Kendisi de diyalize bağımlı olarak yaşayan CHP Milletvekili Tacidar Seyhan, organ nakli bekleyen bir milyon kişiye umut veren bir kanun teklifi hazırladı. Teklife göre aksine bir beyan yoksa beyin ölümü gerçekleşen kişinin organı alınacak. Bunun için aile rızası ya da vasiyet aranmayacak
Akşam gazetesinin haberine göre; Türkiye'de nakil için organ bekleyen 1 milyon kişiye umut doğdu. Kendisi de 'Acil' listesinde böbrek nakli bekleyen CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Meclis Başkanlığı'na verdiği kanun teklifinde izne bağlı organ bağışının, 'Aksine beyan olmadıkça, beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organlarının alınmasında vasiyet ve rıza alınmaz' diye değiştirilmesini önerdi.
Seyhan teklifinde şöyle dedi: 'Türkiye'de yaşayan ve böbrek nakli bekleyen 70 bin civarında hasta var. Bu grubun üzerine karaciğer, akciğer ve retina yetmezliğini de eklediğimizde organ nakline ihtiyacı olan insanların sayısı bir milyonu aşmakta. Başta İran İslam Cumhuriyeti'nde, Rusya Federasyonu'nda olmak üzere gelişmiş birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika'da organ bağışı konusunda teklif edilen kanun yönünde düzenlemeler mevcut. Felsefesinde insan ve insan sağlığı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin insan merkezli bir düzenlemeye ihtiyacı vardır.'
Vakıf başkanıyla birlikte hazırladı
CHP'li Seyhan'ın Türkiye Böbrek Vakfı Başkanı Prof. Timur Erk'le birlikte hazırladığı kanun teklifi aynen şöyle: '2238 Sayılı Organ ve doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanunun 14'üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
"Aksine beyan olmadıkça beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organlarının alınmasında vasiyet ve rıza aranmaz."
Diyalizle 7 aylıkken tanışanlar var
Tacidar Seyhan, iki böbreği de iflas etmiş bir hasta. Böbrek hastalığı genetik. Ailesinden birçok kişiyi bu yüzden kaybetmiş. Kendisi de 9 aydır böbrek nakli bekliyor, haftada dört gün diyalize giriyor. 'Kendim de hasta olduğum için böyle bir teklifi vermek için çok uzun süre düşündüm, yanlış anlaşılır mıyım diye kaygılandım. Ama sonunda bunu bir görev olarak gördüm' diyen Seyhan, şunları söyledi:
"Böbreklerimi kaybettiğim ilk süreçte, psikolojik adaptasyon sorunu yaşadım. Kendimi talihsiz, yalnız hissediyordum. Milletvekili olduğumu öğrenen böbrek hastaları, 'Bu tür düzenlemeler İslam ülkelerinde, demirperde saydığınız Rusya'da var, neden bizde yok?' diye soruyorlardı. Bu insanlar arasında 20 yıldır makineye bağlı yaşayanlar bile var. Makine ile 7 aylıkken tanışıp şimdi 19 yaşında olanları gördüm. Bu bir kamu sorumluluğudur ve bu sorumluluğu yerine getirmek lazım."
Mevcut yasada aile rızası şart
Şu an yürürlükte olan yasaya şöyle: 'Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya organ ve dokularını, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamamış ise sırasıyla ölüm anında yanında bulunan eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle ölüden organ veya doku alınabilir.'