T24 Haber Merkezi
Sonsuz Şükran Köyü Derneği’nin düzenlediği “Anadolu’dan Büyük Şükran Ödülü”, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı Prof. Metin Sözen’e takdim edildi. Prof. Sözen’e verilen ve sonsuzluk imgesiyle şükreden Anadolu kadınını tasvir eden ödül heykelini yapan sanatçı Meral Aran Kaysı, “Metin hocam, size heykel yapmak da bize ödül” dedi.
Törende kısa bir konuşma yapan yazar Ahmet Ümit, Türkiye'nin kültürel mirasına yönelik tahribata dikkat çekerek "Bu ülkenin zenginliğinin farkına varamayan insanlar bu ülkenin çoğunluğunu oluşturuyor. Bu ülkenin zenginliğinin farkına varamayan insanlar bizi yönetiyor" dedi.
Prof. Metin Sözen de, ödülün kendisine takdim edilmesinin ardından yaptığı konuşmada "Bu ülke ciddidir. Aklın sınırlarını zorlayanlarla geleceği kuramayacağını bilir. 'Türkiye'nin anayasası kültürdür' demenin zamanı gelmiştir" ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - Prof. Metin Sözen'e 'Anadolu'dan Büyük Şükran' Ödülü
Anadolu'dan Büyük Şükran Ödülü'nün, 250 sanatçının oybirliğiyle, Anadolu kültürel mirasın korunmasına katkılarından dolayı bu yıl Prof. Sözen’e verilmesi kararlaştırılmıştı.
Sarıyer Belediyesi Boğaziçi Kültür Merkezi’nde yapılan ödül töreninin sunuculuğunu Elif Dağdeviren yaptı. Dağdeviren, “kahraman” olarak andığı Sonsuz Şükran Köyü kurucusu yazar ve yönetmen Mehmet Taşdiken’in kaleme aldığı, Konya’nın Çavuş Mahallesi Hüyük bölgesinde Anadolu kültürüne saygı temelinde inşa edilen köyün kuruluş manifestosunu okudu.
Daha sonra sahneye davet edilen Mehmet Taşdiken, “hayatını Türkiye kültürüne adamış insanların yapayalnız bırakıldığını” vurgularken “bu insanlara kıymetini verme yetkinliğini kendilerinde gördüklerini” söyledi.
“Anadolu’da 20 yıl sonra köy kalmayacak” diyen Taşdiken, “Sadece hayıflanmak yerine bir şeyler yapmak gerektiğini” ifade etti. Türkiye’nin kültürel varlıklarını korumanın önemine işaret ederken, bu yolda Prof. Metin Sözen’in “kamu, sivil, yerel ve özelin işbirliğine” yaptığı vurguyu anımsatan “Türkiye’de neden yeni değerler yetişmiyor, çünkü önce var olan değerlerin kıymetini bilmeliyiz” dedi.
Taşdiken, “Biz sertifika, artık yalakalık dışında pek bir şey ifade etmeyen sertifikalar vermiyoruz, kıymetli sanatçılarımızın yaptığı heykelcikler veriyoruz” diye konuştu.
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de, “Şükran’a şükran” sözleriyle başladığı konuşmasında, Prof. Metin Sözen’in görüşlerine atıf yaparak “kentleri kent yapan değerlerin gözden çıkarıldığını” vurguladı.
Genç, kentleşme ve şehircilik profesörleri Cevat Geray’ın “yerel katılımcılığın”, Ruşen Keleş’in “sorunların ve çözümlerin halka indirilmesinin” önemine vurgu yapan tespitlerini anımsattı.
Şükrü Genç, yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin katılımcılığı güçlendireceğine vurgu yaptı ve konuşmasını, Prof. Metin Sözen’e şükranlarını sunarak bitirdi.
Törene katılan gazeteci yazar Taha Akyol, fotoğraf sanatçısı Ersin Alok, Prof. Nurhan Atasoy, belgesel yapımcısı yönetmen Fatih Aslan, arkeolog Nezih Başgelen, 1. Anadolu’dan Şükran Ödülü’nü alan Cahit Berkay, öğretmen Mehmet Candaş, ressam Devrim Erbil, eski İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, eski Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey, yönetmen Biket İlhan, kerpiç yapılar uzmanı Prof. Bilge Işık, ressam Günseli Kato, Prof. Nilüfer Narlı, müzik yapımcısı İzzet Öz, iş insanı Kemal Şahin, emekli büyükelçi Namık Tan, yönetmen Atalay Taşdiken, Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Savaş Ülger, yazar Ahmet Ümit, Fikret Üçcan, müzisyen Erhan Güleryüz ve köyün başöğretmeni 96 yaşındaki Ahmet Özkan sahneye davet edilerek, birkaç cümleyle Prof. Metin Sözen’e hitap ettiler. Yönetmen Biket İlhan “Çok yaşa Metin hoca” dedi.
Ahmet Ümit: Bu ülkenin zenginliğinin farkına varamayan insanlar bizi yönetiyor
Yazar Ahmet Ümit, Prof. Mezin Sözen'e teşekkür konuşması yaparken, salondaki topluluğa işaret ederek "Bu salonda bir hazine var. Türkiye'nin sınırları içinde yaşayanlar bir hazineye sahipler" dedi. Türkiye'deki kültürel mirasa yönelik tahribatta işaret eden Ahmet Ümit, "Bu ülkenin zenginliğinin farkına varamayan insanlar bu ülkenin çoğunluğunu oluşturuyor. Bu ülkenin zenginliğinin farkına varamayan insanlar bizi yönetiyor. 3 bin yıllık anıtlar yok ediliyor. Prof. Metin Sözen bir anıt insandır" diye görüşünü dile getirdi.Ümit'in kısa konuşması davetlilerden yoğun alkış aldı.
Erhan Güleryüz: Ellerinden öpüyorum
Ayna grubunun kurucusu ve solisti Erhan Güleryüz de, müzisyen olarak Türkiye'yi ve dünyayı dolaştığını belirterek "Bizim ülkemizde bir hazine var. O hazine bir sandığın içinde, biz o sandığın üzerinde oturuyoruz. O sandığın kapağını açmak ve ülkemizi kendi insanımıza ve dünyaya tanıtmak gerekiyor. Sanırım bu sahnedeki en küçük yaştaki insan benim. Profesör Metin Sözen'e o kapağı açtığı için bizim kuşaklarımız teşekkür ediyor ellerinden öpüyorum" dedi.
Taha Akyol da, “Anadolu’da 320 müze açarak kültürü ebedileştirdiği için Metin hocamıza ebedi şükranlarımızı sunuyorum” diye konuştu.
Törenin sonunda sahneye çağrılan davetlilerin hepsinin elden ele dolaştırığı ödül heykeli köyün başöğretmeni 96 yaşındaki Ahmet Özkan tarafından Prof. Metin Sözen'e verildi.
Metin Sözen: Bu ülke, aklın sınırlarını zorlayanlarla geleceği kuramayacağını bilir
Metin Sözen, yaptığı kısa konuşmada salondaki topluluğa işaret ederek, özetle şunları söyledi:
"Burayı görünce bu ülkede hâlâ bir şeyler yapılacağına inanmaya başladım. Kuşaklararası ilişki çok önemli. Türk toplumu iki adım geri çekilerek düşünmek zorundadır. Bu ülke ciddidir. Aklın sınırlarını zorlayanlarla geleceği kuramayacağını bilir. 'Türkiye'nin anayasası kültürdür' demenin zamanı gelmiştir. Geleceğin kuşaklarına neler yapabiliriz diye uykusuz geceler geçiriyorum. Ne olur bizim kuşaklar uykusuz kalınız! Geleceğin kuşakları ortada kalmamalıdır. Dünya etrafımızda oyunlar oynayabilir, oyunlar döndürebilir.Ama unutmayın ki, biz bittiği zannedildiği zaman yen bir toplum kurabilmiş bir ülkeyiz. Kırsal kesim ile ilişkiyi aç kalacağız bunu unutmayalım, doğa bize kötü bakıyor."
Törenin sonunda müzisyen Hasan Yükselir davetlilere küçük bir konser verdi.
Metin Sözen kimdir?
Sanat tarihçisi Prof. Dr. Metin Sözen, 1936 yılında Elazığ'da doğdu. Antalya Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nden (1959) mezun oldu. Üniversitede bitirdiği bölümün Türk-İslâm Kürsüsü'ne asistan oldu. Aynı yerde doktorasını verip (1967) doçentliğe (1972) ve profesörlüğe (1979) yükseldi. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde öğretim üyeliği yaptı.
TRT’de yayınlanan bazı programların hazırlanmasına katkılarda bulundu. 1984 yılında TBMM Başkanlığı Kültür-Sanat Danışmanlığı'na atanarak Millî Saraylar’a bağlı tarihî köşk ve saraylarla ilgili onarım ve tanıtım çalışmalarını yönetti.
Ünlü Türk mimarlar ve mimarlık tarihi üzerine incelemeler yaptı. İTÜ’de öğretim üyeliği yapan, Türkiye'nin doğal ve kültürel mirasını korumak amacıyla 1990 yılında vakıf statüsünde kurulan ÇEKÜL’ün başkanlık görevini de üstlenen Sözen, TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde olan Bilim ve Değerlendirme Kurulu başkanlığını da yürüttü.
BAŞLICA ESERLERİ: Anadolu Medreseleri (1970), Anadolu’da Kentler (1971), Diyarbakır’da Türk Mimarisi (1971), Türk Mimarlığı’nın Tarihsel Gelişimi (1980), Anadolu’da Akkoyunlu Mimarisi (1981), Tarihsel Gelişimi İçinde Türk Sanatı (1983), Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığı (1984), Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü (Uğur Tanyeli ile, 1986), Sinan, Architect of Ages (Yüzyılların Mimarı Sinan, 1988).
BAŞLICA BELGESEL FİLMLERİ: Anadolu’da Konutun Öyküsü (1984), Kültürlerin Yeşerdiği Ülke Türkiye (1984), Bin Türlü Mavi Akar Boğaziçi'nden (1987), Eski Konaklar - Yeni Konaklar (1988), Suyla Gelen Kültür (1988).