Başbakan Ahmet Davutoğlu, türkücü Yavuz Bingöl'ün "Tayyip Bey’in annesine küfredildi, o da Berkin’in annesini yuhalattı. Bu çok insani" sözleri ardından başlayan tartışmalara katıldı. Davutoğlu "Yavuz Bingöl’e tam bir mahalle baskısı uygulanıyor. Evet kardeşlik dediği için bundan rahatsız olan dogmatik kafalar mahalle baskısı uyguluyorlar. Biz Yavuz Bingöl’ü, biz tanıyoruz onları, onlar bu baskıya boyun eğmezler" dedi.
Davutoğlu, Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararları eleştiren CHP’lilere seslenerek, “Bunlar tarih cahili, o mezar taşları bu toprakların mührüdür. O mezar taşları, hakir gördükleri, tahkir ettikleri mezar taşları şehitlerimizin, bu topraklarda ecdadın bıraktıkları tapu mührüdür. CHP hala tarihimizi anlayabilmiş değil” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Van İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Hiçbir şekilde vandalizme ve şiddete boyun eğilmeyecek" ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinin kesinlikle kamu düzenine alternatif olmadığını belirten, Başbakan Davutoğlu "Halkımızın huzuru ve mutluluğu mutlaka sağlanacaktır" dedi.
‘Milli Eğitim Şurası’
Başbakan Davutoğlu, "Milli Eğitim Şurası ile ilgili olarak da şunları kaydetti:
"Her görüşten eğitim uzmanları bir araya gelsin, tartışsınlar diye şuralar toplanır. Tavsiye kararları daha sonra Milli Eğitim Bakanlığımızca değerlendirilir, Bakanlar Kurulu'nda nihai karar için istişare edilir. Daha bunları beklemeden, 'Osmanlıca imam hatiplerde de okutulsun ve seçmeli olsun' dendi diye, kıyameti kopardılar. Kılıçdaroğlu 'Bizi orta çağlara götürmek istiyorlar', genel başkan yardımcısı 'Bize mezar taşlarını mı okutacaklar' diyor. Bunlar tarih cahili, o mezar taşları bu toprakların mührüdür. O mezar taşları, hakir gördükleri, tahkir ettikleri mezar taşları şehitlerimizin, bu topraklarda ecdadın bıraktıkları tapu mührüdür. CHP hala tarihimizi anlayabilmiş değil."
‘Sesinizi yükseltmeye devam edin’
“Yolda gelirken uçaktan iner inmez hemen yola çıktığımızda, gözü yaşlı anne baba yolumuzu kesti. İndim, çünkü tanıyordum kendilerini. Diyarbakır annelerindendi anne. Tekrar elimize sarıldı, ağlayarak başını göğsümüze koydu ve Efekan’ı sordu. 15 yaşındaki Efekan’ı, Sinem’i sordu gencecik kızımızı. Bende burada bütün bu vandalizme destek verenlere soruyorum. Bu gencecik çocukları dağa kaldıranlar neyin mücadelesini veriyorlar. Kime niçin yaranmak için dağa kaldırmaya çalışıyorlar. O anne yüreğine sesleniyorum, sesinizi yükseltmeye devam edin. Bu çocukların hepsi bizim çocuklarımızdır. Hangi sebeple olursa olsun tek bir canımızı kaybetmek bile istemiyoruz. İnadına çözüm süreci, inadına barış, inadına tarihdaşlık, inadına vatandaşlık diyoruz.”
Yasin Börü’yü katleden katilleri yakaladık
“Yasin Börü’yü katleden katilleri yakaladık, gereğini yapmaya devam edeceğiz. Kurban eti dağıtan çocukları öldüren caniler bilsinler ki, önce Vanlılar Diyarbakırlılar onlara dur diyecekler. Biz kamu düzenini sağlamakla görevli olan bizler, bu katillerin peşine düşmeye kararlıyız. Bundan sonra da 90’lı yıllarda nasıl faili meçhullerle zulüm yapılmışsa, bu tür faili meçhul yapanları da adaletin karşısına getireceğiz. Biz ülkemizin her yerini beraber birlikte düşünüyoruz. Her bir gencinin geleceğini rüyalarımızla hedeflerimizle güzelleştirmeye çalışıyoruz.”
‘Yavuz Bingöl’e tam bir mahalle baskısı uygulanıyor’
“Yavuz Bingöl’e tam bir mahalle baskısı uygulanıyor. Evet kardeşlik dediği için bundan rahatsız olan dogmatik kafalar mahalle baskısı uyguluyorlar. Biz Yavuz Bingöl’ü, biz tanıyoruz onları, onlar bu baskıya boyun eğmezler. Selam olsun barış türküsü söyleyenlere. İster Türkçe ister Kürtçe söylesinler, ister başka dille. Barış türküleri söyleyen herkese selam olsun. Eğer siz hocanızın yanındaysanız, hocanız her zaman sizin yanınızda olacak.”