İbrahim Tatlıses’in geçen yıl evlendiği Ayşegül Yıldız ile Derya Tuna bir kez daha karşı karşıya geldi. Tatlıses’in şirketlerinin başına geçen Yıldız’ın, Tuna’nın işlettiği kebapçıyı dışladığı öne sürüldü. Tuna “Bana ihtarname gönderdiler” diyerek iddiayı doğruladı.
Hürriyet'in haberine göre, İbrahim Tatlıses’in şirketlerinin başına geçen eşi Ayşegül Yıldız’ın, Derya Tuna’nın işlettiği, Zekeriyaköy’deki Tatlıses Kebap’ı dışladığı öne sürüldü. İddiaya göre Yıldız, yöneticilerine “Orası artık bizden değil. Veresiye değil, peşin paraya mal vereceksiniz” talimatı verdi.
Bu kararla ilgili bir ihtarname aldığını doğrulayan Derya Tuna, durumdan İbrahim Tatlıses’in haberi olmadığına inandığını söyledi: “O dükkanı İbrahim Bey oğlumuz İdo için açmak istemişti, daha sonra malum talihsiz olay yaşandı. Ben de bankadan kredi çekerek dükkanı açtım, halen de borcunu ödüyorum. İdo üniversitede okuyor ve masraflarını bu dükkandan karşılıyoruz. Bir süre önce böyle bir ihtarname geldi elime. Bu yapılanlar doğru değil. Bunlar bana değil, İdo’ya yapılıyor. Durumdan İbrahim Bey’in haberinin olmadığına inanıyorum. Çünkü İbrahim Bey çok merhametli bir adamdır ve bunlara asla müsaade etmez. Yanlışlarını en kısa zamanda düzelteceklerini umuyorum. Eğer İbrahim Bey’in böyle bir şeyden haberi varsa, ben dükkanı hemen devredeceğim.”
Tuna, ayrıca kendisinden intikam alındığını öne sürdü: “35 yıldır başta Perihan Savaş olmak üzere benimle uğraşıyorlar, benden intikam alıyorlar.”
Şirkette sert kurallar koyduğu, çalışanlarının kendisinden şikayet ettiği haberleriyle gündeme gelen Ayşegül Yıldız, bir basın açıklamasıyla kendini savundu: “Şirket içinde yürütülen politika sadece şahsımın değil, şirket yöneticileriyle ortak alınan ve İbrahim Bey’in de onayladığı kararlardır. Bu tedbirlerin alınma sebebi de bazı arkadaşlarımızın şirketin iyi niyetini suistimal etmeleri ve işlerine düzenli gelip gitmemeleridir. Ayrıca Tatlıses Kebap adına günlük alınan malzemelerin tamamının ödemesi günlük yapılmaktadır. Ve bütün şubelerden de günlük tahsil edilmektedir. Bütün şubelerde aynı politika senelerdir devam etmektedir. Gazetelerde yansıtılan karakter, benim kişilik ve mizacıma çok ters olmakla beraber çok üzücüdür.”