Yaşam

Defne Joy Foster: Hayat hesap yapacak kadar Uzun değil...

32 yaşında evinde ölü bulunan Defne Joy Foster pazar günün yayımlanan son söyleşisinde, “Hayat hesap yapacak kadar uzun değil” demişti.

03 Şubat 2011 02:00

T24 - 32 yaşında evinde ölü bulunan Defne Joy Foster pazar günün yayımlanan son söyleşisinde, “Hayat hesap yapacak kadar uzun değil” demişti.

Yok Böyle Bir Dans'taki durumuyla ilgili izlenimleri değerlendiren Foster,  kendisine “gıcık olduğunu sanan insanların hayatına ne kattığını” söylemişti.

Nazenin Tokuşoğlu imzasıyla pazar günü Habertürk'te yayımlanan (30 Ocak 2011) Defne Joy Foster söyleşisi şöyle:

- Deli misiniz?

Bu bana sorulur mu? Hesapsızım, hayat hesap yapacak kadar uzun değil.

- Yıllardır ekranlardasınız ama "Yok Böyle Dans" bir şeyleri değiştirdi, ne oldu?

Meşhurdum popüler oldum. İzlenilirliği bu kadar yüksek bir programda bulunmadım daha önce.

- Sebebi sıra dışılığınız mı, Acun Ilıcalı'nın başarısı mı?

İkisi bir arada... Danstan gayri karakteriyle ortaya çıkan bir ben varım ama o da öyle bir 14 kişi seçmiş ki...

- Sürekli son ikiye kalmak nasıl bir duygu?

Sürekli ipten dönmek mutlu ediyor ama "Neden ben?" demeden edemiyorum. Artık eğlenmeye bakıyorum, yanıma gelen gidiyor işte.

- Böylesine hesapsız biri için dans ederken fazla heyecanlanıyorsunuz sanki...

Her şey simsiyah, müziği duymuyorum, seyirciyi görmüyorum. Gerçekten çok utanıyorum.

 

'Ağlayarak prova yaptım'


- Ben sizin partnerinize bayılıyorum ama...

Çok naif gözüküyor değil mi uzaktan? Hiç değil! Yengeç burcu, zor bir adam. Detaylarda boğuluyor, beni de boğuyor.

- Neden kavga ettiniz?

Aile sırrı, özel bir durum, kavga çıktı ve büyüdü. Ben sabırlı bir insanım o değil, göründüğü kadar yumuşak biri hiç değil. Sizin algıladığınızın tam tersi yani durum. Sonunda sabrım tükendi. Şimdi bir dargın bir barışık idare ediyoruz. Aslında insan olarak iyi çocuk da, egosu yüksek bir arkadaşımız.

- "Yakın temas, müzik" derken illaki flört durumu oluyor mu dans esnasında?

Bizim danslarda flört havası yok, olsa da yapamam. Zaten bizimki çok örnek bir ilişki değil. Ama tanımadığın biriyle dans etmek görücü usulü evlilik gibi bir şey.

- Kavgalı olunca işkence gibi geçmiyor mu günler?

Ağlaya ağlaya prova yaptım ben.

- "Kocayı atıp hocayı alacağım" deyip basının eline düştünüz. Koca tarafını merak ediyorum.

Komik, kafiyeli bir cümleydi. Kocam da güldü. "Magazine çıkmak için böyle şeyler söyledi" diye yazdılar. Bir programcı magazin şifrelerini bilmediğimi söyledi. Şifre varmış da ben bilmiyormuşum. Derdim bu olsa 16 yıl ne çamlar devirirdim.

 

'Gıcık olduğunu sananların hayatına neşe katıyorum'


- Size gıcık olanların sayısı arttı sanki.

Daha önce de çok gıcık olan vardı ama ifade etme ihtiyacı hissetmediler. Onlar bana sinir olduklarını zannediyor ama hayatlarına neşe katıyorum.

- Zaman zaman ölçüyü kaçırdığınızı düşünüyor musunuz?

Ölçü çok göreceli bir şey. Seyirci ölçüsüz bulsa, onların oylarıyla 10 kişiyi gönderip son dörde kalmazdım. Şımarık olduğumu kabul ediyorum ama ölçüsüz olduğumu asla. Durmam gereken yeri bilirim. Şakaları belki fazla ciddiye alıyorlar ama hayat makaraya almadan geçmez ki!..

- Ama Acun Ilıcalı da çok eğleniyor siz sahnedeyken. Rahat yani...

Sınırını çok iyi bilen biri olduğumu çok iyi biliyor. Ama bu kadar parlayacağımı onun da tahmin ettiğini zannetmiyorum. "3-4 hafta takılır gider" demiştir.

- Bu hafta sürpriz var mı?

Var tabii. Azra'yla ikili dans edeceğiz. Onunla dans etmek yarışmadaki kadınların korktuğu bir şey ama ben korkmuyorum. "Onu da bir anne doğurdu" değil mi, en kötü unuturum.

 

'Ece Uslu'yla da öpüşmüştük'

- Burcu Esmersoy favorilerden biriydi, ama son ikiye kaldınız ve o gitti. Şimdi ne olacak?

Bu yarışmada her an her şey olabilir. Bankada çok sevgi biriktirmişim demek ki. Seyirci istedi ben değil.

- Sonra vedalaşırken dudak dudağa öpüştünüz. Nasıl oldu?

O elenmenin, ben de elenmemenin heyecanıyla böyle bir durum yaşadık. Ama iyi niyetli bir öpücüktü. "Gideyim de dudağına yapışayım" demedik. Şoke olduk ikimiz de.

- Daha önce de oldu mu?

Oldu! Best TV'de Joy-inn diye bir program yapıyordum. Ece Uslu'yla öpüştük. Güldük ne yapacağız. Kariyerim zedelenmedi.


'Türkiye'de kendimi beyaz hissediyorum'

- Başkası olsa koşa koşa Amerika'ya gider, sizi pek açmıyor herhalde oralar...

Ben Türk'üm. Buranın insanına, tadına hastayım.

-  Sait Sökmen renk kardeşliğinden torpil yapıyor mu?

Yapmıyor, aksine daha fena davranıyor, Sait Sökmen ırkçı.

- Kendinizi siyah mı hissediyorsunuz, beyaz mı?

ABD'de direkt siyah hissediyorum, beyazların yanına bile yaklaşmıyorum ama burada beyaz hissediyorum.

- Sıra dışılık hayata bir sıfır önde mi başlattı sizi?

Büyüdükçe belki... Çocukken çok çektim ama. Çocuklar çok uğraşırdı, dalga geçerlerdi. Belki de bu sayede hazır cevap oldum. Mesela "Yağmur yağıyor seller akıyor Arap kızı camdan bakıyor"u toplanıp söylerlerdi, canım sıkılırdı. Sonra onları incelemeye başlardım "Ben bunu nereden vururum?" diye.