Türkiye'de ilk kez 2005 yılında Balıkesir'de görülen kuş gribi vakasının geçen günlerde Çorum ve Afyonkarahisar'daki bazı köylerdeki kümeslerde tekrar ortaya çıktığı ve tavukların itlaf edildiği iddia edildi. Kuş gribi olan tavuğun kendiliğinden öleceğini ve virüsün insanlara bulaşmasının söz konusu olmayacağını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar ise, "Hastalık yayılmasın diye sağlıklı tavukları itlaf etmek cinayettir. Köylünün elindeki tavuğu toplayıp, endüstrinin ekmeğine yağ sürüyorlar" dedi.
Çorum'un Alaca ilçesine bağlı bazı köylerdeki çiftliklerde bulunan kanatlı hayvanlarda kuş gribi vakalarının görüldüğü iddia edildi. Bazı kanatlı hayvanların da ölmeye başlaması üzerine İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri, harekete geçti. Kuş gribi şüphesi ile bazı tavuk çiftlikleri ile köylerde üretimi yapılan kanatlı hayvanların toplanarak itlaf edildiği iddia edildi.
Alaca'da kaz yetiştiricisi Emir Belgiç, kazlarda kuş gribi olmadığını söyledi. Belgiç, "Kuş gribi var diye geldiler 9 tane kazımı aldılar ama kuş gribi yok ortada. Rapor istedim; vermediler. Benim kazlarımda hastalık yok. 22 tane kazım vardı, 9 tanesine el koydular. Gerisini de ben kendim kesip gömdüm. Kuş gribi var diye beni de korkuttular ama kazlarım sağlıklıydı. Benim yan komşumdan da 40 tane kaz aldılar" diye konuştu.
Kuş gribi vakalarının görüldüğü iddia edilen Afyonkarahisar'da ise Yumurta Üreticileri Birliği (Yum-Bir) Başkanı Mustafa Ali Çelikten, diğer bölgelere göre en az hastalığın ve en az sıkıntının görüldüğü bölgenin Afyonkarahisar olduğunu söyledi. Çelikten, "Türkiye genelinde ihracata haftalık 320 TIR yumurta verilmektedir. Bunun 70 TIR'ı Afyonkarahisar'dan karşılanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Kanatlı hayvan yetiştiriciliği ve yumurta üretiminde Afyonkarahisar'ın önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Çelikten, Türkiye genelinde 110 milyona yakın yumurta tavuğu bulunduğunu, bunun 20 milyon kadarının Afyonkarahisar'da olduğunu kaydetti. Çelikten, "Biyogüvenlik'te maksimum uygulamalar yapılmakta ve her türlü hijyen tedbirlerine uyulmaktadır. Biz 2005 yılında kuş gribinden dolayı sıkıntı yaşayıp, para kaybettiğimiz için üreticilerimiz bunun bilinci ve sorumluluğunda. Afyonkarahisar'da kuş gribi vakası veya diğer hastalıklar gibi bir sıkıntımız yok" şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar da, kuş gribi var diye sağlıklı tavukların itlaf edilmesini eleştirdi. Dizdar, "Tavuklar ölecekse kendiliğinden ölür, virüsün bulaşması söz konusu değil. Ölmüyorsa o hayvan sağlıklıdır. Hastalığın yayılmasını engelleyelim diye sağlıklı hayvanlara müdahale edip itlaf etmek cinayettir" uyarısında bulundu.
Köylülere 'tavuklarınızı vermeyin' çağrısı yapan Dizdar, virüsün insanlara bulaşmayacağını vurgulayarak şunları söyledi: "Tam köylünün elinde tavuk oluyor, kuş gribini bahane edip tavukları topluyorlar. Köylüler tavuklarını vermesin. Kuş gribi olan tavuk zaten ölür, insana da bulaşmaz, kendiliğinden ölmeyen tavuk sağlıklıdır. Köylünün elindeki tavuğu kuş gribi olacak diye toplayıp endüstrinin ekmeğine yağ sürüyorlar. İnsanlar için hiçbir tehlike söz konusu değil çünkü kuş gribi insanda hastalık yapmaz."
Türkiye'de kuş gribi ilk kez 5 Ekim 2005 yılında, Balıkesir’de tespit edilmişti. 2006 yılında toplam 54 il hastalıktan etkilenmişti. 2007 yılında toplam 2 ilde Kuş gribi vakası görülürken, 2008 yılında 5 ildeki 7 vaka belirtildi.