Serdar Bapoğlu *
Denize yakın olduğumuz söylenemez… Ancak son zamanlarda deniz bizden daha da uzaklaşıyor…Ataköy’de yapılan yat yarışında bunu hissettik… Mega Yat Limanı inşaatı ile doldurulan alanlarlakıyılar halka kapanırken, teknelere de denizde neredeyse yer kalmadı. Sonbahar Kupası-II’demendirek, uyarı şamandıraları ve gemiler arasında köşe kapmaca oynandı.
Eskidendi ama çok da eski değildi doğrusu…
Ataköy önlerinde geçen yıla kadar şamandıra yarışı yapıldığında,marina mendireği üzerinden tekneleri izlemek mümkündü… Hatta bir de “izleme alanı” yapılmış, yarışı izlemek isteyenler için burayaanfitiyatro düzeninde koltuklar yerleştirilmişti…
Şimdi o koltuklar, izleme alanı depo ya da ardiye olarak kullanıldığı için paramparça… Mega Yat Limanı inşaatı nedeniyle yarıştaki teknelerigörebilmek de mümkün değil.
Peki, neler oluyor Ataköy’de?
2005 yılında Ataköy Marina, Ataköy Otelcilik ve Ataköy Turizm adları ile Dati Holding çatısı altında birleşen üç şirket, 2038 yılına kadar bölgenin üst yönetim hakkına sahip olunca devasa bir projeyi hayata geçirmek için çalışmalara başlandı.
140 bin metrekare dolduruldu
400 tekne kapasiteli Mega Yat Limanı için Ataköy Marina'nın yanıbaşında yaklaşık 140 dönümlükdeniz dolgusu yapılınca, halka deniz kıyısına ulaşabileceği sadece 160 parsel olarak bilinenBaruthane yapılarının yer aldığı arazi kaldı. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu ile Tabiat Varlıkları Komisyonu inşaat izni verdiği takdirde, bu alan da halka kapanmış olacak.
Sonu gelmeyen “kıyılarımızın halka açılması” projelerinden biri olan “Yeni Ataköy”de şimdilerde hem karada hem de deniz üzerinde hummalı bir çalışma sürüyor.
Radikal’den Ömer Erbil’in haberine göre denizin doldurulması ile elde edilen 140 dönümlük alana 3 katlı ticaret ve eğlence merkezi, 2 katlı lokanta ve gazino, 2 katlı kongre merkezi, 5 katlı yönetim ofisi, 5 katlı tekne satış ofisi, toplam 1.204 araç kapasiteli 7 otopark, tekne bakım-onarım atölyeleri ve yüzme havuzları yerleştirilecek.
Halen Galeria AVM, Dünya Göz Hastanesi ve Sheraton Oteli’nin bulunduğu yerlere ise 22 katlı otel,çok katlı otopark ve ticaret merkezi, yeni bir AVM, her biri 22 katlı 3 ayrı apart otel, kafe velokantaların yapılması planlanıyor.
Fotoğraf: Osman UĞUR
Gemilere “kış kış” yakındır
Bu inşaatla birlikte, kıyı, alarga yerindeki gemilere nerede ise “yapışmış” durumda. Mega Yat Limanı’nın devreye girmesi ile birlikte demir yerindeki gemilerin “kışkışlanacağı”nı öngörmek güç değil. Zira halka kapatılarak “Mega zenginler”in hizmetine sunulacak bölgede sanırız kimse ticari gemi görmeyi arzulamayacak.
Muhtemelen her biri en az 4-15 milyon Euro değerindeki megayatların sahipleri, göz kamaştıran ihtişama böylesi bir “mezbeleliğin” içinden geçerek ulaşmak istemeyecek.
Şimdilik bu sıkıntıyı denizden tüm saflığı ile yararlanan yelkenciler yaşıyor.
Fotoğraf: Osman UĞUR
Yelkenli yatlar yine dekor mu olacak?
Yarış ekipleri, alargadaki gemiler, kıyıdaki vinçler, dolgu alan uyarı şamandıraları ve mendirek inşaatı arasında köşe kapmaca oynarken, böylesine karmaşık bir alanda parkur kurmaya çabalayanyarış komitelerinin de işi zor.
Ama yelkencilerin şansı bize göre, kıyılarını günden güne kaybeden halktan daha yüksek. ÇünküAVM’leri, kongre merkezi, otelleri ile bu alan hizmete girdikten sonra bölgenin yeni sakinleri alargada demirli ticari gemiler yerine, ihtişamın müstesna “dekoru” olarak kabul ettikleri yelkenli yatlarıgörmek isteyecek!
Yat yarışları da belki o zaman değere binecek…
* Bu yazı ilk olarak Turksail.com'da yayımlanmıştır