Gazeteport'tan Safile Usul'un haberine göre, Türkiye Deniz Feneri davasında görevli savcılar Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahab Yaren’in sanıklar aleyhinde düzmece delil oluşturma suçlamasıyla görevden alınmasının ardından Deniz Feneri davasının bundan sonraki süreçte nasıl yürüyeceği kamuoyunda merak konusu olmuştu. Görevden alınan üç savcı 3 Ocak 2011’de Frankfurt’a gitmiş, Frankfurt Polis ve savcılık yetkileri ile görüşerek, Almanya’nın elinde bulunan dedlil dosyasını incelemiş, inceledikleri belgelerden fotokopiler alarak Türkiye’ye dönmüşlerdi. Bundan sonraki süreçte Türkiye Deniz Feneri soruşturması yoğunlaşmış ve Zahit Akman ile Zekeriya Karaman da kısa süreli olarak gözaltına alınmışlardı.
Davanın ağırşığı Türkiye'ye bırakılmıştı
Bu dönemde Frankfurt savcılığı ve Frankfurt Mahkemesi Deniz Feneri davasının asıl faillerine karşı soruşturma sürecinin Türkiye’de yürütüldüğüne dair tespitte bulunarak, Türkiye’deki süreç sonuçlanana kadar Almanya’daki soruşturma ve kovuşturmanın beklemesine karar vermişti.
Türkiye'de süreç yarım kalınca
Ancak Türk savcıların görevden alınması durumu değiştirdi. Bu yeni durumun Almanya’da beklemekte olan Deniz Feneri 2. Aşama dava sürecini nasıl etkileyeceğini Frankfurt 29. Ceza Mahkemesi Hakimi Klaus Wienz şu sözlerle değerlendirdi:
Görevden alınmalar değerlendirilecek
“Türkiye’deki Deniz Feneri savcılarının görevden alınması bizim için yeni bir durum. Bu tabii, Almanya’daki Deniz Feneri davasının seyrini etkileyecek bir durum. Savcıların görevden alınması mahkememiz başkanlığınca değerlendirilecek. Eğer Deniz Feneri soruşturmasının ve dava açılmasının şartlarının Türkiye’de olmadığı kanısına varılırsa davanın 2. ve asıl faillerine yönelik soruşturmaların ve kovuşturmanın Almanya’da yürütülmesi kararının alınması muhtemel olur.”
Müller-Scheu
Öte yandan, Frankfurt Savcılık Sözcüsü Doris Müller-Scheu, “Bu hafta öğrendim Türk savcıların görevden alındığını. Bunu bilgi olarak kaydettik. Ama bu konudaki düşünce ve değerlendirmelerim bana kalsın.” açıklamasını yaptı.