Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, SSK Genel Müdürlüğü dönemine ilişkin Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından yapıldığı iddia edilen fişlemelerin Başbakanlık arşivinde tutulması ve bunların kapatılan Bugün gazetesine sızdırılmasına karşı yürüttüğü hukuk mücadelesini 13 yıl sonra kazanmasının ardından konuyla ilişkin olarak bir yazı kaleme aldı.
Terkoğlu, 1990’lı yıllarda aralıkla SSK’yi yöneten Kemal Kılıçdaroğlu'nun çeşitli hükümetler tarafından hedef alınan bir bürokrat olduğunu belirterek, "Kılıçdaroğlu’nu zaman zaman adını vererek eleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanları, Kılıçdaroğlu ve birlikte çalıştığı SSK bürokratları hakkında da raporlar hazırlatmıştı. Bir ara görevden alınıp mahkeme kararıyla geri dönen Kılıçdaroğlu’nun yönettiği SSK hakkında 1996-2000 aralığında en az beş rapor yazıldı" dedi.
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanlığı Kılıçdaroğlu'na "fişleme" tazminatı ödeyecek
Terkoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Kılıçdaroğlu ile didişen hükümetler onu raporlarla vurdu. Raporlar incelendiğinde Kılıçdaroğlu’na ve SSK bürokratlarının bir kısmına yönelik fişleme niteliğinde itham ve suçlamaların bire bir yer aldığı görülüyor. Üstelik aynı dönemlerde, bu raporlar dayanak yapılarak, Kılıçdaroğlu ve bürokratların, dönemin bakanları tarafından hedef alındığı anlaşılıyor. Yetmemiş, AKP döneminde de, AKP’li politikacılar, söz konusu raporları kaynak vererek, Kılıçdaroğlu’na ithamlarda bulunmuşlardı. Kısacası fişlemelerin kaynağı Başbakanlık raporlarıydı.
Nitekim dava sürecinde TSK’de çıkmayan fişleme niteliğindeki belge, Başbakanlık arşivinde bulundu. Başbakanlık “kim hazırladı bilmiyoruz” dediği fişleme belgelerinin kendi arşivinde olduğunu kabul etti. Bugün Cumhurbaşkanlığı olan Başbakanlık, “ne istediyse verdiği” FETÖ’ye, elindeki arşivi sızdırmış ve bu nedenle tazminata mahkûm oldu. Nitekim söz konusu sözde fişleme belgesi, 28 Şubat duruşmalarında sanıklara sorulmadı bile...
Elbette FETÖ’nün rolü burada bitmedi...
Sudaki zehir FETÖ, AKP ile ortak olduğu dönemde, edindiği fişleme arşivini sahte belgeye dönüştürüp, TSK’ye mal etmişti. Aslında hem var hem yok durumu buradaydı. Evet, Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürü iken çeşitli hükümetlerce fişlenmişti. Öte yandan FETÖ, buradan sahte belge üretip TSK’ye mal etmiş, hem gazetesinde yer vermiş hem de dava dosyasına sokmuştu. Olmayan da buydu. İşin trajik yanıysa “Batı Çalışma Grubu Fişlemesi” denilen ve FETÖ tarafından piyasaya sürülen içeriğin, hükümet medyası tarafından Kılıçdaroğlu’na karşı doğruymuş gibi halen sıkça kullanılmasıydı. Sorsan fişlemeye karşılardı ama kendilerine yapılmadıysa ya da bizzat kendileri yaptıysa içeriğini sonuna kadar kullanıyorlardı."