Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kongre akşamı hükümet kurma görevini vereceğim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni başbakanı görevlendirip, süratle kabinesini oluşturma imkânının verilmesi gerektiğini söyledi

20 Mayıs 2016 01:58

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin 2. Olağanüstü Kongresi'nin yapılacağı akşam, Binali Yıldırım'ı yeni kabineyi kurmak için görevlendireceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen programda gençlerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın AKP Genel Başkan adayı gösterilmesine ilişkin bir soruyu yanıtladı.

Erdoğan şunları söyledi: "Burası sizin eviniz, şahsımın ne mülküdür, ne malıdır. Sadece buranın bekçisi konumundayız. Bu kadar özenle hazırladığımız külliye, sizlerle bizi buluşturmuş oluyor. 10 bini aşkın muhtarımızla biraraya geldik. Şimdi yapmakta olduğumuz camiyle, külliye arasındaki kongre salonumuz var ki, gerçekten çok çok muhteşem olacak. En azından yarı opera binası diyebileceğimiz bir bina vaziyetinde. Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi yapıyoruz. Türkiye'de bundan daha büyük bir kütüphane olmayacak. Şu an temelleri atılıyor. Dijital ortama da yayınları alacağız. 24 saat açık bir kütüphane olacak. 

Tabii bu soruyu cevaplarken, kurucu genel başkanı olduğum partinin yeni bir kongre sürece söz konusu. Olağanüstü bir kongre süreci. Sayın Genel Başkan aldı bu kararı. Temayül yoklamaları alındı. Bu süreci arkadaşlar bitirdiler. Bugün de parti sözcüsü neticeyi açıkladı. Bu olağanüstü Genel Kurula,. temayül tek adayla gidilmesi noktasında. Genel Kurul ve tüm delegeler, oradaki adayla ilgili kararını verecek ve pazar akşamı gerek partimizin diyeceğim, çünkü kurucu genel başkanı olduğum için söylüyorum. Bundan sonraki sürece yönelik, başbakan kim olacak sorusunun cevabı da, o gün Başbakanımız Ahmet Bey istifasını verecektir ve hemen o akşam yeni başbakanı görevlendirip, süratle kabinesini oluşturma imkanını verelim istiyorum. Zira hafta için MGK var, Pazartesi günü Dünya İnsani Zirvesi var. 60 ülke devlet başkanı ve başkanı geliyor. O program 2 gün sürüyor ve sonra Ankara'ya gelip, duruma göre kabineyi görmüş olacağız."

 

'Evlerini terk edenler tamir etmesin, biz yıkalım, yeniden inşa edelim'

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede yapılan operasyonlarda evlerini terk edenlere, "Evlerini terk edenlere çağrım var; Evlerini tamir etmesinler. Bu yapıları biz yıkalım ve yeniden inşa edelim. Kentsel dönüşümü buralarda uygulayalım. Ondan sonra yeni evlerine gelsinler" diye seslendi.

 

'Dokunulmazlık için 'hodri meydan' diyorsanız, açın önünü hepsi yargılansın'

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndaki oylamasına ilişkin: "Dokunulmazlık konusu, fezlekelerle alakalı bir konudur. Bu fezlekeler, belli miktardaki milletvekillerini ilgilendiren bir konudur. 4 siyasi partinin de milletvekillerinin belli oranlarda fezleke var. Buradaki dokunulmazlığın kaldırılması konusu, bu fezlekenin parlamentoda raflara yerleştirilmesi değil, bunu kim gönderdi, yargı gönderdi. Burada dursun diye değil. Parlamento şu kararı alacak. Biz değerlendirmemizi yapıyoruz, biz bunu tekrar yargıya gönderiyoruz. Yargı ne yapacak? Bu fezlekelerin yargılama sürecini başlatacak. Biliyorsunuz, referandumla çözülürse, tamamının yargılanma yolu açılmış olur. Dikkat edilirse şu anda bir sıkıntı var. Şu anda aklımda kaldığı kadarıyla 138 milletvekilinin fezlekesi var. Şimdi bunlar orada ne yapacak? Yargıya açılacak ve yargı alacak, bunların hepsinin değerlendirmesini yapıp, nihai kararı yargı verecek.

En çok fezleke bölücü terör örgütünün desteklediği partinindir. 'Hodri meydan' diyorsanız açın yargının önünü" Aradığım samimiyet. Kusura bakmasınlar işin hakkı neyse, hakkını verecekler. Burada kaçmanın bir anlamı var mı? Bugün yargılanmasa, zaten milletvekilliğin bittiği anda yargılanacaksın. TBMM'nin başına dert olmayın. 

Dokunulmazlık olayının bu kararıyla birlikte, Türkiye'nin önünde demokrasi mücadelesinde bir sınav kazanılmış olacak. Bu sınavı yarın Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentosu verecektir kanaatindeyim. Bu sürece destek veren milletvekili arkadaşımızı kutluyorum."

 

Yeni anayasa ve başkanlık sistemi

 

Tabii başkanlık sistemi ve yeni anayasa konusu, geçmişte gerek sayın Demirel'in gerek Erbakan'ın, Turgut Özal'ın ısrarla söyledikleri tezlerdir. Başkanlık sistemini, ülkenin birliği beraberliği ve bütünlüğü için ileri sürmüşlerdir. Bakın dünyada G20 ülkelerine bakın, yarıdan fazlası başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Acaba niye? Demek ki başkanlık sisteminin getirisi, götürüsünden çok daha fazla. Başta ABD olmak üzere Latin Amerika ülkelerinin tamamı başkanlık sistemidir. Rusya öyledir, Fransa yarı başkanlık sistemidir. Avrupa'da daha fazla parlamenter sistem vardır. Ama en gelişmiş ülkelerde başkanlık vardır.

Bu halk niçin bir darbe anayasası ile yönetilsin ki. Kendi iradesi var. Kendi iradesiyle ortaya koyabileceği anayasa var. Bu anayasa ile çok daha demotratik biçimde yönetilebiliriz. 4 siyasi parti, başbakanlığım döneminde bu işe adım attık."

 

Partili cumhurbaşkanlığı

 

"Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, madem ki başkanlık sistemine karşısınız, partili cumhurbaşkanlığına geçelim dedim ama tabii kabul etmediler. Kurucusu olduğum bir partinin lideri olarak, partinin mensupları sizden kopuk yaşayabilir mi, yaşayamaz. Bu bir annenin evladından kopartılması gibidir. Efendim neymiş tarafsızmış. Mümkün mü, böyle bir şey olabilir mi? Yasal olarak tarafsızlığın gereklerini yaparsınız. Onun için de, yasalar içerisinde olması gerekenler neyse, bunlar yapılır. Bakın şimdi ABD'de partili-partisiz. Sayın Obama partisinden ayrı mı? 

Dünyada bizim gibi olan iki ya da üç ülke var. Bu gücü ne başkandan ne cumhurbaşkanınıdan esirgememesi gerekir. Dünyanın ortak kararı budur."

 

'Sağlık durumum gayet iyi'

 

"Sağlık durumum gayet iyi, haftada iki ya da üç kez spor yapıyorum. Futbol, basketbol oynuyorum, ağırlık çalışmaları yapıyorum. Kilomu korumaya çalışıyorum. Boyum 1.85, kilom 95. Futbol oynadığım zaman 75'ti."