Politika

Erdoğan: İş kazaları işverenlerin hassasiyetiyle önlenemez, işçiler de hava sıcak diye baret takmıyor

"1 Mayıs kutlamalarını terör propagandası yapmak için kullananlar var"

08 Mayıs 2016 18:34

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 'iş kazalarının sadece işverenlerin hassasiyet göstermesiyle önlenemeyeceğini' savunarak, "İşçilerin de bu konuda hassasiyet göstermesi gerekir. İşçimiz çok basit nedenlerin arkasına sığınarak bu tedbirleri uygulamıyor. Hava sıcak diye bareti takmıyor mesela" diye konuştu.

Erdoğan ayrıca, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarıyla ilgili olarak, "Emekçi kardeşlerimizin fedakarlıklarının gününü, terör propagandası yapmak için kullanan sendikalar var. Emekçileri kendilerine kalkan yaparak, polise saldırmanın işçi haklarıyla alakası olabilir mi? Terör örgütü flamalarıyla yollara dökülmenin işçi bayramıyla ne ilgisi olabilir?" ifadesini kullandı.

Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası 8. İş Sağlığı ve Güvenliği konferansında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: 

"Annesini ebediyete uğurlamış olan tüm kardeşlerimin duygusu ve acısı aynıdır. Biz anneleri kendi medeniyetimizin bizlere koymuş olduğu hedef sebebiyle ayaklarının altı öpülesi anneler olarak bildik. Şahsen öyle yaşadım. Tüm annelerin anneler gününü kutluyorum. Anne farklı bir varlıktır, onlar bizim için çok çileler çektiler.

Bir günün anneler günü olması bir prosedürün yerine getirilmesi olarak görüyorum. Bizim için her an anneler günüdür. Buradan rızkının peşinde koşan emekçi kadınlarımızı bir kez daha selamlıyorum. Afrika'nın, Asya'nın cefakar annelerine, Filistin'in cesur annelerine en derin hürmetlerimi sunuyorum. Her biri bir kahramanlık abidesi olan şehitlerimizin annelerine milletçe şükranlarımı iletmek istiyorum.

 

"İş ölümlerinin nedeni insana yönelik çarpık bakış açısı"

 

Şüphesiz sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkı insanın en temel haklarından biridir. İHO rakamlarına göre, halen bu konuda arzu edilen seviyenin oldukça altındayız. Tüm çalışmalara rağmen istenilen seviyede değiliz. Ben burada meselenin imkan, para, teknoloji eksikliği olduğunu düşünmüyorum. Bu sorunun ortaya çıkmasının nedeni, insana yönelik çarpık bakış açısıdır. Bir fabrikanın üretim sürecinde fabrika ile insanı aynı seviyede gören bir anlayışı ben asla kabul etmiyorum.

 

"Hava sıcak diye baret takmıyorlar"

 

Biz insana makine gibi bir üretim aracı olarak bakmayız, bakamayız. İş kazalarının azaltılması, can kayıplarının önüne geçilebilmesi için öncelikle kendimizi düzeltmeli, insanı merkeze alan bir anlayışa geçmeliyiz. Sadece hükümetin veya işverenlerin hassasiyet göstermesiyle çözülebilecek bir sorun değildir. İşçilerin de bu konuda hassasiyet göstermesi gerekir. İşçimiz çok basit nedenlerin arkasına sığınarak bu tedbirleri uygulamıyor. Hava sıcak diye bareti takmıyor mesela. Bu konuda işçi kardeşlerimizin kendilerini düşünmesi gerekiyor. 

 

"İşçileri, sokakları terörize etmek için kullanıyorlar"

 

Ülkemizde yaşanan elim kazaları dahi istismar etmekten çekinmeyen bir kesimle karşılaşıyoruz. Emekçi kardeşlerimizin fedakarlıklarının gününü, terör propagandası yapmak için kullanan sendikalar var. Emekçileri kendilerine kalkan yaparak, polise saldırmanın işçi haklarıyla alakası olabilir mi? Terör örgütü flamalarıyla yollara dökülmenin işçi bayramıyla ne ilgisi olabilir? Bu tarz söylem ve eylemler, en çok da işçileri zor durumda bırakmaktadır.

Türkiye'de çok önemli reformları hayata geçirdik. İnsanla barışık bir büyümeyi kendimize rehber ettik.

 

"İşverenlere sesleniyorum, işçilerin alın terinden sömürerek kazanç elde etme anlayışından vazgeçin"

 

Türkiye'de çok önemli reformları hayata geçirdik. İnsanla barışık bir büyümeyi kendimize rehber ettik. 14 sene ülkemizde asgari ücret 184 liraydı. En düşük memur maaşı 392 lirayken bugün en düşük memur maaşı 2 bin 395 liraya ulaştı. Bunlar idealdir demiyorum, sadece bir kıyaslama yapıyorum. Bundan önceki dönemlere baktığım zaman artan değil sürekli enflasyonun bitirdiği maaşlar varken, şimdi devamlı enflasyonun üzerinde maaşın olduğunu görüyorum. Buradan iş verenlerimizie sesleniyorum: İşçinin alın terinden sömürerek kazanç elde etme anlayışından vazgeçin. İşçinin alın terinin hakkını vermek sizi daha kazançlı kılacaktır.