Osmanlı'nın desen ve motiflerinin yanısıra dönemin ''zırh''larından yola çıkarak hazırlanan Dilek Hanif'in koleksiyonundaki kaftanlar ve işlemeleri altın ve gümüş metallerle yapılmış ''zırh'' görünümündeki giysiler, modaseverlerin büyük beğenisini kazandı.
''Haute couture'' bir sabahlık tasarımının tanıtılmasıyla başlayan defilede, yine ''haute couture'' giyimin günün her saatinde taşıyan kadının, sabahtan geceye uzanan öyküsü, her biri büyük emek ve ustalıkla hazırlanmış 30 parçalık bir koleksiyonla podyuma taşındı.
Cansu Dere podyumda
20 kişilik yabancı manken kadrosunun sunduğu defilede, Türk manken Cansu Dere de podyuma çıktı.
Defile sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dilek Hanif, Paris'te modaseverlerin karşısına 3. kez çıkmaktan büyük heyecan ve mutluluk duyduğunu söyledi.
Hanif, ''amacının bir Türk modacısı olarak, markasını uluslar arası platformda başarıyla temsil etmek olduğunu'' bildirdi. Her yıl mutlaka bir kez Paris'te defile sunmak istediğini ifade eden Hanif, bunu ileride yılda 2'ye çıkarmak istediğini kaydetti. Hanif'in son koleksiyonu, renk çeşitliliğinden daha çok kesim ve kuplara odaklanmış ve Osmanlı dönemine vurgu yapan formları ve el dokuması kumaşlarıyla ön plana çıkıyor.
Erkeksi kalıplarla tasarlanmış etek-ceket takımlar ve yelekler, lale figüründen yola çıkarak, hazırlanan yakaları ve pelerin görünümünde tasarlanan kollarıyla, gece elbiseleri ise hacimli etekleriyle kadınsı formlara bürünüyor.