Politika

CHP'li Veli Ağbaba: Kılıçdaroğlu da başkan olsa bu sisteme karşıyız

"İşleri bitince MHP ile yürümekten vazgeçecekler"

20 Ocak 2017 14:29

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, partili cumhurbaşkanlığını içeren anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak "Tarihimize bakarsak padişahlıkta bile sadrazam vardı. Ama tek adamlık sistemini getirmek istiyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’da başkan olsa bu sisteme karşıyız. Bu bir rejim değişikliğidir. Her türlü hak elinizden alınacak" diye konuştu.

Ağbaba'nın Posta'dan Alev Gürsoy Cimin'e verdiği söyleşi şöyle:

"Halk yeni anayasadan bihaber"

İkinci tur görüşmeleri devam eden Anayasa değişiklik teklifi Meclis’ten geçecek gibi görünüyor. Sizce referandumdan ne çıkar? 

Umarım Meclis'ten geçmez. Geçmemesi için Cumhuriyet Halk Partisi olarak mücadele ediyoruz. Halkın büyük çoğunluğu Anayasa’nın içeriğini bilmiyor. Bu sıradan bir anayasa değişikliği değil, tarihi bir rejim değişikliği. Meclis TV’nin Türkiye’nin en önemli meselesi konuşulurken yayın yapmama sebebi de bu.

AKP halkın ve hatta kendi tabanının bile içeriği bilmesini istemiyor. Biz halka anlatılması gerektiğini vurguluyoruz. Elimizdeki tüm araştırmalar ve veriler başkanlıkla yönetilen ülkelerin akıbetinin çok kötü olduğunu gösteriyor. Bu mesele sadece CHP’nin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin meselesidir.

Ancak AK Parti ve MHP, “Bu rejim değişikliği değil. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ve sistem değişikliğine ihtiyacı var. Mevcut sistemle Türkiye ilerleyemiyor” diyor. Buna ne diyeceksiniz?

Asla böyle değil, rejim değişiyor. Nasıl değiştiğini anlatayım: Milletvekillerini cumhurbaşkanı belirliyor. Partili cumhurbaşkanı geliyor. Bakanları, hakimleri, savcıları, valileri ve AKP ilçe başkanlarını da belirleyen o. Neden? Şimdi Cumhurbaşkanlığı kararnamesi diye bir şey çıkarılıyor.

Bu kararnameyle Meclis’i feshetme yetkisini bir kişiye veriyorsunuz. Onlar daha önce de Meclis’i feshetme yetkisinin olduğunu söylüyor. Bu yetki vardı ama cumhurbaşkanı hükümet kurulmadığı zaman Meclis’i feshedebiliyordu. Ama şimdi cumhurbaşkanına Meclis’i feshetme yetkisi veriyorsunuz. Ayrıca cumhurbaşkanına partili olma yetkisi de veriliyor. Bir cumhurbaşkanı hem Anayasa Mahkemesi’nin 12 üyesini atıyor, hem parti il başkanını ve ilçe başkanını atıyor, hem de rektörü. Bu sistemin adı tek adamlıktır.

"Bu günaha ortak olmayacağız"

​İkinci tur nasıl gidiyor? 

AKP çok kibirlendi. Onlar ‘evet’, biz ‘hayır’ için mücadele vermeye devam ediyoruz. CHP olarak ülkemiz için sonuna kadar direnecek ve bu günaha ortak olmayacağız.

"15 Temmuz'un sebebi 12 Eylül 2010 referandumudur"

Peki, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var mı?

Evet, var. Ama Türkiye’nin daha demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. 12 Eylül darbe hukukundan kaynaklanan kriterlerin yok edilmesi şart. Bugüne kadar CHP olarak ne söylediysek doğru çıktı. 2010 referandumunda CHP Malatya İl Başkanı’ydım. O zamanlar bu referandumun halktan geçmesiyle HSYK’nın yapısının değişeceğini ve Türkiye’nin bir cemaatin eline teslim edileceğini söylemiştik.

15 Temmuz darbe girişimi, 12 Eylül 2010 referandumu yüzünden oldu. Bu referandumla yargının yapısı değişti. O değişen yargı Balyoz’u, Ergenekon’u yaptı. Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Orgeneral Bilgin Balanlı, Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Yerine Akın Öztürk Hava Kuvvetleri Komutanı oldu. Vatanını seven, Atatürkçü askerlerin hepsi Balyoz’la cezaevine atıldı. Onların yerine gelenlerin tamamına yakını darbeci çıktı. Yani CHP haklı çıktı. Dış politika çöktü.

Suriye politikası büyük hataydı. Bunu ben ya da Kemal Kılıçdaroğlu değil, Numan Kurtulmuş söylüyor. Suriye politikası çöktü ama AKP’nin bu politikalarının bedeli ağır oldu. IŞİD Türkiye’de katliam yapabiliyorsa, nedeni bu politikalardır. Hatırlayın eskiden Türkiye, Ortadoğu’da sorun çözen, arabulucu bir ülkeydi. Şimdi Türkiye, uyguladığı politikalarla sorun çözen değil, sorunun kaynağı olan bir ülke haline geldi. Maalesef Türkiye’nin uygulamış olduğu politikalar tamamen çökmüş durumda. Türkiye şu an yalnızlaşmış bir Ortadoğu ülkesi konumunda.

"Başkanlık sistemiyle Türkiye çöker"

Mevcut sistemde de cumhurbaşkanının sınırsız yetkisi yok mu?

Geçenlerde İlber Ortaylı’da yazdı, “Şu anki cumhurbaşkanı yetkileri Osmanlı’da bile yoktu.” İki başlılığı ortadan kaldıracaklarını söylüyorlar. Buna katılmıyoruz. Tarihimize bakarsak padişahlıkta bile sadrazam vardı. Ama tek adamlık sistemini getirmek istiyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’da başkan olsa bu sisteme karşıyız. Bu bir rejim değişikliğidir. Her türlü hak elinizden alınacak.

Mesela mülkiyet hakkı. İstenen kişinin malına cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle el konulabilecek. Bu hakkın elimizden alınması Türkiye'nin ekonomik olarak çökmesi demektir.

Bu sistem birçok ülkede var. Diğer ülkelerde durum nasıl?

Mesela Amerika’da kuvvetler ayrılığının olduğu bir Amerikan başkanı yüksek yargıya karışamıyor. Türkiye Amerika’ya büyükelçi atıyor ve Amerikan Meclisi onaylamadan Türk büyükelçi göreve başlayamıyor. Aslında tek adamlığı görmek için çevremize bakmamız lazım.

Her Türk vatandaşı kendi rejiminin kıymetini bilmeli. Bugün alevlerin yükseldiği Suriye’ye bakın. Bizi farklı kılan özelliğimiz laikliğimiz, parlamenter demokrasimiz. Başkanlık ve tek adamlıkla yönetilen ülkelere bakın. Irak’a, Libya’ya, Mısır’a...

Türkiye ile o ülkeleri kıyaslamak ne kadar doğru?

Karşılaştırmak zorundayız. Müslüman coğrafyasında farklı bir ülke olmamızın nedeni laik, demokratik cumhuriyetimizdir. Bugün Türkiye bir Irak veya Suriye değilse, bu rejim sayesindedir. Suudi Arabistan’ı örnek alıyorlar. Orada hala kadınların araba kullanıp kullanmayacağı tartışılıyor.

Önümüzde bir Ortadoğu, bir de Batı tercihi var. Batı ne demek? Kadın-erkek eşitliğinin, hukukun üstünlüğünün, insan haklarının olduğu bir sistem demektir.

"600 vekili anlamak mümkün değil"

Görünen o ki, nisanda referanduma gidilecek. “Evet” çıkarsa ne olur? 

Yargı bağımsızlığını kaybeder. Yargının bağımsız olmadığı yerde güven de olmaz. Bunun bedelini de sadece AKP değil, hepimiz öderiz. O yüzden geçmemesi için hep beraber çalışacağız. Milletvekili artma meselesi de çok ilginç. 550 vekilin 600 vekile çıkarılması mantığını bize açıklasınlar. Hangi ilde milletvekili eksikliği hissediliyor? Vekiller şu an sadece parmak kaldırıp indiriyor. 50 parmağa nerede ihtiyaç var?

"İşleri bitince MHP ile yürümekten vazgeçecekler"

Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilemez deniyor. O halde rejim nasıl değişecek? 

AKP iktidara ilk geldiğinde laik kesimler endişeye kapıldı. Çünkü AKP’nin rejim değiştirme hevesinin olduğuna inanıyorlardı. Aradan 14 yıl geçti ve geldiğimiz nokta da amaç rejim değişikliği yapmak.  

Ama bu iddiayı partinin en üst yönetimi reddetti.

Şimdi kabul etmiyorlar. Başkanlık geldiğinde yapacakları ilk iş MHP ile yürümekten vazgeçmek olacak. Bu rejim değişikliğinin Türkiye’ye çok ağır bedelleri olacak. Bir de AKP acayip kibirleşti. Türkiye tek adamlık sistemine girerse ne demokrasi kalır, ne de bizi Suriye’den, Mısır’dan farklı kılan özelliklerimiz.

Bu sistemin Türkiye’ye hiç mi yararı olmayacak? 

14 yıldan beri özellikle son 2 yıldır Türkiye fiili olarak başkanlıkla yönetiliyor. Terör durdu mu? Ortadoğu ülkesine döndük. Eskiden Bağdat’taki bomba haberlerini okurduk. Şimdi Bağdat’tan farkımız kalmadı. Bunlar Orta Asya ülkelerini örnek alıyor. Mesela Türkmenistan Devlet Başkanı Sapar Murat Türkmenbaşı vardı. İlginç uygulamaları vardı. Bilgisayar oyunlarını yasakladı. Haber spikerlerinin makyaj yapmasını yasakladı. Paraların üzerine kendi resmini bastırdı. Gençlere altın dişi yasakladı. Aylara kendi anne ve babasının isimlerini verdi. Tek adamlık böyledir.

"HDP ile asla uyuşmuyoruz"

Son zamanlarda CHP’nin HDP ile kol kola olduğuna dair eleştiriler var. Ne diyeceksiniz? 

CHP, laik ve demokratik cumhuriyeti savunuyor. İlkelerimiz belli. HDP’nin de ilkelerini herkes biliyor. Bizim HDP ile uyuştuğumuz hiçbir nokta yok. Bunu sadece Ak troller yaymaya çalışıyor. Başkanlığa sadece HDP ve CHP değil, MHP’de karşı.

Nasıl MHP’de karşı? Şu an destekliyor…

MHP’deki önemli figürler desteklemiyor. Milliyetçi kesimin bu sisteme karşı olduğunu biliyoruz. Bizi suçlayanlara sormak gerekiyor. Habur mahkemelerini biz mi kurduk? Oslo ile görüşmeleri biz mi yaptık? Dolmabahçe’de masaya oturdular ama o masada biz yoktuk. AKP bir algı yaratmaya çalışıyor. Duble yolları AKP, Öcalan’la görüşmeyi devletin yaptığını söylüyorlar. Öcalan’la görüşüp, İmralı ile görüştüklerini söylüyorlar. AKP, dünyada hem dağ hem de adayla görüşen tek parti.