BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünde etkili olacağını belirterek, “Serbest bırakırsanız Türkiye'nin eli içeride de dışarı da güçlenir” dedi.
BDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuşma yaptı.
Suriye için kabul edilen tezkere nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösteren Demirtaş, “Neden yangından mal kaçırır gibi tezkereyi çıkardın? Çünkü toplumun ikna olmadığını kendisi de çok iyi biliyor. Vicdanı, aklı olan, ölümlere, savaşlara karşı olan her insan Başbakan'ın 45 dakikadır yalan söylediğini anlamıştır'' diye konuştu.
Asıl nedenin ''Kürt bölgesi'' olduğunu savunan Demirtaş, ''Suriye'deki Kürtler, Hatay'ı, Adana'yı mı istiyor? Açık bir Kürt düşmanlığı üzerine kurulu savaş tezkeresini desteklemedik diye bizi Esad yanlısı ilan ediyor'' dedi.
‘Savaşın şakası yok’
''Türkiye Irak'ta savaşmadı da neyi kaybetti?'' sorusunu yönelten Demirtaş, şöyle konuştu:
“Türkiye'yi savaşa sokmak isteyenler artık Türkiye'de daha rahat provokasyon yapacaklardır. Çünkü artık Türkiye'nin elinde resmi bir savaş yetkisi var. Artık bir top düştüğü zaman topun kimin olduğuna bakmadan tezkereyi kullanacak.
İstenmediğin bir yerde ısrarla 'ben gideceğim' hevesi nedir? Ne yapacaksın orada, Şam'ı mı işgal edeceksin? Allah korusun, bu kadar savaş yakınken Suriye'ye girdi diyelim, peki Suriye ne yapacak? Suriye cevap verecek. Gerçek bir savaş yaşanacak, şakası yok bu işin. Televizyonlarda gördüğünüz Suriye sokak manzaraları Türkiye'de de yaşanacak. Sınır illerinden göçler başlayacak. Savaş bir saatte başlar ama bazen onlarca yıl durduramazsınız. Halk, savaş gerçeğini iyi anlamalıdır. Çocuk oyuncağı değil. Bu durum bölgesel bir savaşı daha da genişletecek bir domino etkisi yaratabilir.
Bir insan hem sana hem Esad'a karşı olamaz mı? Olabilir. Hem senin hem Esad'ın politikalarına karşıyız. Sen de Uludere'de benzerini yapıp üstünü örten bir zihniyetsin.
Savaşın faturaları cebimize yansıdı. Savaş ekonomisi Türkiye'yi, Yunanistan'dan, İspanya'dan daha kötü duruma getirir. İçeride ve dışarıda savaşa karşı olmadığımız her gün bu tehdit yaklaşıyor.”’
‘Öcalan’ı serbest bırakırsanız Türkiye’nin eli güçlenir’
9 Ekim'in Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılışının yıldönümü olduğunu anımsatan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye, Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması vesilesiyle uluslararası güçler tarafından teslim alınmıştır. Bazı ülkelerle gizli ekonomik anlaşmalar yapmış, protokoller imzalamıştır. 14 yıl önce de bugünkü gibi Genelkurmay Başkanı Hatay'a gitmişti, orada Kürt kimliği bile yoktu. Şimdi yine Genelkurmay Başkanı orada ama şimdi bir Kürt bölgesi var. Kim kaybetmiş, kim kazanmış?
Öcalan'ı serbest bırakırsanız, özgürlüğüne kavuşursa, Türkiye'nin eli içeride de dışarı da güçlenir. Çünkü bu sorununun çözümünde Öcalan en etkili rolü alabilir. Binlerce, milyonlarca insan bunu haykırıyor, söylüyorsa, kuru bir slogan olarak ifade etmiyor, bunun bir karşılığı var.''
Ana dilde eğitim tartışmalarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'ın ''Almanya'da Türklere ana dilde eğitim yaptırılıyor mu?'' diye örnek verdiğini aktaran Demirtaş, ''Almanya'da, Fransa'da bir Türkiye yoktur ama Türkiye'de bir Kürdistan vardır. Bu nedenle Kürtlerin ana dil hakkı doğuştan vardır'' dedi.
‘Hangisine inanalım?’
Başbakan'ın çözüm anlayışından uzak bir üslup kullandığını öne süren Selahattin Demirtaş, ''(Biz ölen terörist için ağlayanlardan olamayız, ağlamayız) diyor. Sonra (biz ölen her insan için gözyaşı dökeriz) diyor. Bunları aynı cümle içinde söylüyor. Hangisine inanalım?'' diye konuştu.
‘18 yaş teklifini biz vermiştik’
Seçilme yaşının 18 olması teklifini ilk olarak BDP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda öneri olarak sunduğunu, üç partinin bunu reddettiğini ifade eden Demirtaş, ''Aradan bir hafta geçti, üç parti bir araya gelmiş '18'e indirelim' diyorlar. Bizim teklifimizi niye reddettiniz ? Bütün bu tutarsızlıkların iyi anlaşılması lazım. AKP'nin söylediklerine değil, yaptıklarına bakmak lazım'' dedi.
‘Sandığı kutba da koysanız seçmeni durduramazsınız’
Yerel seçimlerin öne alınmasıyla ilgili anayasa değişikliğine de değinen Demirtaş, haftaya bile olsa seçime hazır olduklarını ancak ''Nevruz sonrası yerel seçim olmaması için yapılan bu anayasa değişikliğini desteklemeyeceklerini'' bildirdi.
Demirtaş, ''Seçim sandıklarını kutuplara da koysanız, 13'üncü ayı da icat etseniz, BDP seçmenini durduramazsınız'' dedi.
‘Bu haram para’
Demirtaş, BDP'nin hazine yardımı payını üç partinin arasında paylaştığını savunarak, ''Bu, haram paradır'' diye konuştu.