Depresyon çağımızın hastalığı; hayatımızdaki her şeyi kötü etkilediği gibi cinsel hayatı da olumsuz etkiliyor. Kötü cinsel hayat ise depresyon sebeplerinden biri! Peki, bu kısır döngüden nasıl kurtulmalı?
Herkes yaşamının bir döneminde umutsuzluk, hüzün, keder, mutsuzluk gibi olumsuz duygular yaşayabilir. Bunlar, genellikle yaşanan olaylarla ilişkili ve geçicidir. Bazen bu duygulanımlar daha aşırı boyutlarda ve daha uzun süre yaşanabilir. İşte bu durumda, kendine özgü belirtileri olan, çok iyi tanımlanmış ve ciddiye alınması gereken bir hastalık olan depresyondan bahsedilebilir.
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği; toplumda en sık rastlanan ruhsal bozuklukların başında gelen depresyon ve cinsellik konularındaki tartışmalara açıklık getirdi ve depresyonun cinsel hayatı bitirdiğine dair bir araştırma ortaya koydu.
Depresyon bir çökkünlük halidir
Depresyonun, kişide ilişkisel, kalıtımsal, çevresel ya da hormonsal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük hali olduğunu ifade eden uzmanlar; "Depresyon tıpkı diğer hastalıklar gibi, örneğin kalp ya da mide ülseri gibi tıbbî bir durumdur ve kişiden kişiye değişiklikler gösteren bir grup belirti ve bulgulardan oluşur." diyorlar.
— Kendinizi, bir süredir hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren bir biçimde ağlamaklı, üzgün, kederli, morali bozuk, mutsuz, dertli, çaresiz, sıkıntılı, zavallı, neşesiz, sinirli, çökkün, boşluktaymış gibi v.b. olarak tanımlıyor ve hissediyorsanız,
— Eskiden zevk aldığınız etkinliklerin çoğuna karşı ilginizde azalma varsa veya artık bunlardan eskisi gibi zevk almıyorsanız,
— İştahınızda azalma veya artma varsa ve istemediğiniz halde kilo veriyor veya alıyorsanız,
— Hemen her gün uykusuzluk çekiyorsanız ya da aşırı uyuyorsanız,
— Uykuya dalmakta güçlük çekiyor veya sabahları istemediğiniz halde erken uyanıyor veya gece sık sık uyanıyorsanız,
— Eskiye göre çok daha uzun süre uyumanıza rağmen kendinizi yorgun hissediyorsanız,
— Hemen her gün yakınlarınızın da fark ettiği şekilde konuşmanızda, düşüncelerinizde ve davranışlarınızda bir yavaşlamadan yakınıyorsanız,
— Karar vermekte, etkinliklere başlamakta ve sürdürmekte güçlük çekiyorsanız,
— Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybınız olduğunu hissediyorsanız,
— Cinsel isteğiniz azalmışsa veya sertleşme sorunları yaşıyorsanız,
— Bedeninizde nedeni bulunamayan ağrılar, nefes darlığı, yorgunluk, baş dönmesi, mide ve bağırsaklarda gaz, ishal-kabızlık dönemleri gibi yakınmalarınız varsa,
— Değersizlik, kendini beğenmeme veya küçük görme, kendini kınama, suçlama ya da suçluluk duyguları sizi rahatsız ediyorsa,
— Düşüncelerinizi belli bir konuya yoğunlaştırmakta güçlük çekiyor veya zihninizin karmakarışık olduğunu hissediyorsanız, en basit konuda bile karar vermekte güçlük çekiyorsanız,
—Yineleyen biçimde "ölsem de kurtulsam" diye düşünüyorsanız veya aklınıza intihar düşünceleri takılıyor veya intihar planları yapıyorsanız...
Bunlardan birkaçı sizde varsa depresyonda olma olasılığınız çok yüksektir.
İşsizlik kişiyi depresyona sokabiliyor
Depresyonun her yaşta görülebileceğine dikkat Psk. Gülüm Bacanak; "Depresyon kadınlarda en sık 35–45 yaşları arasında, erkeklerde ise; 45–55 yaşları arasında ortaya çıkar. Depresyon bekâr ya da evlilere göre, ayrılmış ve boşanmış kişilerde daha çok görülür.
Bekâr kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanabilir. Erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekârlığa göre azaltmaktadır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizm yüksek oranda görülmektedir.
En az 6 ay süre ile işsiz kalan kişilerde de depresyon daha çok görülür." dedi.
Cinsel sorunlar depresyonu ağırlaştırabiliyor
Depresyonda negatif bir kısır döngü yaşandığını söyleyen Cinsel Terapist Psk. Gülüm Bacanak; konuyu şöyle özetliyor: "Bu kısır döngü 'yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar' bilmecesi gibidir. Depresyon cinsel sorunlara yol açabilirken, cinsel sorunlar da mevcut depresyonu ağırlaştırabilir." dedi.
Cinsel sorunlara depresyonun yol açtığını bilmeyen hastalar, genellikle bu sorunların kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşünürler, bu da mevcut tabloyu ağırlaştırır. Ağırlaşan umutsuzluk ve karamsarlıkta daha önce var olmayan cinsel sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir.
Hasta cinsel hayatının tamamen sona erdiğini düşünerek depresyonunu daha ağır yaşamaya başlar. Bu durumda 'yine başarılı olamazsam' düşüncesiyle başaramama korkusuna (performans anksiyetesi) kapılan hastada, depresyon tedavi edilse bile cinsel işlev bozukluğu kalıcı olabilir.
Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır
Depresyonda olan kişilerin çoğu tıbbi yardım almayı düşünemezler ve bunun sonucunda da büyük acılar çekerler. Bu nedenle, depresif yakınmalarınız varsa; kendiniz, çevreniz ve geleceğiniz için bir terapiste başvurun ve yardım isteme hakkınızı kullanın. Çünkü umutsuzluk, mutsuzluk ve çaresizlik durumu olan depresyonda, umutsuzluğunuzu paylaşmak ruhsal iyileşmeye giden yolun ilk adımı olacaktır. Cinsel problemlerin de geçici olduğunu bilmek ve bu konuda kendini telkin edebilmek çok önemli bir başlangıçtır.