Bilim / Teknoloji

Çıtırtı karideslerinin akustik davranışları araştırma konusu oldu

"Yoğun gürültü üreten bu türler belirli alanlarda doğal bir akustik perde oluşturabiliyor. Bu tür alanlar, insansız su altı araçları veya yabancı unsurlar için bir saklanma noktası haline gelebilir. Deniz güvenliği açısından, bu bölgelerin iyi anlaşılması ve izlenmesi önem taşıyor"

10 Mart 2025 13:17

İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) görevli bilim insanları, dünyanın en gürültücü deniz canlıları olarak bilinen çıtırtı karideslerin akustik davranışları ve çevresel gürültü üzerindeki etkilerini incelemeye aldı.

İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Akgül'ün yürüttüğü ve Uluslararası Elektrik ve Elektronik Mühendisler Enstitüsü (IEEE) tarafından desteklenen proje kapsamında, deniz ekosisteminde önemli bir yeri bulunan çıtırtı karideslerinin çıkardığı yüksek frekanslı sesler kayıt altına alınacak.

İTÜ İleri Sinyal ve Görüntü İşleme Laboratuvarı bünyesinde yürütülen çalışmayla özellikle Ege Denizi'nde yaşayan çıtırtı karideslerin popülasyon yoğunluğu, dağılımı ve ekosistem içindeki rolünün anlaşılması amaçlanıyor.

Çalışmayla, çıtırtı karideslerinin çıkardıkları seslerin şiddeti, frekans aralıkları ve çevresel etkileri analiz edilecek.

Araştırmaya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Tayfun Akgül, çıtırtı karideslerinin kıskaçlarını hızla kapatarak güçlü bir su jeti oluşturduğunu söyledi.

Toplu halde çıkardıkları ses seviyesi, 220 desibele kadar ulaşabiliyor

Bu sırada oluşan kabarcıkların patlamasıyla son derece yüksek sesler üretildiğini belirten Akgül, "Toplu halde bulunduklarında çıkardıkları ses seviyesi, 220 desibele kadar ulaşabiliyor. Bu seviyedeki bir gürültü, su altı iletişim sistemlerini etkileyebilir ve bazı deniz canlıları için bir stres faktörü oluşturabilir." dedi.

Akgül, çalışmanın yalnızca bilimsel bir merakla değil, aynı zamanda çevresel ve mühendislik açısından da büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, araştırmanın deniz ekosistemi üzerine olası etkilerini de değerlendirdiklerini aktardı.

Çalışmanın, savunma sanayisine de önemli katkılar sunabileceğini, oluşan gürültü perdesinin, su altı araçlarının tespit edilmesini zorlaştırabileceğini vurgulayan Akgül, "Yoğun gürültü üreten bu türler belirli alanlarda doğal bir akustik perde oluşturabiliyor. Bu tür alanlar, insansız su altı araçları veya yabancı unsurlar için bir saklanma noktası haline gelebilir. Deniz güvenliği açısından, bu bölgelerin iyi anlaşılması ve izlenmesi önem taşıyor. Elde edeceğimiz veriler, ilerleyen süreçte su altı savunma sistemlerinin geliştirilmesi için de kullanılabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Deniz ekosistemine etkisi ortaya konulacak

İTÜ doktora öğrencisi Melike Girgin ise projenin dört ay önce başladığını ve şu anda saha çalışmalarına geçiş için gerekli ekipmanları temin etme sürecinde olduklarını anlattı.

Çıtırtı karideslerinin kıyı şeritlerinde ve kayalık alanlarda yoğunlaşan popülasyonunu ve çıkardıkları seslerin diğer deniz canlıları üzerindeki etkilerini inceleyeceklerini belirten Girgin, "Su altı mikrofonları ve özel kameralar kullanarak hem ses hem de görüntü kayıtları alacağız. Bu çalışma, Türkiye'de çıtırtı karidesleri üzerine yapılan kapsamlı akustik analizlerden biri olacak." diye konuştu.

Girgin, Ege Denizi'nde Saros Körfezi'nden başlayıp Antalya Körfezi'ne kadar uzanan farklı noktalarda ölçümler yapacaklarını dile getirerek, bu canlıların bölgesel dağılımını haritalandırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Dünyada bazı bölgelerde çıtırtı karideslerinin akustik özellikleri üzerine çalışmalar yapılmış olsa da Türkiye denizleri özelinde bugüne kadar detaylı bir akustik araştırma gerçekleştirilmediğini ifade eden Girgin, şunları kaydetti:

"Bu projeyle Türkiye kıyılarında çıtırtı karideslerinin popülasyonu ve ekolojik etkilerini yapay zeka kullanarak sistematik bir şekilde analiz edeceğiz. Bu canlıların yoğun olarak bulunduğu bölgelerde deniz ekosisteminin nasıl etkilendiğini anlamak için su altı ses kayıtlarıyla birlikte çevresel parametreleri de inceleyeceğiz. Çalışmayla aynı zamanda deniz biyolojisi ve mühendislik bilimleri arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyoruz." (AA)


Konsey: Vatikan tarihinde bir ilk yaşanmak üzere olabilir mi? (Spoiler içerir)