Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, suç örgütü liderin Sedat Peker’in dün yayımladığı videodaki iddialarına ilişkin olarak, “Wikileaks’dan daha beter” yorumunu yaptı. “Bu süreç Ankara’yı da vurur. Bu işten sadece AK Parti değil, diğer partiler de payını alır” diyen Dilipak, “Bu işten Sermaye, siyaset, bürokrasi, STK’lar, Media herkes payına düşeni alır. Mafia deyip geçmeyin. Bu iş yargıya da uzanır, akademiye de, dahasını da söyleyeyim Cemaat yapılarından bazılarına da ulaşır” dedi.
Yazısına “İstanbul’u iki büyük deprem bekliyor” diye başlayan Dilipak, devamında şunları kaydetti:
“Biri fiziki deprem ki, o kötü ihtimal gerçekleşirse, sadece İstanbul’u değil Türkiye’yi vurur, ikinci deprem yolsuzluk, rüşvet, torpil ile ilgili. Bakın, bazı şeylerin şüyuu vukuundan beterdir. Bu konuda çok geç kalındı, yanlış adımlarla yanlış işler yapıldı. O şüyu bulan hadiseler, ‘herkesin bildiği bir sır’ gibi ağızdan ağıza, kulaktan kulağa aktarılmakla kalmadı, sosyal medyaya düştü. Milletvekilleriniz, parti teşkilatlarınız, belediye başkanlarınız, valiniz, kaymakamınız, istihbaratınız duymuyor mu, bilmiyor mu konuşulanları!”
“FETÖ uluslararası örgütlere örnek, Kalkancı tarikatı ise bizim yerli ve milli derin devletimizin eseri”
Sedat Peker’in açıklamalarını hatırlatarak,” Bu iş yargıya da uzanır, akademiye de dahasını da söyleyeyim, Cemaat yapılarından bazılarına da ulaşır” diyen Dilipak, sonrasında şunları kaydetti:
“Cemaat denen yapılar içinde yer alan bazı gruplar eskiden beri uluslararası istihbarat örgütleri, derin yapılarla hep kol kolaydılar. Bazılarını zaten doğrudan uluslararası istihbarat örgütleri ya da derin devlet kendisi örgütlemişti. FETÖ uluslararası örgütlere örnek, Kalkancı tarikatı ise bizim yerli ve milli derin devletimizin eseri. Kalkancı tarikatının aktörleri arasında yer alan önemli isimler bugün bazı siyasi partilerimizin tepesinde, kimi bakanlık koltuğunda oturmuyor mu? Ve işleri üzerini örttükçe bu işler perde gerisinde büyüyüp gelişiyorlar.
Bakın, bu işlerin zamanında önünü almazsanız, sonra onlar sizin önünüzü alır. Onlar maske takıp en yakınlarınıza, hatta ailenize el uzatırlar. Onlarla sıcak ilişkiler kurarlar. Beklentileriniz, korkularınız, meziyetleriniz, riskleriniz, ilişkileriniz not edildikten sonra mahremlerinize ulaşmak zor değildir. Bir adım sonrası onların tuzağına düşersiniz.”
“CHP’nin Alevilere yaptığının benzerini biz de kendi cemaat yapılarımıza yaptık”
Dilipak, “Peker cinayetten, kokainden söz ediyor. İsim yer, tarih veriyor. ‘Devam edeceğim’ diyor. Bir takım muteber adamların isimlerinden, ilişkilerinden söz ediyor. Bu sorulara kim cevap verecek, MİT mi; Emniyet mi, İçişleri mi, Genel Kurmay mı, Cumhurbaşkanlığı mı?” siye sordu.
Öte yandan “Bu işlerin varacağı yer burası idi, ama birileri görmek istemedi” diyen Dilipak, şu eleştirilerde bulundu:
“FETÖ de böyle yapardı, 28 Şubat’ın o Atatürkçüleri, Ulusalcıları da! Bunun sağı, solu, liberali, dincisi de yok. Hepsi aynı kapıya çıkar. İşin üzücü yanı, zaman içinde cemaat yapılarının siyaset üzerinden bu işe bulaştırmaları. “Devlet kapısından uzak durma” öğüdünü dinlemediler ve gırtlaklarına kadar bu işlere battılar. Hakk’ın ve halkın sözcüsü olmak yerine iktidarın sözcüsü oldular ve halktan uzaklaştılar ve onları susturmaya çalıştılar. CHP’nin Alevilere yaptığının benzerini biz de kendi cemaat yapılarımıza yaptık. Bu AK Parti ile başlamadı, AK Parti döneminde sürdürülmek isteniyor.
Bu konuşanları susturmak çözüm değil artık. İddiaların üzerine gitmek gerek, üzerini örtmek değil.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Sedat Peker ne demişti?Suç Örgütü lideri Sedat Peker, kendisine yönelik operasyonlar sonrası çektiği videoda "Şahsıma yapılan kanunsuzlukların taşeronu Mehmet Ağar ve Pelikancılardır" diyerek yeni videolar çekeceğini belirtmişti. "Mehmet Ağar ve Pelikancıların gerçek yüzü" başlığıyla yayınladığı ikinci videoda Peker, "Tolga kardeşin hikayeleri böyle bitmiyor. Bir kız var Kırgız ya da Kazak uyruklu. Kızcağız jandarmaya gidiyor, Tolga Ağar bana tecavüz etti diye. Kız şikayet ediyor. Daha sonra helikopterle gelip bu kardeşi babası aldırıyor. Kız ertesi gün ölü bulunuyor. Orada bir garipceğiz öldü, herkes biliyor kimse sesini açmıyor" diye konuşmuştu. Sedat Peker, "Bu operasyonun şifreleri var. Özellikle bayan polis getirmediler, beni küçültmek istediler. Beni tanıyamamış olmanız benim değil, bu organizasyonu yönlendiren Mehmet Ağar ve Pelikancıların ayıbıdır. Ben aklımı tatile yolladım, aslanın inine giriyorsan parçalanmayı göze alacaksın. Her şeyi anlatacağım, madem öyle hepimiz bilelim. Her şeyi anlatacağım, içime dert oldu" diyerek şunları söylemişti: "Emir Sarıgül'ün şoförüne tek el ateş ettirdiler ve Tolga Ağar'ın yerine cezaevine girdi""Nusret diye bir kardeşimiz var etçi. Konunun diğer kahramanı Mehmet Ağar Bey'in oğlu Tolga Ağar. Yanında kız arkadaşı, Emir Sarıgül'ün evine geliyorlar Beykoz Konakları'nda. Onun bir alt sokağında da Mehmet Ağar Bey'in evi var. Ağar'ın yanında da Sezgin Baran Korkmaz var. Sarıgül'ün evinde birlikte kokain içiyorlar. Tolga Ağar Nusret'e telefon ediyor, "Akıllı ol" diyor. Nusret de küfür etmeye başlıyor. Ardından Tolga Ağar öfkelenerek ateş ediyor. Sesi duyan Mustafa Sarıgül ve Sezgin Baran Korkmaz yukarı geliyorlar. Sarıgül "Gereğini yapın" diyor. O gün orada ayrıca İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cevdet Hürol var. Sururi Saydam, Beykoz'dan sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı. Sunay Balıklıkaya, C Bölge Müdürü, şu an emekli. Bu müdürlerimiz de orada. İl Emniyet Müdürü işlem yapacağız diyor. Mehmet Ağar ve Tolga Ağar engelliyor. Sonucunda Emir Sarıgül'ün şoförüne tek el ateş ettiriliyor ve arkadaş cezaevine gidiyor." |