Yaşam

Daha önce de 'tehlikeli yakınlaşma' oldu

Kepçe operatörünün demiryoluna dalarak neden olduğu kaza göz göre göre gelmiş.

29 Ağustos 2009 03:00

Kepçe operatörünün demiryoluna dalarak neden olduğu kaza göz göre göre gelmiş. Daha önceki 'tehlikeli yakınlaşmalar' nedeniyle firma uyarılmış. Makine mühendisleri: Yolda hiçbir önlem yok



Önüne iş makinesi çıkan Cumhuriyet Ekspresi’nin birinci vagonu beş yolcuya mezar olurken, demiryolu dün sabah yeniden ulaşıma açıldı. Ancak çevresinde yoğun bir inşaat çalışması olan hattın güvenliğiyle ilgili soru işaretleri arttı. Bölgede duble yol çalışmasını yürüten firmanın daha önce demiryoluna defalarca ‘tehlikeli biçimde’ yaklaştığı, TCDD’nin firmayı ‘sözlü’ olarak uyardığı ortaya çıktı. Makine Mühendisleri Odası da bölgede ne Karayolları’nın ne de yol yapan firmanın önlem aldığını duyurdu.
Eskişehir’den 231 yolcusuyla Haydarpaşa istikametine giden Cumhuriyet Ekspresi önceki gün saat 17.30’da Bilecik’in Bozüyük ilçesi Karaköy-Ayvalı istasyonları arasında ilerlerken, karşısına bir ‘korsan araç’ çıktı. İddiaya göre bölünmüş yol inşaatında çalışırken 10 gün önce izne çıkan arkadaşının yerini alan kepçe operatörü Mehmet Sait Yılmaz, ‘kestirme’ diye tren raylarından geçmek istedi. Aynı anda karşıdan gelen tren, paletli iş makinesine çarptı. Kazada trenin birinci vagonundaki yolculardan Aysel İzli (65), Mehmet Öztürk (53), Derviş Havuztekin (24), Turgay Yılmazbaş (21) ile Metin Kürşat Yeşiltan (14) öldü. İki makinist, iki TCDD görevlisi ve kepçe operatörü ile birlikte 21 kişi yaralandı.
Kazayla ilgili olarak dün çarpıcı bir ihmal ortaya çıktı. TCDD’de üst düzey bir yetkili, bölgede duble yol çalışmasını yürüten MÖN İnşaat ve Ticaret Ltd.’nin araçlarının daha önce de demiryoluna yakınlaştığını, bu nedenle firmanın uyarıldığını söyledi.
Mevzuata göre bu tip çalışmalarda ilgili firmanın ya da işi yaptıran kamu kurumunun TCDD’yi bilgilendirmesi gerekiyordu. TCDD yetkilisi, bu zorunluluk konusunda “Bir yolda demiryoluna yakın bölgede çalışma yapılacaksa trafiğin önceden yazışmayla kesintiye uğratılmış olması gerekir. Bu bölgede herhangi bir yazışma olmamış. En ufak, telefonla dahi uyarma yok” dedi.
Yetkili, aynı bölgede daha önce böyle bir durumla karşılaşıp karşılaşılmadığı sorusuna, “Daha önce görüldüğünde şiddetle uyarılmış. Yazılı olarak değil ama bireysel uyarı yapılmış. Demiryoluna yakın mesafede yaklaşmalar olmuş. Bizim gabari diye adlandırdığımız bir bölge vardır. Tren trafiğini tehlikeye sokacak bir alandır. En ufak bir yaklaşma dahi olamaz. Böyle bir durumda arkadaşların firmayı uyardıklarını öğrendik” yanıtını verdi.

MMO: Karayolları da sorumlu
Radikal’in bu iddiaları sormak için aradığı, MÖN İnşaat ve Ticaret A.Ş ortakları arasındaki Nihat Özbağ, sorulara yanıt vermedi.
Kazanın hemen ardından olay yerine teknik bilirkişi heyeti gönderen Makine Mühendisleri Odası (MMO) da yol çalışmalarının hiçbir önlem alınmadan sürdüğünü açıkladı. MMO Yönetim Kurulu Sekreteri Ali Ekber Çakar imzalı yazılı açıklamada, karayolu inşaatının demiryoluna paralel gittiği bir bölgede, gerek Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ve gerekse yapımcı inşaat firmasının iş güvenliğine yönelik herhangi bir önlem almadan çalıştığının tespit edildiği kaydedildi. Ayrıca açıklamada, kazanın oluşmasında iş makinesi operatörü kadar, çalışma bölgesinde gerekli iş güvenliği tedbirlerini almayan Karayolları Genel Müdürlüğü ve firma yetkililerinin de sorumlu olduğunun altı çizildi.
Açıklamada yetkililere şu sorular soruldu:
“Duble karayolu ve hızlı tren çalışmalarının olduğu bu noktalara yönelik ne tür çalışma yapıldı, bundan sonra neler yapılacak? Bu yol çalışmalarında faaliyet gösteren inşaat firmaları ve taşeron personelin, kullandıkları iş makinelerine yönelik eğitimleri, yetki belgeleri, iş ve sosyal güvenceleri var mı? Meydana gelen bu tür olayları inceleyerek nelerin yanlış gittiğini araştıran, olabilecekleri öngören ve risk analizleri yapan çalışmalar var mı?”
KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Genel Başkanı Yunus Akıl da “İş güvenliği olmadığı için asıl sorumlu, Ulaştırma Bakanlığı. Operatör 10 gün önce gelmiş, bölgeyi bilmiyor. Paletli araçlar rayların genişlemesine ya da daralmasına yol açabilir” dedi.
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman olayı “Bu kaza demir yollarında hiç rastlanmış bir şey değil” diye yorumladı.
Karaman, bir gazetecinin, kazanın, kepçenin demir yoluna düşmesi sonucu meydana gelmiş olup olamayacağını sorması üzerine, “Kepçenin düşmesi mümkün değil” dedi.

Beş kişi savcılıktan serbest
Bu arada Hastaneden taburcu edilen Cumhuriyet Ekspresi makinistleri Mehmet Çolak, Erol Altıntaş ile Bozüyük-Mekece bölünmüş karayolu inşaatında taşeron firmada çalışan bir mühendis ile iki işçi jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ifadeleri alınan beş kişi daha sonra adliyeye sevk edildi. Kazayla ilgili soruşturmayı sürdüren cumhuriyet savcısı ifadeleri aldığı 5 kişiyi mahkemeye sevk etmeden serbest bıraktı. (Radikal, dha)

Metin bu yıl Anadolu Lisesi’ne gidecekti

14 yaşındaki Metin birinci vagonda öldü, ikinci vagondaki baba Ahmet Turan Yeşiltan kurtuldu.

14 yaşındaki Metin Kürşat Yeşiltan, annesiyle Ankara’da yaşıyordu. Kaza sırasında Kocaeli’nin Derince ilçesinde oturan dedesi Ragıp ve babaannesi Münire Yeşiltan’ı ziyaret için Ankara’dan yola çıkmıştı.

Yanında yer yoktu
Devlet Demiryolları’nda emekli olduktan sonra Trenyolu Bakım Onarım Operatörü olarak çalışmaya devam eden babası Ahmet Turan Yeşiltan’la Eskişehir Garı’nda buluştu.
Kaza sırasında büyük hasar gören birinci vagonda bulunan Metin’in yanında yer olmadığı için, babasının ikinci vagonda oturduğu, kaza anında en büyük hasarı birinci vagon aldığı için talihsiz gencin burada hayatını kaybettiği belirlendi. Babası ise kazadan yara almadan kurtuldu.
Talihsiz çocuğun cenazesi dün Derince İstasyon Camii’nde kılınan namazın ardından toprağa verildi.

Taksici trende ısrar etti
Kaza kurbanlarından 53 yaşındaki Mehmet Öztürk, işçi olarak çalıştığı Sümerbank’tan emekli olduktan sonra taksi şoförlüğüne başlamıştı. Eşi Nuray Öztürk, bir hafta önce İstanbul’da bulunan öğretmen kızı Merve’nin yanına gitmişti. Eşini almak için trenle İstanbul’a gideceğini söyleyen Öztürk’e, taksi durağındaki arkadaşlarından biri kendisine ait özel araçla gitmesini önerdi. Ancak Öztürk ısrarlara rağmen önceki gün son biletlerden birini aldıktan sonra bir arkadaşının taksisiyle gara gidip 16.45’te hareket etmek üzere olan Cumhuriyet Ekspresi’ne bindi.