DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: Mevcut iktidar ülkeyi artık yönetemiyor

DEVA Partisi heyeti, Van, Muş, Hakkari, Bitlis, Bingöl ve Erzurum’u ziyaret etti. Genel Başkan Yardımcısı Medeni Yılmaz, "Mevcut iktidar partileri ülkeyi artık yönetemiyor. Ülkenin her alanında şu anda sıkıntı var. Ekonomi bitti, çöktü. Birçok sivil toplum kuruluşumuzu ziyaret ettik. Hepsinde aynı sıkıntılar var. STK’larımız, farklı toplum kesimlerinin görüşlerini ve yaşadıklarını anlatıp aktarıyorlar. Bu alanda çok büyük sıkıntı var. Adalet zaten bitti. Adalet araçsallaştı, şu anda iktidarın sopası haline geldi" dedi.

DEVA Partisi Genel Merkez Heyeti, Van başta olmak üzere, Muş, Hakkari, Bitlis, Bingöl ve Erzurum’u ziyaret etti. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcıları Kerem Altun ve Medeni Yılmaz, yaptıkları bölge ziyaretlerini değerlendirdi. Altun, şunları söyledi:

“Biz maalesef Türkiye’de bir şeyin göz ardı edildiğini biliyoruz. Demokrasinin sıkboğaz edildiğini dönemde sivil topluma hayat hakkı tanınmadığı, özerk olması gereken sivil toplumun mutlaka sivil inisiyatifin devletin veya siyaset kurumunun etkisi altına alındığı onların istekleri doğrultusunda, talepleri doğrultusunda faaliyet yaptıklarını görüyoruz. Van’ın büyük meslek birliklerini ziyaret ettik. Odalarına gittik, hepsinin ortak noktası şu; 'sesimize kulak verilmiyor. Problemlerimiz çok çözüm önerilerimiz yok çaresiziz'. Toplum tarafından genel kabul gören haklı problemlerimizde bile yalnız kalıyoruz. Tabiri caizse o kadar birikimi olan bir kentte yağ var, şeker ve un var ama helva yapanın sayısı az, ve maalesef bu çözüm arama noktasında kendilerine rehberlik edecek çözüm üretecek problemlerine çare bulacak devlet kurumları duyarsız. Görmek, işitmek istemiyor. Gıda sektöründe olan vatandaşların hali perişan, esnafın, sanayicinin hali ortada, tarım ve hayvancılık Van’da son derece sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Şehrin dinamiklerini hayata geçirecek temel unsurlar var.

“Kentin sorunları her geçen gün artıyor”

Bir mülki amir, iki belediyeler, üniversiteler, büyük sivil toplum kuruluşları, dolayısıyla fikir üreten fikir kuruluşları, vakıflar, dernekler, odalar, meslek odaları, toplamının birleşiminde ortaya çıkan enerji o kent ve ilin sosyal hayatı ve refahına katkı sağlar. Parti olarak köprü kurmak istiyoruz. STK, dernekler, vakıflar ve odalar arasında kuracağımız köprüde bunların problemlerini en azından dile getirmek, muktedir olanlara iktidar gücünü kullananlara göstermek, vatandaşın halini görmelerini sağlamak. Toplum bugün sıkıntılı toplum hayatının son dönemlerindeki hayatlarının en sıkıntılı anını yaşıyor. Esnaf perişan siftah etmiyor. Birçok iş yeri kapatıldı. Ben ciromun geçmiş yıllara nazaran üçte birini alamıyorum diyen esnaf var. Adeta kan ağlıyor. Şehrin trafiği konusunda müthiş şikâyet var. Trafik tıkandı çevre yolundan tutun, raylı sisteme kadar talepler var. Kuzey Van Gölü projesi ile ilgili talepler var. En azından şehir içinde raylı sistem talepleri çok fazla, kavşaklara ihtiyaçları var.

“Kayyum atamaları demokrasinin kılıcı gibi başlarında duruyor”

Gittiğimiz yerlerde, milletin iradesiyle seçilmiş belediyelere yerel yönetimlere kayyum atanması demokrasinin kılıcı gibi başlarında duruyor. Öyle demokrasi olmaz. Eğer siz milletin iradesiyle iş başına gelmiş insanların başında sürekli tehditvari bir duruşla ve her an kendilerine zarar verecek kayyum atayacak korkusuyla siz bu insanları kontrol almaya kalkarsanız. Toplum normalleşemez burada makuliyet esastır.

“Sahipsiz bir gençlik var”

Eğitim bugün ne yazık ki yerlerde sürünüyor. Eğitimin genel amacı iyi insan yetiştirmektir. Halen temizliğini yapamayan bir okul düşünebiliyor musunuz? Devlet tarafından görevlendirilmeyen insanların olduğu okulların halini düşünün halbuki okullarda çocuklar temizliği ve hijyeni öğrenecek okulun amacı odur. Çocuğu hayata hazırlayacak. Genel çerçevede baktığımızda hayatın genel anlamına baktığımızda bugün toplumda çok büyük sıkıntıların yaşandığını her tarafın döküldüğünü maalesef söylemek gerekirse çözüm üretilmediği insanların biraz kaderiyle baş başa bırakıldığı Van büyük bir şehir Anadolu’ya doğru bir sermaye kaçışı var. Eğitimde bugün tost yiyen test çözen bir nesil yetiştiriyoruz. Okuyan inceleyen araştıran soran sorgulayan bir neslin ötesinde gününü gün eden bir gençlik, işte gençliğimizin halini görüyorsunuz.

“Asgari ücretli ve emekli zor günler yaşıyor”

Van’da gördüğümüz çok sorunların yaşandığı ama en büyük sıkıntı oluşturulan korku ikliminde insanların kendisini ifade edememesidir. Anayasal vatandaşlık noktasında sahip oldukları temel hak ve hürriyetleri yaşayamamasıdır. Özellikle Kürt coğrafyasının yaşadığı bu bölgede temel kavram budur. Bir gönül köprüsü kurmak adına onlara dokunarak gönüllerinde yer alarak bir siyaset rotasını çizmeyi arzu ediyoruz. Bu yolda da çalışmalarımız devam ediyor."

“Mevcut iktidar ülkeyi artık yönetemiyor”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Medeni Yılmaz ise şunları söyledi:

“Ülkemiz şimdiye kadar olduğundan çok fazla iki tane siyasi uç arasında sıkışmışlık hali yaşıyor. Mevcut iktidar partileri ülkeyi artık yönetemiyor. Ülkenin her alanında şu anda sıkıntı var. Ekonomi bitti çöktü, bugün birçok sivil toplum kuruluşumuzu ziyaret ettik. Hepsinde aynı sesler yükseliyor. Hepsinde aynı sıkıntılar var. STK’larımız, farklı toplum kesimlerinin görüşlerini ve yaşadıklarını anlatıp aktarıyorlar. Bu alanda çok büyük sıkıntı var. Adalet zaten bitti. Adalet araçsallaştı şu anda iktidarın sopası haline geldi. İktidarın şu anda aracı olarak kullanılıyor. Bu en büyük sıkıntımız. Sağlıkta ne durumda olduğumuz hepimiz günlük hayatımızda yaşıyoruz. Bundan 10- 15 sene önce mevcut iktidarın sağlıkta gerçekten iyi noktalara getirdiğini biliyoruz. Ama oradan geriye çok hızlı dönüş oldu. Şu anda insanlar muayene olmak için uzun süre randevu alamıyorlar. Muayene olduktan sonra tetiklerini yapmak için uzun süre randevu almak zorunda kalıyorlar.

“Muş ve Van’da devlet okulları kötü durumda”

Eczacılar kendi sıkıntılarını anlatırken vatandaşın ilaç alırken karşılaştığı sıkıntıları da birlikte anlatıyor. Nereye dokunursanız her anlamda büyük sıkıntı var. Eğitimde geldiğimiz nokta çok çok kötü, hepimiz devlet okullarında okuduk. Devlet okullarında şu anda geriye dönüp baktığımızda Van’da muşta bu bölgede geri kalmışlığa rağmen, imkansızlıklara rağmen, kimi zaman öğretmen eksikliği ve yokluğuna rağmen iyi yetiştiğimizi görüyorum. Şu anda devlet okulları çok kötü durumdadır. En büyük sıkıntı artık eğitimde özel okullar ön plana geçti. İnsanlar çocuklarını daha iyi okulda özel okulda okutabilmek için zor şartlarda kendi imkanlarını da zorlayarak, hatta borçlanarak çocuklarını özel okullara göndermek zorunda kalıyor.

Eğitimin, sağlığın, adaletin, ekonominin durumu bu, tarım ve hayvancılığın durumu çok kötü her alanda büyük sıkıntı var. Mevcut iktidardan artık toplumun umudunu kestiğini anlatıyorum. Ama toplum mevcut iktidardan umudunu kesti fakat gidecek adres yok. Toplum bu iki kutup arasında sıkışmış geleceği ile ilgili kaygı taşıyor. İşte biz 3 tane siyasi parti, birbirine benzeyen siyasi parti, bir araya gelip bir 3. yol, bir yeni yol bulmak konusunda uzun süredir toplumsal baskı da vardı. Ve nihayet bu konuda parlamento da tek çatı altında bir grupla başlayarak bu işi ileriye doğru götürmek amacıyla bir araya geldik. Anadolu insanının merkezdeki insanların bir arayışı var. Bu arayışa adres ve cevap vermek niyetiyle gayretiyle bir araya geldik." (ANKA)