T24- Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye yönelik yaptırımları içeren kararın reddedilmesini değerlendirirken "Uluslararası toplumda gelişme ne olursa olsun, biz Suriye'deki gelişmelere bigane kalamayız" dedi. Suriye halkının haklı taleplerinin yanında olduklarını belirten Davutoğlu, "Suriye yönetiminin bir an önce bu operasyonları durdurarak bu haklı taleplere cevap verecek bir yol benimsemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda Türkiye'nin de kendi ulusal güvenliğini ilgilendiren bir konu olduğu için kendi politikamızın ana unsurlarını da sürece bağlı olarak geliştirerek gerekli adımları atmaya kararlıyız" diye konuştu.
CHP'ye bilgilendirme ziyareti
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, dış politika konusunda bilgilendirme amaçlı olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. CHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşmeye CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun özel müşaviri Gürcan Balık da katıldı. Saat 12.00'de başlayacağı duyurulan görüşmeye Davutoğlu ve beraberindeki heyet saat 12.15'te geldi. Yaklaşık 1 saat 35 dakika süren görüşmenin ardından gazetecilere bir açıklama yapan Bakan Davutoğlu, bugün basında görüşmeye ilişkin "Tezkere bilgilendirmesi yapılacak" şeklinde haberler yer aldığını ve bu haberlerin doğru olmadığını, görüşmede dış politika konusunda bilgilendirme yapıldığını belirtti. Bugün dört temel konu hakkında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bilgi aktardığını anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Birincisi, Orta Doğu'daki gelişmeler ve Suriye bağlamında özellikle Türkiye'nin takip ettiği politikanın esasları. İkincisi, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin faaliyetleri ve Doğu Akdeniz bağlamında son gelinen nokta, bu konuda aldığımız tedbirler. Tabii bu çerçevede gerek Orta Doğu, gerek Doğu Akdeniz bağlamında İsrail'le ilişkilerimiz de üçüncü bir konu olarak gündeme geldi. Dördüncüsü de özellikle füze savunma sistemi bağlamında radar konusunda alınan kararlar ve NATO çerçevesinde bu konuda ele alınan hususlar, bunları kapsamlı şekilde ele aldık. Gerçekten bütün bu konuları Sayın Başbakanımızın da talimatıyla Anamuhalefet partimizi bilgilendirmenin ulusal dış politika oluşumu ve takip edilmesi bağlamında önemli olduğunu düşünüyoruz."
Orta Doğu'daki gelişmeler bağlamında Türkiye'nin demokrasi, şeffaflık ve hukuk devleti çerçevesinde halkların meşru taleplerinin yanında yer aldığını Kılıçdaroğlu'na aktardığını ifade ederken Orta Doğu'daki değişim sürecinde en önemli ülke olarak gördükleri Suriye konusunda Hükümet'in Suriye yönetimiyle yaptığı temaslar konusunda da bilgi verdiğini kaydetti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nun da Suriye ziyaretine ilişkin kendi izlenimlerini anlattığını bildiren Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'na görüşme dolayısıyla teşekkür etti. Davutoğlu, "Muhalefetin belli konularda itirazları olması doğaldır. Ama önemli olan, muhalefetin ve bütün muhalefet partilerimizin o konularda sağlam bilgiye sahip olmaları ve bu bilgileri spekülatif kaynaklardan değil de doğrudan bu işi yürüten Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nden ve bu hükümeti temsilen Dışişleri Bakanlığı'ndan, bizden almış olması önemli" diye konuştu.
Davutoğlu, dış politika konusunda muhalefet partilerini bilgilendireceklerini söyledi.
'Suriye'deki gelişmelere bigane kalamayız'
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Davutoğlu, Suriye'ye yaptırım paketini içeren kararın BM Güvenlik Konseyi'nde veto edilmesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye kendi yaptırım paketini uygulayabileceği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine dün gece Güvenlik Konseyi'ndeki gelişmeleri yakından takip ettiğini, Türkiye'nin "adeta Güvenlik Konseyi üyesiymiş gibi" süreci yakından takip ettiğini kaydetti. Suriye konusunda uluslararası toplumun bölünmüş bir görüntü sergilemesinin doğru olmadığını söyleyen Davutoğlu, "Gönül isterdi ki bütün ülkeler birlikte ortak bir tutum etrafında birleşebilsin. Bu, hem Suriye halkına, hem Suriye yönetimine, bölgeye çok daha güçlü bir mesaj olurdu" dedi. Suriye'de yaşananların artık iç mesele olmanın ötesine geçtiğini ve insani trajedi oluşturan bir noktaya geldiğini ifade eden Davutoğlu, "Biz olayların bu aşamaya gelmemesi için, bunu açık söylüyorum, Sayın Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız, bizler enerjimizin tümünü sarf ettik. Kullanılabilecek her türlü dili, diplomatik aracı kullandık. Keşke Suriye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gündemine hiç gelmemiş olsaydı. Keşke Suriye yönetimi en başından halkına karşı operasyonlara yönelmektense reformlara girişmiş olsaydı ve bugün Suriye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin gündeminde olan değil diğer Arap halklarının da örnek aldığı bir ülke olsaydı" diye konuştu.
Son 9 aydır enerjilerinin büyük bir kısmını Suriye'ye ayırmalarına rağmen Suriye yönetiminin daha fazla baskı yöntemini tercih ettiğini dile getiren Davutoğlu, Suriye konusunda uluslararası toplumun çabalarının süreceğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Uluslararası toplumda gelişme ne olursa olsun, biz Suriye'deki gelişmelere bigane kalamayız. Türkiye ile Suriye her açıdan iç içe geçmiş iki ülkedir. 910 kilometreyi aşan bir sınırımız var. Ve her açıdan iç içe geçmiş, akrabalıklarla birbirine kaderi bağlanmış iki ülkeyiz. Geçmişte bu ortak kader bilinci bizi önemli projeleri başlatmaya ve yürütmeye de sevk etmiştir. Bugün yine ortak kader bilinci, Suriye halkının bu baskı döneminin bitmesi konusundaki çabalarına da destek vermemizi de gerekli kılıyor. Bu konuda daha sonra daha kapsamlı açıklamalar olacak. Ancak tutumumuz bu konuda nettir. Biz Suriye halkının haklı taleplerinin yanındayız, Suriye yönetiminin bir an önce bu operasyonları durdurarak bu haklı taleplere cevap verecek bir yol benimsemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda Türkiye'nin de kendi ulusal güvenliğini ilgilendiren bir konu olduğu için kendi politikamızın ana unsurlarını da sürece bağlı olarak geliştirerek gerekli adımları atmaya kararlıyız."
Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşmesine dayandırılarak İsrail basınında Esad'ın "Suriye'ye bir müdahale olursa Orta Doğu savaş alanına döner" dediği iddiasının sorulması üzerine Bakan Davutoğlu, kendisine de atıf yapıldığı için dün gece geç saatlerde bu açıklamanın yalanlanması için Bakanlık yetkililerine talimat verdiğini belirterek "O görüşmede böyle bir konu gündeme gelmedi, ayrıca bizim Sayın Esad'a veya herhangi birine bir başka ülkenin mesajını götürmek gibi bir kaygımız olmaz, ancak uluslar arası konjonktürü değerlendirme kaygımız olur. Ne ben öyle bir mesaj götürdüm, ne de öyle bir cevap aldım. Tabii Sayın Esad'ın böyle bir şey demiş olup olmadığını da bilemiyoruz" diye konuştu.