Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı Yiğit Bulut, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma yönünde karar vermesiyle ilgili olarak, "Yıllardır yazıyorum, konuşuyorum, 'AB çökecek' diye neredeyse bağırıyorum. Ve AB çöküyor, parçalanıyor, yüzyıllardır Müslümanlar’a, coğrafyamıza, insanlığa verdiği zararlar adeta Takdir-i İlahi içinde tahsil edilme yoluna giriyor" dedi. "Avrupa’nın içine düştüğü duruma ve düşeceği çok kötü durumlara 'üzüldüm' dersem samimi olmam" diyen Bulut, "Bu bağlamda Türkiye için en doğrusu 'hasta adam Avrupa’dan' kendini ayırmak ve 'kötü kadere' ortak olmamak!" ifadesini kullandı.
Yiğit Bulut'un, "AB nereye gidiyor?" başlığıyla Star'da yayımlanan (27 Haziran 2016) yazısı şöyle:
“Nereden gelip, nereye gittiğini bilmeyen AB” kendini analiz edemeden sürekli Türkiye takıntısı üstünde yoğunlaşıyor...
“Türkiye 3000 yılına kadar giremez” diyen İngiltere “3 gün içinde kaos’a sürüklenirken, “Türkler katliam yaptı” diyen Almanlar’ın 75 yıl önce fırınlarda yaktığı çocukların yaşıtları o günleri hatırlıyor ve anlatıyorlar. Avrupa’nın densizliği sadece bu iki ülke ile de sınırlı değil. Afrika’da Müslümanlar’ı katleden Fransa’nın “Türkiye soykırım yapmadı” demeyi kanunla yasaklaması da ayrı bir komedi... Ya bundan 100 sene önce coğrafyamızı İngiliz aklıyla işgal eden, camilerimizi yakan, bebeklerimizi süngülere geçiren taşeron Yunanlılara ne demeli! Üstelik yalnız da değiller Fransız, İtalyan ve daha nice orducuklar! Nice korkaklar!
Sevgili dostlarım, yıllardır yazıyorum, konuşuyorum, “AB çökecek” diye neredeyse bağırıyorum... Ve AB çöküyor, parçalanıyor, yüzyıllardır Müslümanlar’a, coğrafyamıza, insanlığa verdiği zararlar adeta Takdir-i İlahi içinde tahsil edilme yoluna giriyor...
Bu noktada Türkiye’ye, coğrafyamıza, milletimize, ümmetimize yüzyıllardır kan ve gözyaşından başka bir şey vermeyen Avrupa’nın içine düştüğü duruma ve düşeceği çok kötü durumlara “üzüldüm” dersem samimi olmam. Sizlerin de aynı duygulara sahip olduğunuzu düşünüyorum. Bu bağlamda Türkiye için en doğrusu “hasta adam Avrupa’dan” kendini ayırmak ve “kötü kadere” ortak olmamak!
Sonuç: Yeni bir dünya kuruluyor ve bu düzen içinde Türkiye en büyük potansiyele sahip ülkelerden biri. Bu geleceği doğru görmemiz, analiz etmemiz ve fırsatları kaçırmadan adımlar atmamız gerekli...