İstanbul Esenyurt’taki evinden 9 Ağustos’ta gözaltına alınan öğretmen Recep Demirtaş’ın ailesi dokuz gündür kendisinden haber alamıyor.
İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuran ailesi, bugün derneğin İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Bianet'ten Beyza Kural'ın haberine göre, Recep Demirtaş’ın ağabeyleri Fatih ve Mehmet Demirtaş ile İHD İstanbul Şubesi Gözaltına Kayıplara Karşı Komisyon’undan Sebla Arcan ve İHD İstanbul Şube yöneticisi Derya Gazioğlu toplantıya katıldı.
Ağabey Fatih Demirtaş, Recep Demirtaş’ı her gün karakol, adliye ve cezaevlerine sorduklarını ancak yanıt alamadıklarını söyledi. Kardeşlerinin sağlığından endişe ettiklerini belirtiyor ve nerede olduğunu öğrenmek istiyorlar.
“Gözaltına alındığı bize haber verilmedi”
Fatih Demirtaş, kardeşinin gözaltına alınışını şöyle aktardı:
“Recep Demirtaş, 36 yaşında, Fatih Sultan Mehmet Lisesi’nde coğrafya öğretmeni. 12 senelik memur. Eşi de öğretmen, iki çocukları var. 15 Temmuz’dan önce Van’a tayini çıkmıştı. Ev tutmuşlardı. Darbe girişiminden sonra açığa alındı.
“9 Ağustos’ta Esenyurt’ta yaşadığı güvenlikli sitede gözaltına alındı. Evde yalnızdı, gözaltına alındığını iki gün sonra misafirliğe gittiğimizde site güvenliğinden öğrendik.
“Güvenlik kaydını izledik. Sivil kıyafetli ve yelekli beş polis sabah 6.00’da geliyorlar. Güvenlik görevlisi, kardeşimin bizi ve avukatı aramak istediğini ancak ‘Sonra ararsın’ diye izin verilmediğini söyledi. Evinde iki buçuk saat arama yapılmış, site güvenliği aramaya refakat etmiş. Tutanak bırakmamışlar.
"Günde üç kez karakol gezdik"
“Esenyurt polis merkezine gittiğimizde orada olmadığını söylediler. Gayrettepe, Vatan, Çağlayan, Bakırköy’deki polis merkezlerini günde üç kere gezdik, sonuç alamadık.
“Kayıp başvurusunda ‘Polis aldı’ dediler”
“Hiçbir yerde bulamayınca, Esenyurt polis merkezine, kardeşimin polis kıyafetlilerce kaçırılmış olduğunu düşünerek kayıp başvurusunda bulunmak istedik. Bu kez, ‘Kaçırılmamış, 9 Ağustos’ta terörle mücadele polisleri almış, 10 Ağustos’ta başka birime devretmiş, nereye devrettiğini bilmiyoruz’ dediler.
“10 Ağustos’ta Tokat’taki baba evinde de arama yapıldı. 10 ya da 11 Ağustos’ta Ankara’dan geldiğini söyleyen başka bir polis ekibi, güvenliğe Recep Demirtaş’ı alacaklarını söylemiş. Güvenlik zaten alındığını söylediğinde ‘Biz alacaktık, kim aldı?’ demişler.”
"Polis avukat atandı diyor, Baro yok diyor"
“Esenyurt polis merkezinden söylediklerine göre avukat atanmış görünüyor. Ancak İstanbul Barosu bir atamanın yapılmadığını söyledi.
“Hastane kaydı, gözaltı ya da cezaevi kaydı yok. Çalmadığımız kapı kalmadı sonuç alamadık. Suç duyurusunda bulunduk.
“Devlet nerede olduğunu söylesin”
“Kardeşimin hayatından endişe duyuyoruz. Devletin ‘Bu arkadaş gözetimimizde şurada gözaltında, sonra göstereceğiz’ demesini bekliyoruz.
“Böyle bir şey olması aklımızın ucuna gelmezdi. Devletimize güveniyorduk ama insanın aklına işkence gördüğü ya da söylemek istemediğim başka şeyler olduğu gibi şeyler geliyor.
“Seri katil de olsa bir hakkı olması lazım. Devlet korumak ve göstermek zorunda. Bir insan bu, yıllardır devlet memuru. Devlet bize nerede olduğunu söylemek, göstermek zorunda.
Arcan: Kayıt dışı gözaltı, işkence ve kayıp riski taşır
Sebla Arcan, Recep Demirtaş’ın gözaltına alınırken ailesine haber verilmemesinden bu yana pek çok ihlal yaşandığını söyleyerek “Hukukun askıya alındığının ifadesi” dedi.
“Recep Demirtaş OHAL yasaları bile çiğnenerek dokuz gündür kayıt dışı gözaltında tutuluyor. İnsan hakları savunucuları olarak yaşadıklarımızdan biliyoruz kayıt dışı gözaltı kayıp ve işkence riski taşır. Recep Demirtaş’ın yaşamından endişeliyiz. Yaşama hakkını güvenceye almak ve onu korumak zorunda olan kamu görevlileri sekiz gündür susuyor, bu da endişelerimizi derinleştiriyor.
“OHAL sonrası KHK’lerle 30 güne çıkan gözaltı süresinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Uzun süre gözaltılar ve kayıt dışı gözaltılar ülkenin iyiye gitmediğinin, hukukun tamamen ortadan kalktığının işaretleri. Sadece insan hakları savunucuları ya da mağdur aileleri değil tüm toplumun buna tepki göstermesi lazım. Hukuk herkese lazım.
“Ailesinin başvurusu üzerine İHD olarak uluslararası kuruluşları harekete geçirecek ve yurtiçinde resmi kurumlarla iletişimde olacağız.”