İlk dinozorlar Kuzey Yarımküre'de bugün üzerinde İngiltere'nin bulunduğu topraklarda ortaya çıkmış olabilir.
Dinozorlar arasındaki ilişkilerin 130 yıl aradan sonra tekrar değerlendirilmesinin sonuçlarından biri de bu.
Nature dergisinin bu haftaki baskısında yer bulan teori, dinozorların evrim sürecine nasıl ve ilk defa nerede ortaya çıktıklarına dair şu ana dek ortaya konan tüm teoriler yanlış olabileceğine dikkat çekiyor.
Yeni teori T-Rex olarak da bilinen Tyrannosaurus Rex ve Velociraptor gibi etobur dinazorların soy ağacında yanlış konumlandırılmış olabileceğini ve ilk dinozorların düşünülenden 15 milyon yıl daha erken ortaya çıkmış olabileceğini söylüyor.
Çalışmanın baş yazarı Cambridge Üniversitesi'nden Matthew Baron'a göre, dinozolar dünyanın şu an İngiltere'nin bulunduğu bölgesinde ortaya çıkmış olabilirler.
BBC'ye konuşan Baron "Kuzey yarım küredeki kıtalar dinozorların evriminde kesinlikle düşünülenden çok daha önemli bir rol oynadılar." dedi.
Dinozor soyağacının bugünkü halini, 130 yıl önce Londra'da Kings College'da paleontolog olan Harry Govier Seeley şekillendirmişti.
Seeley, farklı cinsteki dinozor fosillerinin boyut, şekil ve yerleşimlerinin değişimini inceleyerek, birbirleriyle ilişkilerini ve nasıl evrimleştikleri hakkında bir teori geliştirmiş ve dinozoların kuş kalçalı (Ornithischia) ve sürüngen kalçalı (Saurischia) olmak üzere ikiye gruba ayrıldığı sonucuna varmıştı.
Bu teoriye göre kuş kalçalı gruptaki dinozorların hepsi Stegosaurus ve Triceratops gibi bilindik türlerin de aralarında olduğu otobur canlılardı.
Sürüngen kalçalı gruptaki dinozolar ise Brontosaurus'un dahil olduğu otoburlar ve T. Rex'in dahil olduğu etoburlar grubu olarak tekrar ikiye ayrılıyordu.
Şimdiye dek bu şema sorgulanmamıştı.
Ancak araştırmacılar son 30 yıl içinde keşfedilen yeni fosilleri de aralarında kattıkları daha geniş bir fosil grubunu göz önünde bulundurarak dinozorların arasındaki ilişkiyi incelediler.
Analizlerinin sonunda ise Seeley'in yanılmış olabileceği ortaya çıktı.
Yeni teoriye göre etobur dinozorların, kuş kalçalı sınıfına dahil edilmesi gerekiyor.
Araştırmaya Cambridge üniversitesinden katılan Profesör David Norman, yeni sınıflandırma yönteminin etkilerinin büyük olacağını düşünüyor.
BBC'ye konuşan Norman, "Eğer bu teori akademik değerlendirmeleri başarıyla atlatır ve yaygın bir şekilde kabul edilmeye başlarsa, omurgalıların evrimini ele alan tüm kitapların baştan yazılması gerekecektir" diyor.
"Dinozor ailesi sarsılmışa benziyor. Önümüzdeki yıllarda aile ağacının diğer dallarından hangi türlerin düştüğünü görmek ilginç olacak."
Kuzey yarımküre ve İngiltere'nin dinozorların ortaya çıkışında daha önemli bir role sahip olmasının altında İskoçya ve İngiltere'de bulunan iki önemli dinozor fosili var.
Yıllar boyunca bu fosiller önemsiz türler olarak değerlendiriliyordu, ancak dinozor aile ağacının yeniden çizilmesi gözlerin bu fosillere yeniden çevrilmesine neden oldu.
İngiltere ve İskoçya'da bulunan fosiller, dinozorların ilk kez 245 milyon yıl önce dünyanın o dönemki kıtalarından Lavrasya üstünde görüldüğünü gösteriyor. Eski teoride ise dinozorların 230 milyon yıl önce daha dünya'nın güney bölgesindeki Gondwana kıtası üzerinde ortaya çıktığı düşünülüyordu.
Ancak araştırmacılar bulunan fosillerin çok yaşlı olmaları sebebiyle, kökenleri hakkında kesin bir sonuca varmanın epey zor olduğu konusunda uyarıyorlar. Yeni bulguların paleontologları yeni teoriye arka çıkacak fosiller aramaya teşvik edeceğini umuyorlar.
Washington'daki Smithsonian müzesinden Profesör Hans Sues, yeni bulguların test edilip doğrulanması gerektiğini görüşünde.
BBC'ye konuşan Hues "Yapılan başka hiç bir çalışmada bu sonuçlara ulaşılmadığı için açıkçası yeni teoriye şüpheyle yaklaşıyorum, ancak bu konuda açık fikirliyim" dedi.
Seeley'in eski teorisinin sorgulanması gerektiği fikrini ortaya çıkaran ve çalışmalarda aktif rol oynayan Londra Doğa Tarihi müzesinden Profesör Paul Barret, yeni aile ağacının eski teoriye kıyasla daha akla yatkın olduğunu söyledi.
Barret'ın "Artık bir evrim ağacımız olduğuna göre, dinozor türlerinin zamanla nasıl evrildiği araştırmaya başlayabiliriz. Yeni dinozor aile ağacı uzun süredir kafamızı karıştıran bazı konuları açıklamamıza yardımcı olmaya başladı bile" derken bahsettiği sorular arasında kuşların etçil dinozorlardan evrildiği iddiası da bulunuyor.
Eski şemada kuşlar ve dinozorların aynı ailede olmamaları uzun boyunlu dinozorlar da dahil olmak üzere tüm dinozorların tüyleri olduğuna dair teoriler geliştirilmesine yol açmıştı. Ancak bu savı destekleyen bir fosil örneği bulunamaması nedeniyle bu teori hiç bir zaman yaygın olarak kabul görmedi.
Bir çok etobur türünün ve kuş kalçalı dinozorların tüyleri olduğu yönündeki gözlemlerle uyumlu olan yeni yeni teori ise ilk dinozorun hem et hem de ot yiyen bir hepçil olduğu anlamına da gelebilir.
Ancak yeni aile ağacının çok kötü bir sonucu da olabilir. Yeni sınıflandırma sisteminde Brontosaurus ve Diplodocus artık dinozor olarak kabul edilmeyebilir.
Doğa tarihi müzesinden bu dinozorları kovan kişiler olarak bilinmek istemeyen Matt Baron ve çalışma arkadaşları bu konuda oldukça temkinli.
Bunun kariyeri için iyi bir hamle olmayacağını söyleyen Baron, "Diplodocus'un bir dinozorluktan atmak gibi bir niyetimiz yok. Bu bir çok kişiyi üzecektir. Bu oldukça iyi bilinen bir grup ve herkes onları dinozor olarak biliyor. Dürüst olmak bundan sonra katıldığım her konferanstan kovulmak istemem." diyor.
Huxley'nin zaferi
Baron'un yeni aile ağacı biyolog Thomas Henry Huxley'in 1870 yılında geliştirdiği şema ile benzerlik taşıyor. Huxley de kuşların etobur dinozorlardan geldiğini düşünmüş ve onları etobur dinozorlarla birlikte Ornithoscelida adını verdiği bir gruba koymuştu. Ancak yaşadığı dönemde Huxley'nin teorisi Seeley'in dinozor aile ağacının gölgesinde kalmıştı.
Baron, Huxley'nin haklı olduğunu kanıtladıklarını düşünüyor ve Huxley'nin çabalarına gönderme yaparak ortaya çıkarttıkları yeni tür dalına Ornithoscelida adını verdiklerini söylüyor.