Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başlattığı "Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi" kapsamında, Çanakkale Boğazı ile Gökçeada ve Bozcaada açıklarında son 2 yılda 466 bin 500 metrekare su altı alanı tarandı, 14 bin metrekare "hayalet ağ" olarak tarif edilen terk edilmiş ağ çıkarıldı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Erdem Karadağ, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, su ürünleri yaşam alanlarının korunması, terk edilmiş av araçlarının neden olduğu kontrolsüz avcılığın engellenmesi, biyolojik ve ekonomik kayıpların azaltılması dolayısıyla balıkçılık faaliyetlerinin canlandırılması için 2014 yılında "Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi"ni başlattığını söyledi.
Tespit edilen hayalet av malzemelerinin kendiliğinden buralara gelmediğini vurgulayan Karadağ, şöyle konuştu:
"Sonuç itibarıyla buralarda tespit edilen malzemeler, avcılarımız tarafından yanlış avlanma, hava muhalefeti ya da av çakışması gibi çeşitli nedenlerle denize bırakılıyor. Bu anlamda bakanlığımızın 2014 yılında başlattığı söz konusu malzemelerin denizlerimizden temizlenmesi projesi kapsamında biz de Çanakkale İl Müdürlüğü olarak 2016 yılında projeyi uygulamaya başladık. Özellikle adalar çevresinde yaklaşık 410 bin metrekarelik alanda tarama işlemi yaptık. Bu bölgeden 3 bin metrekarelik hayalet ağ çıkardık."
Karadağ, projenin 2017'deki etabında ise boğaz içinde tarama faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini belirterek, "2017'de 56 bin 500 metrekarelik alanı tarayıp buradan 11 bin metrekarelik hayalet ağı temizlemeyi başardık. 2 yıllık sürede toplam 466 bin 500 metrekarelik alanı tarayıp 14 bin metrekarelik terk edilmiş av araçlarını temizledik." diye konuştu.
"Hayalet av araçlarından kurtarmış olduk"
Çanakkale Savaşları'ndaki çok sayıda batığın, boğazın derinliklerinde varlıklarını sürdürdüğüne de değinen Karadağ, şunları kaydetti:
"Çok sayıda batığın bulunduğu bir yer Çanakkale Boğazı. Bu yapay resiflerde balıkların doğal yaşamlarına ve biyolojilerine devam etmeleri, yavrulamaları ve burayı yuva olarak kullanmaları gibi çok önemli özellikler taşıyor bu batıklar. Dolayısıyla biz hem su altındaki canlılığın devamını sağladık hem de su altında var olan tarihi kalıntıları da hayalet av araçlarından temizleyip kurtarmış olduk. Şu anda bu bölgelerde özellikle balıklar rahatlıkla girip çıkarak buraları yuva olarak kullanarak biyolojilerini devam ettiriyorlar. Batıklar ise çevrelerini saran zararlı etkenlerden kurtularak geçmiş tarihe ışık tutmaya devam ediyor."