl ortaya çıktığını bilen de yok.
Konuyla ilgili BBC Türkçe'de yer alan haber şöyle devam ediyor:
Dişleri sorunlu olanların elbette dişçiye sık gitmesi gerekir. Peki ya sağlıklı olanlar, ya da bir sorunu bulunmayanlar? Altı-sekiz yaş arasında ilk daimi dişlerimiz çıktıktan sonra düzenli diş kontrolüne gitmek önemlidir. Gençliğe adım atma döneminde dişler daha az hassastır. Daha sonraki tehlikeli dönem ise yirmi yaş dişlerinin çıktığı dönemdir. Yani yaşamımızın farklı dönemlerinde risk oranları da değişkenlik gösterir.
Veri yetersizliği
2000 yılında New York’ta yapılan bir araştırmada dişçilerin dörtte üçü, altı ayda bir diş kontrolüne gidilmesini öneriyordu. Amerikan Çocuk Dişçileri Akademisi bugün de aynı tavsiyede bulunuyor. Oysa dişleri ve damakları risk grubunda olmayanlar için bu sıklıkta kontrollerin bir fayda sağladığına dair herhangi bir veri bulunmuyor.
Fakat bazı uzmanlar uzun süredir, altı aylık kontrollerin keyfi olduğunu iddia ediyor. 1977’de Lancet adlı tıp dergisinde yayımladığı makalede, bu yönlü hiçbir veri bulunmadığını ifade eden Londra Üniversitesi profesörü Aubrey Sheiham bugün de aynı şeyleri söylüyor.
O dönem yapılan bir araştırma 2003’te yeniden ele alınmış, ancak kesin bir sonuca varılamamıştı. Bazı araştırmalarda, diş çürümesi, dolgu, diş çektirme vb. açılardan, dişçi kontrolüne sık gidenlerle gitmeyenler arasında bir fark bulamazken, bazılarında dişçiye sık gidenlerde daha az dolguya rastlandığı sonucuna varılmıştı. Damak hastalıkları bakımından ise birçok araştırmada bir fark bulunmadığı sonucuna varıldı.
Farklı etkenler
Geçen yıl Cochrane Collaboration adlı grup, o güne kdar yapılmış araştırmaları benzer bir değerlendirmeye tabi tuttuğunda vardıkları sonuç hayal kırıklığı yarattı. Bu araştırmalar, altı aylık ziyaretler konusunda kesin bir sonuca varmak için nicel ve nitel olarak yetersiz bulunmuştu.
Ayrıca başka faktörlerin de dikkate alınması gerekiyor. Herhangi bir araştırma, örneğin çocukların dişçiye daha sık gitmesi halinde daha az dolguya rastlandığı gibi bir sonuca varıyorsa, başka unsurlar da bu sonuca etkide bulunuyor olabilir. Bu çocukların, başka avantajları da olabilir: Daha üst sosyo-ekonomik gruplara dahil olmak, daha sağlıklı beslenme, daha iyi diş temizleme malzemeleri kullanıyor olmak, vb.
Diş kontrollerinin ikinci bir etkisi de oluyor. Dişçi her ne kadar bir sorun bulamasa da, dişlerin düzenli ve iyi temizlenmesi gerektiği konusunda hatırlatmada bulunacaktır. Fakat bunun da en iyi nasıl yapılacağı konusunda bir fikir birliği yoktur.
O halde dişçiye hangi sıklıkta gitmek gerekir? İngiltere ve Galler’deki bazı kurumlar bu ziyaretlerin sıklığının kişiye bağlı olduğuna inanıyor. Çocukların dişleri daha kolay çürüyeceğinden yılda en az bir kez diş kontrolüne gitmeleri, herhangi bir sorunu olmayan yetişkinlerin ise iki yıla kadar bekleyebileceği ifade ediliyor. Hatta ağız ve diş bakımı konusunda dikkatli bir hijyen programı uygulayan kişilerin bu süreyi daha da uzatabileceği belirtiliyor.
Bu makalenin İngilizce aslını buradan okuyabilirsiniz.