Hülya Karabağlı / ANKARA
Adli Kolluk Kanunu'nun değişmesi talebiyle yasa teklifi hazırlayan CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, yargıya bağlı, soruşturma alanında uzmanlaşmış bir adli kolluk teşkilatının oluşturulmasını önerdi.
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı CHP’li Rıza Türmen, Adli Kolluk Kanunu’nun değişikliğiyle ilgili teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Kanun, Adli Kolluk Teşkilatı kurulmasını ve adli makamların yargı bağımsızlığı ilkesine uygun olarak Cumhuriyet başsavcısının gözetim ve denetiminde kovuşturma ve soruşturma yapmalarını öngörüyor. Bu kapsamda, teşkilatın nasıl yapılandırılacağı beş bölümde düzenleniyor.
AB ilerleme raporlarında Türkiye’ye en fazla eleştirinin Adli Kolluk Kanunu’na yapıldığını ifade eden Türmen’in kanun teklifinin gerekçesi şöyle:
“Hukuk devletinin ilkelerine uygun, yürütmenin vesayetinde olmayan adil bir yargılamanın yapılabilmesi için etkin ve bağımsız bir soruşturma şarttır. Yürürlükte olan yasalara göre, soruşturmayı yürüten adli kolluk görevlilerinin idari yönden İçişleri Bakanlığı’na bağlı olması, yürütmeden bağımsız ve etkin bir soruşturma gerçekleşmesi bakımından sakıncalar taşımaktadır. Bu nedenle Yargı’ya bağlı, soruşturma alanında uzmanlaşmış bir adli kolluk teşkilatının oluşturulması, hukuk devletinin gereksinimlerindendir.
Avrupa İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, 10 Haziran 2012 tarihli raporunda yürütmeden bağımsız bir adli kolluk teşkilatının eksikliğini ve gerekliliğini vurgulamıştır. Raporda kanıtların daha iyi toplanabilmesi, soruşturmaların dışarıya sızdırılmasının önlenmesi, savcıların soruşturmalar arasında daha iyi eşgüdüm sağlayabilmesi için ayrı bir adli kolluk teşkilatının oluşturulmasının gereğinden bahsedilmiştir.
Ülkemizde, Başsavcılığa bağlı bir Adli Kolluk Teşkilatının eksikliği, AB İlerleme Raporlarında da belirtilmiştir. Avrupa Komisyonu, 2011, 2012, 2013 yılları İlerleme Raporlarında, Türkiye’de savcılığa bağlı bir asli kolluk teşkilatının bulunmaması nedeniyle savcılığın soruşturmalar için, İçişleri Bakanlığına dayanarak durumunda kaldığını belirtmiştir. Buna ek olarak 2012 yılı İlerleme Raporu’nda, Türkiye’de Adli kolluk kuvvetinin bulunmamasının işkence veya kötü muamele suçlamalarına ilişkin idarî soruşturmaların aynı kurum içindeki diğer polis memurları tarafından yürütülmesi nedeniyle, soruşturmanın tarafsızlığının tehlikeye düştüğü söylenmiştir.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarında da Cumhuriyet savcılığına bağlı adli kolluk kurulması konusunda dört siyasal parti arasında bir görüş birliği sağlanmıştır.
Oluşturulacak olan Adli Kolluk Teşkilatı görevlilerinin, savcının talimat ve denetimlerine uygun olarak görevlerini ifa etmesi, soruşturmanın adli prosedüre ve hukuka uygunluğunu garanti altına alacaktır. Bu bağlamda Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu, 6 Ekim 2000 tarihli tavsiye kararında, savcının soruşturmada delil arama sırasında kullanılan yöntemlere, soruşturmayı yapacak olan personelin seçimine, soruşturmanın süresine ve elde edilen bilgilerin Başsavcı ile paylaşılıp paylaşılamayacağına karar verme yetkisinin devlet tarafından garanti altına alınması gerektiğini belirtmiştir.”