Politika

Demirtaş: Sokağa çıkma yasağından sonra Silopi'de 500 genç dağa çıktı

Selahattin Demirtaş, Kürtçe'nin en fazla konuşulan ikinci dil olmasına rağmen 'x' dili olarak tanımlandığını belirtti

23 Şubat 2016 17:59

HDP Eş Genel Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu. Demirtaş, "Silopi'de 27 gün sokağa çıkma yasağından sonra 500 genç dağa çıktı. Tek bir genç HDP'ye katılmadı çünkü umudu parlamentoda görmedi demek ki" dedi. Sur ve Cizre'nin bombalanarak Kürt sorununun çözülmeye çalışıldığını kaydeden Demirtaş, Orada Kürt sorununu çözdüğünü zannedenler başınıza çok büyük işler açıyorsunuz farkında değilsiniz" diye konuştu.

Radikal'de yer alan habere göre; Partisinin grup toplantısındaki konuşmasına,  21 Şubat Dünya Anadil Günü olması nedeniyle Kürtçe 'Ana dilim kimliğimdir, ana dilim onurumdur' diyerek başlayan Demirtaş, Türkiye'de 40'a yakın dil konuşulduğunu Kürtçe'nin en fazla konuşulan ikinci dil olmasına rağmen 'x' dili olarak tanımlandığını belirtti. Ankara'daki bombalı saldırıyla ilgili olarak da konuşan Demirtaş, "Bu nasıl Kürt düşmanlığıdır ki memleketin bir yerinde bir şey patlasa da PYD'yi suçlasak mantığı içindesiniz. PYD sana oradan bir tek taş attı mı? Kurşun demiyorum taş attı mı? Sonra bize vay terör uzantısı bilmem ne? Sizden ala terör uzantısı mı var? IŞİD'in uzantısı sizsiniz işte. AKP, IŞİD'in siyasi uzantısıdır net" dedi


"500 genç dağa çıktı"
 

Sur ve Cizre'nin bombalanarak Kürt sorununun çözülmeye çalışıldığını kaydeden Demirtaş, "Şu anda binlerce özel harekatçısıyla, askeriyle, deniz, hava subayıyla neyi çözmeye çalışıyorsun orada çok merak ediyorum?  Siz Cizre'de sokağa çıkma yasağını kaldırdığınızda Kürt sorunu çözülmüş mü olacak? Geride bıraktığınız tabloya bakan Cizreli Kürt gençleri ne düşünecek? Sayın Davutoğlu kalın kalın kitaplar yazmışsın ya cevabı vardır senin o analizlerinde. Kürt genci ne düşünecek? 'Oh ne iyi yapmışsınız' mı diyecek yoksa dağın yolunu mu tutacak? Cevabını sen ver neyi başarmış olacaksın? Silopi'de 27 gün sokağa çıkma yasağından sonra  500 genç dağa çıktı. Tek bir genç HDP'ye katılmadı çünkü umudu parlamentoda görmedi demek ki. Orada Kürt sorununu çözdüğünü zannedenler başınıza çok büyük işler açıyorsunuz farkında değilsiniz" diye konuştu.


"Hepimiz savaş cephesinde toplanıp AKP etrafında milliyetçi tatanaları mı dinleyeceğiz"


Ankara'da meydana gelen patlamaya nedeni olarak AK Partiyi gösteren Demirtaş şöyle konuştu; "Bombalar şu bu tarafından patlatışmış olabilir ama bu savaş politikalarını hayata geçiren AKP'dir. Erdoğan ve Davutoğlu'nun ekibidir. Bunlara hiçbir soru sormayacak mıyız?. Eleştirmeyecek miyiz? Hepimiz savaş cephesinde toplanıp AKP etrafında milliyetçi tantanaları mı dinleyeceğiz? Sur'da 200'den fazla insan var şu anda. Günlerdir temaslarda bulunuyoruz oradakilerin çıkmasını istiyoruz. Aralarında bebek, kadın ve çocuklar  var. Cizre'dekiler de sağ ve canlıyken seslerini dinlettik. Cenazeleri yaktılar ya. 120 cenaze tanınmayacak halde. 6 ile dağıtılmış cenazeler. Anne baba 6 şehri geziyor."


"MHP'nin imzaladığı belgeye niye imza atıyoruz, mecbur muyuz?"
 

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun HDP'nin teröre karşı hazırlanan ortak deklarasyona imza atmadıkları gerekçesiyle söylediklerini eleştirerek şöyle dedi: "Biz hangi askeri ve polisi, onun taziyesi üzerinden duyguları sömürdük? Hepsi bizim acımızdır dedik ailelerin acısını paylaştık. Mesele polis ve Kürt gençleri arasında değil sizin siyasi anlaşınız ve Kürtler arasındadır. Bütün acıları sahiplendik ve ortaklaşalım dedik. Siz kadınların çıplak bedenini teşhir ettiniz. Panzerin arkasına takıp cenaze sürüklediniz. Hangi acıdan ortaklaşa söz ediyorsunuz. Bildirinin içine Suruç, Sultanahmet'i yazalım hepsine karşı çıkalım dedik imzalamadılar. Bizi parlamentoda bir ara fulü gören bir parti vardı ya sağımızdaydılar solumuza geçtiler; hani bizimle hiçbir şey yapmazdınız. Biz sizinle niye aynı belgeye imza atıyormuşuz? MHP'nin imzaladığı belgeye niye imza atıyormuşuz mecbur muyuz? Savaş yanlıları ırkçı faşizan duygularla hazırlanan metinlere imza atacakmışız,  mecbur muyuz?  Biz tavrımızı HDP olarak ortaya koyduk ve devam ederiz. Savaş tezkerelerine ve politikalarına destek veren sizlersiniz. 3 parti savaş tezkeresine destek vermiştir. HDP barıştan yanadır.”