Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, AKP'nin baroların yapısında gerçekleştirmek istediği yaptığı Avukatlık Kanunu'na ilişkin yazısında, "Yargının bütün kurumları tüketildi, sıra barolara geldi. Hâkim ve savcıların bağımsız karar vermesi cesaret istiyor. En hafifinden sürgünü göze almayı gerektiriyor. Geriye savunma kalıyor. Avukatlar bu bağlamda adaletin kilit taşı. Bir avukat savunma sorumluluğunu yerine getirirken biliyor ki arkasında baro var. AKP, bu bağımsız, kendi yöneticilerini kendisi seçen örgütlü gücü istemiyor." ifadelerini kullandı.
Mustafa Balbay, baroların görevinin sadece avukatların özlük haklarını korumak olmadığını, toplumun her türden hakkını savunmak ve dile getirmek olduğuna işaret ederek, "Dün, tarihi bir gündü. Dün, parti-devlet yönetiminin yargının en önemli kurumunu başkente sokmadığı gündü.
İktidarın getirmek istediği değişikliğin özü şu: İki bin avukat imza toplayıp ayrı baro kursun! Böyle bir durumda 43 bin üyeli İstanbul’dan potansiyel olarak 21 baro çıkar, 18 bin üyeli Ankara’dan 9, 10 bin üyeli İzmir’den 5 bin baro çıkar!
Her siyasi eğilim bir baro kurarsa ne yapacaksınız? Bunun sonuçlarını düşündünüz mü? Düzenleme geçerse, avukat diyelim ki iktidara yakın bir barodan, dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bu gölge olacak! Tabii bu kimine gölge, kimine şan! Orada adalet dağıtılmaz, adalet dağılır!" diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...