Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye tepki gösterirken "Okuyacağını ve anlayacağını bilsem sayın Bahçeli'ye de göndereceğim de hem az okuyor hem de hiç anlamıyor."dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yüklendi. Partisinin Denizli İl Kongresi’nde konuşan Davutoğlu, "Bahçeli artık bir dersi haketti.” dedi.
Davutoğlu konuşmasında, yerel seçimlerden önce Abdullah Öcalan’ın Kırmızı Bülten ile aranan kardeşi Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkmasını hatırlattı ve “Bir seçim kazanmak için Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılmasına, İmralı'dan mektup getirilmesine ses çıkarmayan Bahçeli, bizlere dair bazı hezeyanlarda bulundu. Yürekte ne varsa dile o çıkar. Sadece dile değil hale de o çıkar.” ifadelerini kullandı.
17-25 Aralık soruşturmalarına dikkat çeken Davutoğlu, “Sayın Bahçeli, kaçamazsın. Bugün yaşanan musibetlerin ikinci sorumlusu sizsiniz. Yolsuzların sorumlusu da sizsiniz. Ne sayın Erdoğan kaçabilir, ne sayın Bahçeli kaçabilir. Sayın Bahçeli 17-25 Aralık darbesini yolsuzluk olarak görüp 'Erdoğan hesap versin' diyordu. Şimdi niye unuttu 17-25 Aralık’ı?" diye konuştu.
Davutoğlu şunları söyledi:
"Sayın Bahçeli'nin karakteri şudur, donuk bir yüz, nefret dolu bir söz. Bahçeli, sert söylemleri siyaset zannediyor. Sanki devletin bekası ona bağlı. Kusura bakma sayın Bahçeli, devletin bekası bu vatanın evlatlarına aittir. Kimsenin tekelinde değil. Mevlana diyor ki 'Topraktan geldik toprağa gideceğiz.' Çamurlaşmamak lazım.
Sayın Bahçeli diyor ki 'Diyarbakır diyeceksin' diyor. Sayın Bahçeli, ben ikide bir ayar verdiğiniz Recep Tayyip Erdoğan değilim, bana kimse ayar veremez. Diyarbakır'ın 2 ismi vardır. Biri Amed, biri de Diyar-ı bekir. Diyarbakır diyene de Amed diyene de saygı duyarız. Sayın Bahçeli, ne zaman Diyarbakırlı bir gencin derdiyle dertlendin? Seviyesi, bilgisi yetmeyenler isimlerle konuşur.
Sayın Bahçeli, İstanbul konusunda bize ders vermeye kalktı. İstanbul konusunda sayısız makale yazdım. Okuyacağını ve anlayacağını bilsem sayın Bahçeli'ye de göndereceğim de hem az okuyor hem de hiç anlamıyor. Eğer anlamış olsaydı Iraklı gazetecinin o mülakatta bana sorduğu soruya verdiğim cevabı anlardı.
Bunlar Türklerin sevdiği Kürtten, Kürtlerin sevdiği Türkten hoşlanmazlar. Bunlar ötekileştirmek ister. Biz ise 83 milyon vatandaşımızın eşit vatandaşlar olarak yaşadığı yeni bir geleceği inşa etmeye geliyoruz.
Bana 'Serok Ahmet' diyerek beni itham ettiğini zannediyor. Kürtçeyi olumsuzluk ifadesi olarak kullanıyor.”