Politika

Demirtaş: Roboski'de yaptıklarını ODTÜ'de de yapıyorlar

Barış ve Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'İmralı sizin olsun, Öcalan bizimdir' dedi

22 Ekim 2013 17:10

Barış ve Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) karşısındaki tutumunu eleştirerek,  "Roboski için de parasını veririz demişlerdi ya aynı şeyi ODTÜ için de yapıyorlar. Oradaki habitatı yok ettiklerini düşünmüyorlar.  Ağaca bakınca odun görüyorlar" dedi. Demokrasi paketine yönelik eleştirilerini de yineleyen  Demirtaş, "Alevi yurttaşlarımız açısından var mı bir şey? Sorsan diyecekler Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi yaptık diyecekler. Neye karşılık?  Yavuz Sultan Selim'e karşılık. Gidin Nevşehir Üniversitesi ilahiyat fakültesi Alevilerin inkarı var. Paketten bu çıktı" ifadesini kullandı.

Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'teki gruplarında milletvekillerine seslendi.

Selahattin Demirtaş'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Bugünlerde çözümden söz ediyoruz ya Lice Katliamı'na dönüp bakmak gerek. Günlerde devletin askeri, polisi ev ev halkı taramış ve Lice'den hesap sormaya çalışmıştır. Lice'nin tarihi direniştir çünkü. Aradan geçen 20 yıla rağmen bunun hesabını sormaya BDP kenetlenmiştir. Biz bu katlimanın her daim takipçisi olduk. Bu 20 yılın 12 yılı da AKP döneminde geçmiştir. O dönemim sorumlu komutanlarının rütbeleri yükseltilmiştir.

Öcalan 'paralel devlet' diyor. Eğer AKP bu paralel devlete son verdiğini düşünüyorsa bunun tek yolu Ergenekon değildir. Vedat Aydın'ın katilini bulabildiniz mi? AKP ayrı paralel devlet ayrı da değildir. İşlerini düştüğünde paralel devleti de işleten bir iktidar vardır.

Eğer paralel devlat anlayışı bertaraf edilmiş olsaydı özel yetkili mahkemeler olmazdı. Bunlar paralel devletin mahkemesidir ve AKP bunu kullanıyor. Hiçbir milletvekili arkadaşımız bizim yürüttüğümüz faaliyetlerinin dışında bir şey yürütmedikleri halde hala tutuklular. Bizim açık siyasi bir kimliğimiz vardır. Bunların üzerinde yargıç, savcı cübbesi var ama ceplerinde cemaat, parti kimliği var. Milletvekillerimizin hala serbest kalmamasının sebebi budur.

 

'Sen- cık, -cek edemezsin'

 

Lafa gelince yargı bağımsızdır deyip işin içinden çıkamazlar. Doğrudan iktidara bağlı olduğu isminden belli: Özel Yetkili Mahkeme.

Paketin açıklanmadan önceki anlatımında kendi ifadelerine bakalım. Kanal kanal dolaşıp Başbakan Erdoğan pazarlama yaptı. Demokratik Paket kundur çıktı kabak çıktı deyince de kızıyorlar. Paketin sürpriz yumurta kadar heyecan yaratmadığı farkındadır ki daha devamı var deyip pazardaki işportacı gibi davranmıştır.

Örneğin anadilde eğitimin kamusal alanda serbest bırakılmasının önünde ne engel vardı da başbakan bunu açıklamadı? Türkiye toplumunun yüzde 80'ini akil insanlar meclisi raporları ortaya koydu. Ordu mu engel? Vur deseniz vuruyor, dur deseniz duruyor? Taksit taksit hak vermenin ne gerekçesi var?

PKK gerillaları sınır dışına çıkıp BDP bu kadar siyasi risk üstlenmişken sen -cık, -cek edemezsin.

Başörtüsü olayını kadınlar zaten aşmış ve fiilen gerçekleştirmişlerdir. Bu paket sorunları çok daha kökten çözen şekilde hazırlanabilirdi. Bize hain diyenlere, başbakanı allayıp pullayanlara kızdığımız  şeyi iyi anlayın diye söylüyorum. Bu ortamı hazırlamak kolay olmuyor. Milyonlarca insanın direnişiyle bu ortam hazırlanıyor. Bugüne gelene kadar insanların canı kanı ortaya koyuluyor. Ne olacak şimdi? Sana sunulan fırsatı bunu bu kadar çıkarcı şekilde değerlendirirsen, halkına verdiğin sözleri yerine getirmeyişinle mi ülkeyi yöneteceksin?

Bu bize, İmralı'ya, Kandil'e verilmiş bir söz değil. Milyonlara verilmiş söz. Daha az oyla  daha fazla milletvekili nasıl çıkarırız diye uğraşıldı demokratikleşme paketinde.

 

'İmralı sizin olsun, Öcalan bizimdir'

 

Alevi yurttaşlarımız açısından var mı bir şey? Sorsan diyecekler Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi yaptık diyecekler. Neye karşılık?  Yavuz Sultan Selim'e karşılık. Gidin Nevşehir Üniversitesi ilahiyat fakültesi Alevilerin inkarı var. Paketten bu çıktı. Alevi'nin, Kürt'ün temsilcisi var. Bu paketi hazırlayalım diyecektin. Bu anlayış pek çok sorunu çözerdi. Heyetlerimiz defalarca paket konusunda  destek olmak istemiştir. Paketten memnun olan AKP çevreleridir. Yürüyen bir müzakere süreci var. İmralı'ya giden heyetler Başbakan'ın bilgisiyle gitmiyor mu? Peki bu paketi sürecin en kritik aşamasında Kürt ve Alevi ismini ağzına almamak korkaklık değil midir? Neyi bekliyorsunuz? Süreci karşı taraf bitirdi demek için an kolluyorsunuz.

İmralı sizin yetkinizde olabilir. Ama onun içindeki kişi halkın lideridir. Size bağlı olan İmralı'nın soğuk duvarları, bize bağlı olan Öcalan'ın sıcak yüreğidir. İmralı sizin olsun, Öcalan bizimdir.

İnşallah sandıktan çıkan şeyl ders alacaksınız. Halk sandıkta bunun hesabını soracak size. Hasta tutsaklara karşı tutumunuz ortada. İnsanlar son günlerini ailesinin yanında geçirme hakları var, yardımcı olun dedik. Bunun doğru işlemesi, olaya ideolojik yaklaşılmaması için uğraştık. Buna rağmen hala içeride ölen mahkumlar var. Hasan Kaçar'a bazı milletvekili arkadaşlarımız gitti, tanık oldu. Sadece gözlerini oynatabiliyor. Kendisine Adli Tıp sağlıklı raporu veriyor. Bunun gibi 526 hasta mahkum var. Bunun süreçle değil, insanlıkla alakası var.

 

'Roboski'de ölenlere de para vermiştiniz'

 

Suriye'de iç savaş başladığı günlerden bu yana devletin tek derdi Kürtler siyasi konum elde etmemeleriydi. Kimin toprağını kime karşı koruyorsun?

İki yıldır Rojava'da Kürtler insani yardım koridoru açmak istiyor ama baskı altına alınıyor. Biz Berlin Duvarı gibi bir duvarla Kürtleri bölemeyeceksiniz.

Sınırlar insani yardıma açılmalı ve duvarlar kaldırılmalıdır. Çetelere destek verilmemelidir. 2 Kasım'da Nusaybin'deyiz. Sınıra yürüyeceğiz. 100 yıl önce bize yaptıklarınızı onlara yapamayacaksınız.

Roboski için de parasını veririz demişlerdi ya aynı şeyi ODTÜ için de yapıyorlar. Oradaki habitatı yok ettiklerini düşünmüyorlar.  Ağaca bakınca odun görüyorlar."