Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yeni asgari ücret ilişkin, "Esas mesele enflasyonun gerilemesi ve insanların satın alma güçlerinin yükselmesi. Satın alma gücünüz yükselmediği sürece ne kadar ücret olursa olsun bunun çok büyük bir anlamı yok. Esas olan enflasyonun kalıcı bir şekilde düşmesi ve sosyal refahın da kalıcı olarak artması" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Grup toplantısı çıkışının ardından asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulundu. Ekonominin büyüdükçe bütün kesimlerin, çalışanların faydalanmaya devam edeceklerini belirten Yılmaz, "Esas mesele enflasyonun gerilemesi ve insanların satın alma güçlerinin yükselmesi. Satın alma gücünüz yükselmediği sürece ne kadar ücret olursa olsun bunun çok büyük bir anlamı yok. Esas olan enflasyonun kalıcı bir şekilde düşmesi ve sosyal refahın da kalıcı olarak artması. Türkiye ekonomisi büyüdükçe, daha iyi noktalara gittikçe, firmalarımızın şirketlerimizin verimliliği arttıkça inanıyorum ki bundan çok daha fazla payını çalışan kesimler de alacaklardır" ifadelerini kullandı.
"İstihdam oluşturmadığınız sürece ücret de anlamını kaybeder"
İçinden geçilen dönemin önemli olduğuna, bölgede savaş ve çatışmaların olduğuna değinen Yılmaz, dünya ekonomisinde Amerika-Çin rekabeti gibi yeni korumacılık eğilimlerinin güçlendiği bir dönemden geçildiğini kaydetti. Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dolayısıyla bizim şirketlerimizin rekabet güçlerinin korunması, ayakta kalması çok önemli. İstihdam oluşturmadığınız sürece ücret de anlamını kaybeder. Mutlaka istihdam artışını devam ettirmemiz ve kayıtlı bir şekilde bunun olması da çok önemli. SGK'ya kayıtlı istihdamın yüzde 42'si asgari ücretli bu da toplam 6,7 milyona yaklaşık tekabül ediyor. 33 milyon istihdamımız var.
Kayıt dışına insanların kaymaması, kayıtlı çalışması da çok kıymetli. Ama eksik kayıtlılık dediğimiz bir şey de var. Aslında asgari ücret kamuyu ilgilendiren bir mesele değil, daha çok özel sektörle alakalı. Yoksa kamu asgari ücret arttıkça daha fazla prim alıyor. Kamuda asgari ücretle çalışan da yok. Kamu işçileri, kamu memurları çok daha iyi ücretler alıyor. Esas mesele işletmelerin kayıt dışına kaymaması, kayıtlı çalışması ve istihdamın korunması artırılması, topluma daha fazla istihdam imkanının sunulması."
"İşverenler üzerinde de baskı var"
''Bir zamanlar Türkiye'de asgari ücret için 500 doların hayal olarak konuşulduğunu'' ifade eden Yılmaz, asgari ücrette işverene verilen desteğin artışıyla ilgili ise şunları kaydetti:
"Merkez Bankası'nın enflasyon oranından daha yüksek oranda bir artış oldu. İşverenler üzerinde de ciddi bir baskı var. Mevcut durumda da rekabet açısından sıkıntılar var. Dünyadaki talep koşulları çok elverişli değil. Avrupa'da çok ciddi anlamda bir durgunluk söz konusu. Dolayısıyla bu ortamda özellikle emek yoğun sektörlerimizin rekabet gücünü korumamız, ekonomik olduğu kadar sosyal açıdan da çok önemli. Bunların yükünü azaltalım ki daha fazla istihdam sağlasınlar, daha fazla kayıtlı istihdam oluşsun istiyoruz." (ANKA)