HDP Mersin 1'inci sıra milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, Kürt sorunundan söz edenlerin, Cumhurbaşkanı'nın söylemlerinden sonra yeniden örgüt üyeliği ve bölücülükle suçlandığını ileri sürerek, "Ben kendi kendimi ihbar ediyorum, itirafta bulunuyorum. Örgüt lideri olarak bir Cumhurbaşkanı ile hapis yatmayı da bir şeref addediyorum" dedi.
Mustafa Ercan’ın DHA’da yer alan haberine göre, Mersin HDP İl Başkanlığı, 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde partisinin milletvekili adaylarının tanıtımını Radisson Blu Hotel'de yaptı. Toplantıda adaylar Dengir Mir Mehmet Fırat, Çilem Küçükkeleş Öz, Ali Tanrıverdi, Özlem Şen, Nursel Demir, Mahmut Karabulut, Gülay Bingöl, Nazım Aslan, Mehmet Taşçı, Şilan Aydın Üzgeç ve Müslüm Tank kendilerini tanıttı.
'Örgüt lideri kendisi idi'
Toplantıda konuşan Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuveyt dönüşü yaptığı açıklamalar nedeni ile çok tedirgin olduğunu ve uykularının kaçtığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gittiği yere göre Kürt sorununa bakışının da değiştiğini söyleyen Fırat yer yer ironi yaparak şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanı, Kuveyt gezisinden dönerken, benim de içinde olduğum bir suç örgütünden bahsetti, hem de organize bir suç örgütü. 2001 tarihinden beri bu örgütün üyesiymişiz. Aslında ben bunun bir suç örgütü olduğunu bilmiyordum. Sayın Cumhurbaşkanı o zaman genel başkanımız ve başbakanımızdı. Benim masumiyetimden istifade ederek, bana başka türlü anlatarak o teşkilatın ve suç örgütünün içine almış. Biliyorsunuz, Kuveyt dönüşü, 'Kürt sorunu vardır demek, bölücülüktür, devlete karşı gelmektir' dedi. Şimdi çok iyi hatırlıyorum, 2001'de kendisinin liderliği, önderliği içerisinde, ilk kurucu imzayı atan kişi olarak biz parti tüzüğünü, programını ve kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı'na sunmuştuk. Orada Kürt sorunu başlığı ile 4-5 sayfada Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin bu olduğunu, bunu çözmeye talip olduğumuzu ifade etmiştik. Bunu birçok yerde ve seçimlerde de dile getirdik. 2005 yılında Diyarbakır'da meşhur bir konuşması vardı, 'Türkiye'de bir Kürt sorunu vardır, bu sorunun da sahibi de benim. Ben çözeceğim' demişti. Maalesef ben de o toplantıda örgüt üyesi olarak vardım. Ondan sonra Kürt sorunu, Kürt açılımı gibi birçok evrelerden geçtik. Ancak sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız bir itirafta bulundu. Dedi ki 'Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Bundan bahseden kim varsa ülkeyi bölmek istiyor.' Şimdi liderimiz, örgüt başımız bizi öylesine ortada öksüz bırakınca tabii ki korku dağları sardı. Çünkü savcılar da böyle bir şey bekliyor. Ne yapalım, kaderde hapis yatmak varsa, örgüt lideri olarak bir Cumhurbaşkanı ile hapis yatmayı da bir şeref addediyorum. Ama ben masumum, beni kandırmıştı. Tahmin ediyorum ki benimle birlikte diğer arkadaşları da kandırmıştı. Ben kendi kendimi ihbar ediyorum. Bir nevi de itirafta bulunuyorum. Herhalde hâkimler de bunu nazara alır. Biliyorsunuz, itirafçılar için indirim de söz konusu."