Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “şartlı eyvallah” sözlerine “Açıklamayı görünce şaşırdım. Selam verecekse selam veririz. Büyük Türkiye yürüyüşü esnasında önümüze engel çıkartırsa hiç tereddüt etmez engelini alır kenara koyarız. Kılıçdaroğlu'nun kaprisleriyle uğraşamayız” dedi.
Davutoğlu uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve Moody's'i kastederek, "Siyasi nitelikli olmayan, objektif değerlendirme yapmalarını bekliyoruz. Bu karneyse ben de akademisyen olarak söylüyorum muhatabınız olan öğrencileriniz arasında ayrım yaparsanız objektifliğinizi kaybedersiniz. Çağrımız bu kuruluşların objektif kriterlerle hareket etmesi. Manipülatif bir takım haberlere dayalı olarak krizi yaratacak beklenti içinde davranırlarsa Türkiye buna sessiz kalmaz" dedi.
KKTC’ye ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda gündemi değerlendirdi.
Davutoğlu, “Son dönemde BM’nin çabası ve Türkiye’nin desteği ile müzakereler yeni bir ivme kazandı. Eroğlu’ndan müzakerelerle ilgili detaylı bilgi alacağım. KKTC’ye verdiğimiz destek ve ekonomik ve siyasi anlamda kalkınmasına verdiğimiz desteği göstermek için orada olacağız. Projelerin başında Ada’nın su ihtiyacının Anadolu’nun temiz, pür, helal suyu ile çözülmüş olmasıdır. Siyasi bakımdan KKTC’deki tüm kesimlerle görüşme yapacağız. KKTC bütün baskılara rağmen demokratik atılımları gerçekleştirmiştir” dedi.
Bedelli askerlik çıkacak mı?
Bedelli askerlik konusunda Başbakan Davutoğlu, “Hükümeti kurduktan sonra tüm bakanlıklardan bilgiler alıyorum. Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay’dan kapsamlı brifing aldıktan sonra bu çerçevede atılması gereken adımlar varsa bunları birlikte gözden geçiririz” ifadelerini kullandı.
‘Hak ettiğimiz notu almıyoruz’
Davutoğlu, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve Moody’s ile ilişkilerin bitirilebileceğini vurgulayarak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın kredi kuruluşları ile ilgili açıklamasında sonuna değil bütününe bakmak lazım. Bu kuruluşlar objektif ekonomik değerlendirme yapmak için varlardır. İtibarları da buradan gelir. İç ve dış piyasada kime sorarsanız sorun Türkiye’nin bu kuruluşlardan hak ettiği notu almadığıdır. Başka ülkelere cömert olan kuruluşlar Türkiye söz konusu olduğunda yanlış sinyaller gönderiyorlar. Bu doğru değil” dedi.
Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye iki seçimi suhuletle geçti. Siyasi istikrar daha da güçlendi. Piyasalarda güven arttı. Kimsenin kriz beklentisi yok. Bu kuruluşlar bunu göz önüne almayan yorumlar yapıyorlar. Siyasi nitelikli olmayan, objektif değerlendirme yapmalarını bekliyoruz. Bu karneyse ben de akademisyen olarak söylüyorum muhatabınız olan öğrencileriniz arasında ayrım yaparsanız objektifliğinizi kaybedersiniz. Çağrımız bu kuruluşların objektif kriterlerle hareket etmesi. Manipülatif bir takım haberlere dayalı olarak krizi yaratacak beklenti içinde davranırlarsa Türkiye buna sessiz kalmaz.”
‘Bankalarla ilgili manipulatif haberler art niyetli’
Bank Asya konusunda da açıklama yapan Davutoğlu, “Türkiye bir hukuk devleti. Bankacılık sistemimizin ne kadar dayanıklı olduğu son yıllarda görülmüştür. Bir takım manipülatif bankalarla ilgili çıkarılan haber art niyetlidir. Bank Asya da dahil herhangi bir banka objektif kriterler içinde bu sistemin işleyişine aykırı noktadaysa bu değerlendirme BDDK başta olmak üzere kurumların görevidir. Kurallar bellidir. Kurallara uyanların herhangi bir şeyden çekinmesine gerek yoktur” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'na muhataplık cevabı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Başbakan'ın danışmanları iyi çalışmıyor. Biz bunu daha önce demiştik. Tabii bu da bir aşama. Elbette muhatabımız hükümet olacaktır. Kukla başbakan olmasını istemeyiz. Kişiliğinin gereğini yapmalı. Bağımsız karar alacağını göstermeli. Bunu uygulayacağım diyorsa sorun yoktur” yönündeki sözlerini “şaşkınlıkla” karşıladığını belirten Ahmet Davutoğlu şunları söyledi.
“Açıklamayı görünce şaşırdım. Söylediklerim çok açık. Ülkeyi yönetmeye talip olmama karar verecek olan AK Parti’dir. Bunun için Kılıçdaroğlu’nun sorgulamasına, icazetine gerek yok. Kılıçdaroğlu görüşmek için sürekli şart koşuyor. Kendi kongresinde mahalle baskısı ile kendisini aday gösteren delegenin neden kendisine oy vermediğini düşünsün. Kılıçdaroğlu selam verirse selamını alırız. Selam verecekse selam veririz. Büyük Türkiye yürüyüşü esnasında önümüze engel çıkartırsa hiç tereddüt etmez engelini alır kenara koyarız. Bu engel taş da olur söz de... Tutumumuz olumlu olacaktır. Kılıçdaroğlu’nun kaprisleriyle uğraşacak vaktimiz yok. O kendi kongrelerinde küçük iktidar mücadeleleri ile uğraşsın.”