Ayşe Sayın
Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) yetkilerini artıran yasal düzenleme 30 Ocak Perşembe günü TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Torba yasa içinde yer alan düzenleme, Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olan DDK'ya her kademedeki kamu görevlisini görevden uzaklaştırma yetkisi veriyor.
Ana muhalefet partisi CHP, bu yetkinin "keyfi" uygulamalara yol açabileceği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne iptal ve yürürlüğü durdurma davası açmaya hazırlanıyor.
Hükümet kaynakları ise İçişleri Bakanlığı'nın zaten benzer yetkileri olduğunu vurgulayarak yeni bir durum olmadığını söylüyor.
DDK'ya verilen yeni yetkilerle ilgili merak edilenleri inceledik.
Yasa ne diyor?
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen düzenleme, DDK üyesi veya denetçilerine, her türlü ve kademedeki kamu görevlilerini görevden uzaklaştırma yetkisi veriyor.
Yasada öngörülen düzenlemeler şöyle:
"İlgili Kurul üyesi veya denetçi;
a) Denetlemeler sırasında denetimi güçleştiren veya engelleyen davranışlarda bulunan,
b) Görevde kalması halinde kamu zararını artıracağı anlaşılan,
c) Suç delillerini karartacağı anlaşılan,
ç) Kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen, her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasını yetkili makamlara önerebilir, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında bu tedbiri uygulayabilir.
Görevden uzaklaştırma tedbirine ilişkin gerekçeli yazı, görevden uzaklaştırılanın atamaya yetkili amirine, Kurul Başkanına ve diğer ilgililere bildirilir."
DDK düzenlemesi neden gündem geldi?
Başkanlık sistemine geçilmesinin ardından, Anayasa'nın 108. Maddesinde yapılan değişiklikle, DDK cumhurbaşkanına bağlandı, başkan ve üyelerinin de cumhurbaşkanı tarafından atanması öngörüldü.
Bu çerçevede 15 Temmuz 2018'de DDK'nın görev ve yetkilerini düzenleyen 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) çıkarıldı.
Kararnamede, Kurul'a her rütbe ve kademedeki kamu görevlileri görevden uzaklaştırma yetkisi de tanındı.
Ancak Anayasa Mahkemesi, görevden uzaklaştırma yetkisini de içeren CBK'nın bazı maddelerini iptal etti.
AYM, bu düzenlemelerin Anayasa'da öngörülmediği görüşüne yer verdi.
AKP, 10 Ocak'ta TBMM Genel Kurulu'na sunduğu torba yasaya DDK düzenlemesini de koydu.
AKP'nin yasa teklifinde, düzenlemeye gerekçe olarak "AYM'nin iptal gerekçesiyle uyumlu olması açısından, "görevden uzaklaştırma" tedbirinin memurlar ve diğer kamu görevlilerini kapsayacak şekilde düzenlenmesinin amaçlandığı vurgulandı.
Muhalefet neden itiraz ediyor?
Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri, DDK'ya her kademe ve rütbedeki "kamu görevlisi" ile ilgili yapacağı denetimlerde "görevden uzaklaştırma" yetkisine sahip olacağını ve bunun keyfi uygulamalara yol açabileceğini savunuyor.
Belediye başkanlarının seçilmiş olmakla birlikte "kamu görevlisi" olduğu, bu nedenle DDK'nın yargı yerine geçerek, keyfi görevden uzaklaştırma yetkisini kullanabileceği savunuluyor.
BBC Türkçe'ye konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İçişleri Bakanlığı'nın belediyelere zaten kayyum atama veya görevden uzaklaştırma yetkisi olduğunu anımsattı.
Günaydın, İçişleri Bakanlığı'nın bu yetkisini "soruşturma ve kovuşturma başlatılması" koşuluyla kullanabildiğine dikkat çekerek, DDK'ya verilen bu yetkiyle tüm yargı organları devre dışı bırakılarak, kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılmasının yolunun açıldığını söyledi.
Belediye başkanları da görevden uzaklaştırılabilir mi?
Hukukçu Ersan Şen, 31 Ocak'ta kişisel bloğunda yer alan makalesinde bu konuya değindi.
Şen, Meclis'ten geçen düzenlemede, "görevden uzaklaştırılanın atamaya yetkili amirine, kurul başkanına veya diğer ilgililere bildirileceği" hükmüne dikkat çekti.
Şen "Dolayısıyla madde kapsamının, atama yolu ile görev yapan kişileri kapsadığı, seçilme yoluyla görev yapanlara uygulanamayacağı sonucuna varılabilir" yorumunu yaptı.
Ancak Şen, DDK'nın zaten çok olan yetkilerine dikkat çekerek, hukuk güvenliği sorunu yaratabileceği, ayrıca keyfi uygulamaların önünü açabileceği uyarısında bulundu.
CHP'li Günaydın ise "belediye başkanlarını kapsayıp kapsamayacağı" konusunda farklı hukuki görüşler olabileceğini, ancak, "kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen" ifadesinin belediye başkanlarını da kapsayabileceğini söyledi.
Muhalefet düzenlemeyi neden engelleyemedi?
DDK'nın yetki ve görevlerinin düzenlendiği torba yasa, AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.
Oylamada 236 milletvekili kabul oyu kullanırken, 69 muhalefet milletvekili ret oyu kullandı.
Sosyal medyada, muhalefetin az katılım göstermesi eleştiri konusu oldu.
Muhalefet bu eleştirilerin yerinde olmadığı görüşünde.
AKP ve MHP'nin ana eksenini oluşturan Cumhur İttifakı'nın parlamentodaki sandalye sayısının 320 olduğuna dikkat çeken muhalefet temsilcileri, tümüyle gelmeleri halinde bile sayısal olarak bu yasayı reddetme imkanı olmadığını anımsattı.
CHP Grup Başkanvekili Günaydın da milletvekillerinin çalışma alanının sadece parlamento ve oylamalara katılım sayısıyla ölçülemeyeceğini söyledi.
CHP milletvekillerinin bir yandan soruşturmalar, kayyum atamaları nedeniyle, diğer yandan da 6 Şubat deprem bölgesinde görevlendirildiğini ve buralarda da mücadele yürüttüğünü belirtti.
Günaydın "CHP tüm milletvekilleriyle katılsa bile engelleyecek çoğunluğumuz yok. Cumhur İttifakı 300'ün üzerinde sandalyeye sahip. Buna rağmen etki ajanlığını düzenlemesini geri çektirdik. Bunu sayısal üstünlükle değil, muhalefetimizle yaptık" dedi.
Günaydın, DDK düzenlemesinin de direnmeleri sonucu yasanın gecikmeli olarak Meclis'ten geçtiğini vurguladı.
AKP düzenlemeyi nasıl savunuyor?
DDK düzenlemesinin görüşmelerinde AKP milletvekilleri neredeyse hiç söz almadı.
BBC Türkçe'ye konuşan AKP kurmayları AYM'nin CBK'yı yasa ile düzenleme yapılması gerekçesiyle iptal ettiğine dikkat çektiler.
Başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere bir çok kamu kurumunun Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre geçici tedbir olarak görevden uzaklaştırma yetkisinin bulunduğunu belirten AKP kurmayları, düzenlemeyi şöyle savunuyor:
"DDK'nın hangi hallerde bu tedbire başvuracağı açıkça belirtilmiş. Kanuna karşı olanlar, denetimi engelleyenler görevde kalsın mi diyorlar, kamu zararı oluşturanlar, suç delillerini karartanlar, yine de görevde kalsın mı diyorlar?
"İçişleri Bakanlığı da veya herhangi bir kamu kurumunda müfettiş kararıyla görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanıyor, bu zaten yeni değil. Neden DDK'nın da bu yetkiyi kullanmasından rahatsız oluyorlar.
"Cumhurbaşkanı zaten çok olağanüstü durumlarda DDK'yı görevlendiriyor. Kaldı ki uzaklaştırma geçici tedbir, niye yargı hükmü olsun?"
Bundan sonra ne olacak?
Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından CHP Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak.
Başvuru için 60 günlük süre bulunmasına karşın, uygulamanın geri dönülemez sonuçları olacağı gerekçesiyle en kısa sürede Anayasa Mahkemesi'ne yürürlüğün durdurulması ve iptal talebinde bulunacak.