Kara para aklama suçlamasıyla tutuklanan ve 40 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan, mahkemenin ara kararıyla tahliye edilen Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 sanığın yargılanmasına devam edildi. Davanın 2. duruşması, Kartal'daki Anadolu Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, Polat çiftinin, tedbir konulan şirketlerin iade edilmesi talebinin reddine ve gizli tanık Mertim’in dinlenmesine karar vererek, duruşmayı 8 Nisan 2025'e erteledi.
Dilan ve Engin Polat'ın aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 28 sanık hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanuna muhalefet" suçlarından 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istenmişti. Mahkeme, ara kararında, tutuklu sanık Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün'ün tahliyesine karar vermişti.
Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2. duruşması görülen davaya, Dilan Polat, Engin Polat, Sezgin Polat, Kürşat Polat, Sıla Doğu ve Can Doğu katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Tutuklu sanık Emre Çiftçi Edirne E Tipi Kapalı Cezaevinden duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katıldı. Duruşma, saat 10.30 sıralarında başladı.
"Sistemimiz yasa dışı bahistir"
Duruşmada tanık olarak dinlenen tutuklu sanık Emre Çiftçi, şunları söyledi:
"Bu şahıslarla akrabalığım yok, Engin-Dilan Polat’ı ve Ahmet Gün’ü, 2017 yılından itibaren Veysel Şahin sebebiyle tanırım. Sistemimiz yasadışı bahistir. Her birimiz kendimize ait ülkelerde ikamet ediyoruz. Engin Polat, KKTC’ye yasadışı yollarla giderek bizimle bağlantı kurdu. Sistemi bu kişiler üzerinden yürütmeye devam ettik. Derkan Başer, Engin Polat’a kefil olduğunu söyledi. Üst düzey dediğimiz siteler var. O sistemlerin kurucusuyum. Sadece bu sanıklar üzerinden değil, başka insanların üzerine de sistem kurduk. Batum, Yunanistan, Gürcistan üzerinde çalıştırdım. 2018 yılından önce Veysel Şahin üzerinde dava vardı ve ondan dolayı biz geri çekilmiştik. Tüm yetkiyi ben ve Derkan almıştık. Veysel’in sahip olduğu sistemin yarısını ben, yarısını Derkan almıştı. Paralarımızı sistem üzerinden nakit çekiyorduk. Veysel Şahin, rahat durmadı. Kendisi, Derkan’ın yardımıyla beni devre dışı bırakmaya başladı. Kurmuş olduğu bahis sistemi dışında kendimizi güvene almayı düşündük. Koordine timi, ATM timi olsun herkesi biz takip ediyorduk. Kişisel herhangi bir telefon kullandığı takdirde, yüklenen casus sistemiyle kendilerini yakalıyorduk."
"Paralar soğuk cüzdanda toplanırdı"
Kendilerine her türlü koordine edilen şirketler açıldı. MASAK kolay kolay tespit edemediği için siber suçlar devreye girdi. Yavaş yavaş kendi üzerine kurulan şirket aracılığıyla hesaplarına para girişi oluyordu. Para girişi yapmak için kişi kart seçtiğinde, mail order sistemine girmiş oluyor. Bu paralar, kurulan şirketler kimin üzerine yapıldıysa ona gider. Paralar, soğuk cüzdan dediğimiz sistemden nakit olarak çekildi. Tüm paralar, nakit olarak sistem üzerinden geçilerek, satış bedeli yüksek olduğu için mali şubede dikkat çekmezdi. Bu sistem üzerinden ana şirket dediğimiz şirkette toplanıp, paralar nakit olarak belli şirketlerden çekilirdi ve hiçbir şekilde şüphe çekmiyordu. Herhangi bir operasyona karşı tedbirli olduğumuz için paralar, yüzde 50 soğuk cüzdan dediğimiz olayda toplanır. Cezaevinde yattığım dönemde mevcut telefonlarım vardı. Bazıları yakalandı, bazıları yakalanmadı. Bu telefonlarla dışarıyla irtibat kuruyordum. Engin Polat, Dilan Polat ve Ahmet Gün’ün bu işte olduklarını Derkan Başer, telefon üzerinden söyledi. 2 milyar Türk lirası ve 45 bin dolar para, Dilan-Engin Polat ve Ahmet Gün’ün kendi üzerinde kurulan şirketler üzerinden gelen paralardır. Para karşılığında elimizin kolumuzun yetiştiği yerler var. Dilan, Engin Polat ve Ahmet beni görmediler ama ben kendilerini bizzat gördüm telefonlarına kadar."
"Sanal bahisle yükseldi"
Tutuklu tanık Aygün Yıldırım ise şöyle konuştu:
"Mustafa Özalp’ı aynı sektörde olduğumuz için tanırım. İllegal bahis reklamlarını Ankara’daki Yunus Sedat Aydın yapardı. 2017-2019 yılları arasında Mustafa Özalp, Neslim Güngen’in hesabını kapatması için 5 bin lira teklif etti, ben kabul etmedim. Özalp’in kendi sosyal medya şirketi var, bu şirkette 600 fenomen var. Bunların hesaplarını kapatıp bize açtırırdı. Mustafa Özalp, haftanın 3 günü yanına giderdi, sosyal medyadan hikaye atardı, oradan biliyorum. İllegal bahis reklamı aldığına dair medyadan arkadaşımdan bilgi aldım. Sadece reklam faaliyeti alıyordu. Tolunay Topal ve eşi İlayda Topal araştırılsın. Mustafa Özalp, 2017-2018 yılında Ankara’da teknik servisti, nasıl bir anda yükseldi? Sanal bahisle yükseldi. Engin Polat’ın hesaplarına bakın. Engin Polat ile arasındaki alım satıma bakılsın. Yunus Sedat Aydın söyledi bunları bana."
"Telefonlarına RAT sistemi attım"
Tutuklu tanık Erkan Şahin, duruşmaya kaldığı cezaevinden SEGBİS ile katılarak, şunları anlattı:
"Engin ve Dilan Polat ve Mustafa Özalp’ı tanırım. Dilan, Engin Polat ile 2021 yılında Mustafa’nın sosyal medya şirketi üzerinden tanıştık. Birbirimize reklam işleri paslardık. Ben de o zamanlar sosyal medya fenomeniydim. Dilan Polat ile bir süre sonra farklı sosyal medya hesaplarından dolayı ayrıldık. Birkaç reklam çalışması yapmıştık ve birkaç kez yemek yemeğe gitmiştik. Şirketlere özel yazılımlar yapıyordum. Engin Polat’ın telefonuna RAT (uzaktan erişim aracı) yükledim. Bu da yurtdışıyla bağlantılı, başkalarının telefonuna erişim sağlar. 2021-2022 yılında aramız bozuldu. Dilan Polat, Mustafa Özalp aracılığıyla benim Whatsapp’ım dahil tüm sosyal medya hesaplarımı kapattırmıştı. Hesabım açılması için bana 'Ece Ronay ile konuşmayacaksın, onlarla paylaşım yapmayacaksın' demişti. Mustafa Özalp ile aramızda sinkaflı konuşmalar geçmişti, ben de Mustafa Özalp’ın hesabını kapattım. Bilgisayarımdaki delilleri CİMER üzerinden olsun, her yere mail attım. RAT sistemi, banka hesabı üzerinden kişiye mesaj atıyorsun, kişi bu linke tıklayınca kişinin telefonuna erişim sağlıyorsun; bunu Engin Polat’a, Dilan Polat ve Mustafa Özalp’e yapmıştım. Sanal bahis tarafından da RAT attım. Telefona RAT attığımda internet sitelerinin isimlerini gördüm. Bitcoin hesap cüzdanı üzerinden para trafiği oluyordu. Veysel X diye bir kullanıcı vardı. Konuşmaları da bilgisayarımda mevcut. Bilgisayarım savcılık tarafından alındı."
"Tedbirlerin kalkmasını talep ediyoruz"
Sanık Ahmet Gün tanık beyanına karşı, "Bizlerin taşınmaz haklarımız dahil her şeyimize tedbir konuldu. El koyma kararları, tamamı kanun ilkelerine aykırıdır. Tanık beyanlarına söylenecek hiçbir söz yok. Bu arkadaşların tamamı duyum, dedikodu, entrikadır. Tedbirin kaldırılmasını talep ediyorum" dedi.
Sanık Can Doğu,"Tanık ifadeleri hakkında makamınıza bırakıyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi.
Sıla Doğu ise tanık beyanlarına karşı, "Tanıkların hiçbirini tanımıyoruz. Adı geçen Derkan Başer ile ne yüz yüze görüştük ne de kendisini tanıyoruz. 16 Aralık'ta kardeşim 5 gün hastanede yatmıştır. Kıbrıs’a gittiler diyor, biz üçümüz 1 günlüğüne gidip geldik. Tekrar Kıbrıs’a giriş çıkışımız olmadı. Suçsuz, haksız yere cezaevinde yattım, cezaevinde çok yıprandım, lupus hastalığımla uğraşıyorum. Tedbirlerimin kalkmasını beraatimi istiyorum" dedi.
Dilan Polat: Hiçbirini tanımıyorum
Engin Polat, tanık beyanlarına karşı, "Hiçbirini tanımıyorum anlattıkları şeylerle uzaktan yakından alakamız yok. 133 şubemiz var, 30-40 şubemizi kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz. Şirketlerimizin tarafımıza gelmesini istiyoruz" diye konuştu.
Dilan Polat ise tanık beyanlarına karşı, "Hiçbirini tanımıyorum. O tarihlerde ameliyat olmuş ve hastanede yatıyordum. Şerefim namusum ve çocuklarımın üzerine yemin derim ki, bir kere bile yüz yüze gelmedik ve tanımıyorum. Şubelerim var, bir sürü insan ekmek yiyor. Tedbirlerin kalkmasını talep ediyoruz" dedi.
Sezgin Polat, "Hayatımızda görmediğimiz insanları burada gördük. Eşim düşüp bayılıyor, bizim sağlığımızı, işimizi gücümüzü geri verin. 14 yaşında torunum var, içine kapanık. Beraatimizi istiyoruz ailece" diye konuştu. Alper Kürşat Polat ise tanık beyanlarına karşı, "Hiçbirini tanımıyorum, işyerlerim ve banka hesaplarımın tedbirlerinin kaldırılmasını ve beraatımı istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Müvekkillerim mal varlıklarına kavuşmalı"
Engin ve Dilan Polat çiftinin avukatı Sevinç Horoz tanık beyanına karşı konuşmasında, şunları söyledi:
"Tanıklar, açıkça yalan beyanlar vermektedir. Mahkemeyi yanıltmak içindeler, hepsi hükümlüdür. Son dinlenen tanık, özellikle 16 Mart tarihini sorduğumuzda özellikle Ortaköy’de 'Beraberdik' diyor, fakat müvekkilim o tarihlerde ameliyat olmuş ve hastanede yatmaktadır. Süreç içerisinde, müvekkilimin de söylediği gibi şirketleri kapatılmaya başladı, insanlar mağdur oldu. Ölmüş insanların mal varlıklarına, çocukların üzerine olan malvarlıklarına tedbir konuldu. Tanıkların beyanları dikkate alındığında 3 hükümlü tanıkların beyanıyla buraya geldik. Noterler dahi işlem yapmıyor, herhangi vekaletname alamıyoruz. Noterler birliğine başvuru yaptık. Orantısız bir tedbir süreci yaşandı. Müvekkillerimin malvarlıklarına kavuşması gerekir. MASAK raporunda da suç örgütü kapsamında herhangi bir faaliyeti bulunmadı, kaynağı belirsiz paralar bulunmadı."
Tedbirlerin kalkması talebi reddedildi
Savcı, mütalaasında, tedbirler ve el koyma kararlarının kaldırılması taleplerinin reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Duruşmaya 1 saat ara verildi. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, şirketlerle ilgili tedbirler ve el koyma kararlarının kaldırılması taleplerini reddederek, gizli tanık Mertim’in dinlenmesine karar verdi.
"Ne söylesek boş"
Diğer yandan Dilan ve Engin Polat ile kardeşi Sıla Doğu, duruşmanın devam ettiği Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne el ele geldi. Dilan Polat ve Sıla Doğu'nun beyaz renkli giyinmesi ve gözlüklerini çıkarmaması dikkati çekti. Duruşmaya ara verildiği sırada gazetecilere konuşan Engin Polat, "Şu an bir şey söylemek için erken. Ara verildi, dava devam ediyor. Şu an ne söylesek boş" dedi. (DHA)