Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, "Uluslararası şirketlerin alternatif üretim üssü arayışlarında Türkiye'nin adı artık daha fazla zikrediliyor. Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli iş gücü, sağlık ve ulaşım altyapısıyla ülkemizin yıldızı daha çok parlıyor. Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir" açıklamasını yaptı.
"Kim 21'inci yüzyıl Türkiye'sinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun ülkemizin kalkınmasıyla ilgili hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa, onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır" diyen Erdoğan, "Her kim devlet ile özel sektörün işbirliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır. Kalkınmayı, güçlenmeyi savunan özel sektöre düşmanlık yapmaz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST ödül töreninin ardından Gaziantep Organize Sanayi Bölgelerinde yapımı tamamlanan 300 fabrikanın resmi açılış törenine katıldı. Törene katılanlara seslenen ve 1,5 yıl aradan sonra Gaziantep'te bulunduğu için bahtiyar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gaziantep kendi şanına yakışır muhabbetle bizi bağrına bastı. Bugün gerçekten ülkemiz sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçiriyoruz. Az önce ülkemizin kendi alanında en önemli festivali olan TEKNOFEST'te gençlerle bir araya geldik. Gençlerimizin, girişimcilerimizin ufkuna, vizyonuna şahit olduk. Gördüğümüz manzara Türkiye'nin aydınlık yarınlara olan inancımızı bir kez daha pekiştirdi. Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikamızın resmi açılışını yapıyoruz" dedi.
"Gaziantep'in ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor"
Gaziantep'in gelişmesi ve kalkınması için çaba gösteren, bu tesisleri kente kazandıran iş insanlarına gönülden teşekkür eden Erdoğan, "300 fabrikanın Gaziantep'imize ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Çoğunluğu 5'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde olan bu yatırımların; tekstil, gıda ve ambalaj sektöründe yoğunlaştığını görüyoruz. 15 milyar lira bedelle yapılan bu fabrikalarda 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdam imkanına kavuştu. Dolaylı olarak baktığımızda bu sayı 100 bini aşıyor. Bir de bunun dış ticaret ve döviz kazandırma boyutu var. Tam kapasiteyle üretime geçmesiyle bu fabrikaların Gaziantep'in ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor. Buradaki tesisler Gaziantep'in yüzünü ağarttığı kadar 83 milyonluk Türkiye için de gurur kaynağı. Gerek ülkemizdeki yatırımcılarla gerekse dünyanın farklı köşelerinde bir araya geldiğimiz iş insanlarına sürekli Gaziantep'i örnek gösteriyoruz. Afrika'dan Ortadoğu'ya, Amerika'dan Asya'ya kadar 100'ü aşkın ülkede sizlerin ürettiği ürünlerle karşılaşıyoruz. Tekstil, gıda, kimya, ambalaj, metal sanayisine kadar her alanda üretimi ile geniş yelpazede Gaziantepli firmalar ihracat gerçekleştiriyor. Gaziantep'in önümüzdeki dönemde başarı grafiği daha da yukarı taşınacak. Bu açılışlar aynı zamanda yatırımcının özgüveninin yüksek olduğunu, geleceğe büyük umut ve heyecanla baktığına işaret ediyor" diye konuştu.
"Salgının Türkiye'yi tökezletmesine müsaade etmedik"
İçinden geçilen kritik dönemde Türkiye'nin bu motivasyona ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Milletimizle birlikte çalışmaya üretmeye, şehirlerimize ve ülkemize yatırım yapmaya devam ediyoruz. Türkiye'nin 18 yılda hangi girdaplardan, hangi saldırılardan, hangi tuzaklardan sıyrılarak bu günlere geldiğini iyi biliyorsunuz. 2008 küresel krizinden bölgedeki çatışmalara, terörden darbe girişimine, ülkemizi ve bağımsızlığımızı hedef alan birçok saldırıyı hamd olsun başarıyla bertaraf ettik. Altyapı ve hizmet yatırımlarımızı Cumhuriyet tarihinde yapılanların 3-5 hatta 10'una katladık. Bunları inandığımız, güvendiğimiz, dayanışma içinde olduğumuzdan yaptık. Tüm badirelerin üstesinden, ülkemizin tökezlemesi için ellerini ovuşturan güruhun engelleme çabalarına rağmen geldik. Son dönemde de koronavirüs salgınıyla mücadele ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin avantajlarını en iyi şekilde değerlendirerek, aldığımız tedbirlerle bu salgının Türkiye'yi tökezletmesine müsaade etmedik. Kamu hizmetlerinin aksamasına izin vermedik. Ekonomik istihdam kalkanı paketiyle vatandaşımızı, esnafımızı ve firmalarımızı salgının etkisine karşı korumaya aldık. Gelişmiş ülkelerin içine kapandığı dönemde sanayici ve ticaret erbabıyla beraber hareket ederek yeni pazarlara açılmanın mücadelesini verdik. Sanayicilerimizle bir araya geldikçe, üreticiyi dinledikçe net olarak görüyoruz; salgın beraberinde çeşitli zorlukları getirse de iş dünyasının önüne yeni fırsat pencereleri de açıyor. Uluslararası şirketlerin alternatif üretim üssü arayışlarında Türkiye'nin adı artık daha fazla zikrediliyor. Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli iş gücü, sağlık ve ulaşım altyapısıyla ülkemizin yıldızı daha çok parlıyor. Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir. Türkiye sadece sağlık turizmi değil, ihracattan üretime, tarımdan sanayiye birçok alanda salgın sürecinden güçlenerek çıkacaktır. Özel sektör ekonominin en önemli itici gücüdür. 18 yıldır Türkiye ekonomisini özel sektör eliyle büyütmeye çalışıyoruz. Yatırımlar ve düzenlemeler ile özel sektörümüzün önündeki engelleri kaldırarak iş insanlarımızı ve firmaları destekledik teşvik ettik. İşlerini kolaylaştıran, büyüten her adımı milletimiz için kazanç olarak gördük."
"Şirketlere el koymaktan bahsedenlerin amacı ülkenin yeniden bataklığa saplanmasıdır"
Küresel ölçekli iş yapan firma sayısının çoğalmasının Türkiye'nin marka değerinin artması anlamına geleceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dedi:
"Kim 21'inci yüzyıl Türkiye'sinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun ülkemizin kalkınmasıyla ilgili hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa, onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün işbirliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır. Kalkınmayı, güçlenmeyi savunan özel sektöre düşmanlık yapmaz. Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları, aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Uçak fabrikasından, devrim arabalarından, gümüş motor projelerinin sabote edilmesinde vesayetçi zihniyet vardır. 28 Şubat döneminde sermayeyi yeşil, gri, beyaz diye ayırarak ekonominin altını oyanlar bu faşist ideolojilerdir. Millete rağmen bu zihniyet değişmemekte ısrar ediyor. Kendileri bilirler. Milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir. Biz yolumuza bakacağız ülkemize yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceğiz."
18 yıllık süreçte attıkları adımlarla Türkiye'de OSB, Teknopark, Ar-Ge ve tasarım merkezi sayılarını artırdıklarını anlatan Erdoğan, yatırım yapmak isteyenlere her türlü desteği sağladıklarının altını çizdi. Gaziantep'te şu anda Organize Sanayi Bölgeleri'nde 148 bin kişinin istihdam edildiğini ifade eden Erdoğan, kentin 2004 yılında 1,2 milyar olan ihracatının verilen destekler ile geçen yıl 7,5 milyar dolara yükselttiğini hatırlatarak, "Hedefimiz Gaziantep'i çok daha iyi yerlere taşımak. Beşeri sermayenin taşıdığı önemin farkındayız. Genç ve çocukların teknolojiyle iç içe olmalarını istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra özel bir hastanenin açılışını canlı bağlantıyla gerçekleştirip, Koronavirüs tedavisi görenlere geçmiş olsun dileğinde bulunup salgının biran önce sona ermesini temenni etti.
Erdoğan, daha sonra salonda bulunan yerli üretim makineyi çalıştırarak elde edilen kurdele ile 300 fabrikanın açılışını gerçekleştirdi.
Buradaki programın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hacı Ahmet Ziylan Eğitim Merkezi, Cami ve Konferans salonunun açılışına da katıldı.